Profesör Silvia Ferrara, “Yazının 4. bin yılda Mezopotamya’da doğduğuna dair geleneksel anlatımları sorgulamak istedik” dedi.
Silindir mühürler, aynı zamanda Mezopotamya’daki Uruk ve diğer şehirler arasındaki ticaret ağlarında muhasebe sistemi olarak kullanıldı. Ticaretin düzenlenmesinde önemli yer tutan mühürlerin, yazının biçimlerinin de etkili olduğu düşünülüyor.
Araştırmanın ortak yazarlarından Kathryn Kelley ve Mattia Cartolano, yazının doğuşunu sağlamak adına mühürleme teknolojisi ile yazı arasında kalıcı olarak incelemeler yaptıklarını söyledi. Kelley, “Bu mühürlerdeki sembollerin, yazının ilk işaretlerine benzer şekilde görüldüğünü” kullandı.
Profesör Silvia Ferrara, mühürlerin yazısının tek kaynak olarak kabul edilemeyeceğini ancak yazının kaynağına büyük bir katkı sunduklarını kaydetti.