Ana Sayfa YAŞAM Yozgat’taki Keykavus Kalesi gün yüzüne çıkarılıyor

Yozgat’taki Keykavus Kalesi gün yüzüne çıkarılıyor

Yozgat’ta Kerkenes dağı antik kentinde 1993 yılında başlayan ve halen devam eden Pteria Antik Kenti’nin de bulunduğu alandaki Keykavus Kalesi’nin de gün yüzüne çıkarılması amacıyla kazı çalışmalarına başlandı. Yozgat Valiliği öncülüğünde ‘Geleceğe Miras’ projesi kapsamında, İstanbul Üniversitesi’nden Prof. Dr. Şevket Dönmez başkanlığında yürütülen kazı çalışmalarının hava koşulları el verdiği sürece devam edeceği kaydedildi. Yozgat Valisi Mehmet Ali Özkan, Keykavus Kalesi’nde devam eden çalışmalar hakkında bilgi almak amacıyla bölgeyi ziyaret etti. Vali Özkan, Keykavus Kalesi kazısını yürüten Prof. Dr. Şevket Dönmez’den çalışmalar ve buluntularla ilgili bilgi aldı. Kazı çalışmalarında Keykavus Kalesi’nden çıkartılan iki obje incelendi.

“KEYKAVUS KALESİ’Nİ ÇEVRELEYEN SURUN 15-20 METRELİK BÖLÜMÜNÜ ÇIKARTMAYI BAŞARDIK”

Kazı Başkanı İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şevket Dönmez, yürütülen çalışmalarla ilgili şu bilgileri verdi:

“Yozgat, arkeolojik potansiyel bakımından Türkiye’nin en başta gelen bölgelerinden birisidir. Erken Tunç döneminden Hitit dönemine daha sonra Demir çağına, Roma dönemine ve hatta erken Türk dönemine kadar inanılmaz yoğun buluntular var, biz de bu noktada Keykavus Kalesi’nde geleceğe miras projesi çerçevesinde çalışmalarımıza başladık ve mevsim şartları da el verdiği sürece çalışmalarımıza devam edeceğiz. Henüz 15 günlük bir süreç olmasına rağmen Keykavus Kalesi’ni çevreleyen yaklaşık 300 metrelik surun 15-20 metrelik bölümünü açığa çıkartmayı başardık. Bundan sonraki süreçte de giriş kapısıyla, kalenin içinde çalışmalara devam edeceğiz. Şu an görünen noktada Roma ve erken Bizans dönemlerini kazıyoruz ama kalede bir Selçuklu dönemi olduğunu da biliyoruz. Zaten bizim uzmanlığımız biraz daha Türk dönemi ve bu topraklardaki bizim bin, bin 200 yıllık kültürümüzün açığa çıkması. Çünkü Anadolu arkeolojisinin Neolitik dönem Roma dönemi, Helenistik dönem, Hitit dönemi çok iyi biliniyor ama bizim bu topraklardaki kendi öz kültürümüz, diğerleri de bizim tabii ki kendi kültürümüz, bu ülkede yaşadığımız için ama gerçekten bizim bir öz kültürümüz var bu bölgede. Bir arkeolojik potansiyelimiz var. Bizim buradaki amacımız biraz daha Türk dönemini bütün yönleriyle diğer çıkacak buluntularla beraber açığa çıkarmak ve vurgulamak. Zaten bizi heyecanlandıran buluntular da yüzeyde var. Yüzeyde Türkmenlere ait konargöçer Türkmenlere ait çadır destek duvarları var. Yani bu bölge aslında Türkmenlerin de belki 300-400 yıl önce bir yaylak noktası durumunda. Bunları da saptamaya ve belgelemeye başladık.”