İzmir’in Çiğli ilçesi Güzeltepe Mahallesi’nde Süleymancılar tarikatı tarafından açılmak istenen yurda bölge halkının tepkisi sürüyor. Bölge halkı, daha önce yürüyüş ve eylemler yaparak yurdun kapısına mühür vurmuştu.
Çiğli Halk Temsilcileri Meclisi ile Güzeltepe Mahalle Meclisi üyeleri, bugün yurtla ilgili sorumlular hakkında suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusu öncesi Karşıkaya Adliyesi önünde açıklama yapıldı.
Diril: “Tevhid-i Tedrisat Kanunu hala yürürlükte”
Anayasa’nın eğitimde laiklik ilkesini hatırlatan Çiğli Halk Temsilcileri Meclisi Sözcüsü Emel Diril, şunları söyledi:
“Bu yurdun Güzeltepe’de, Yakakent Mahallesi’nde bir kale gibi inşa edilmesinde parmağı olan, arazinin temininden, belediye yapı ruhsatının verilmesi aşamaları dahil bütün aşamalarında parmağı olan kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunduk. Hukuksal bir yanı var. Anayasa’da açıkça eğitimde laikliğin esas olduğu yazar. Laiklik ilkesi ayrıca birçok maddede düzenlenir. Cumhuriyet’in kuruluşundan sonra yürürlükte olan, eğitime öğretimi düzenleyen Tevhid-i Tedrisat Kanunu hala yürürlükte. Tekke ve zaviyelerin kapatılması kanunu hala yürürlükte. Anayasa’da da açıkça dinin istismar edilemeyeceği yazılmış fakat bugün yaşadığımız bu koşullar, Türkiye’nin gençlerine, çocuklarına reva gördükleri bu koşulları maalesef ne anayasayla ne mevzuatla ne de yasalarla açıklayamıyoruz. Biz Güzeltepe’de yürüttüğümüz mücadelenin bir parçası olarak bugün suç duyurusunda bulunduk. 2 Temmuz’da mahallelinin de katıldığı bir yürüyüş gerçekleştirdik. Yurdun önünde bitirdik bu yürüyüşü. O gün Çiğli halkı bu yurdu mahallesinde istemediğini söyledi ve Süleymancılar’a ait bu tarikat yurdunun kapısına Çiğli halkı bir mühür vurdu o gün. ‘Çiğli halkı tarafından kapatılmıştır’ yazıyordu o mühürde. O zamandan bu zamana mücadeleye devam ediyoruz. Bugün hukuki ayağını da başlatarak yapım izni verenler, projesinde planlanmasında yer alanlar, Milli Eğitim müdürlüklerinden, bakanlıklarından işletmek için onay alan ve onay verenler hakkında ‘görevlerini kötüye kullanmak’tan suç duyurusunda bulunduk.”
“Çocuklarımızı bir karanlık cenderenin içine çeken bu tarikatlardan kurtulmak zorundayız”
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in tarikatlar ve cemaatlerle protokol yapıldığına ilişkin sözlerini hatırlatan Diril, şu ifadeleri kullandı:
“Bu ülkede bugün bir bakan çıkıp ‘Tarikatlar sivil toplum kuruluşudur’ diyor. Milli Eğitim Bakanlığı ile Diyanet İşleri birlikte okullara imam atayacakları bir protokol imzalıyorlar. Aslında anayasa var. Laiklik yazıyor. Fakat uygulamak istemiyorlar. Bu ülke artık lafta laiklik diyenlerin mücadelesiyle kurtulmayacak. Bizim bulunduğumuz her mahallede, okullarda, velilerle birlikte bulunduğumuz kentlerde bunun için mücadele etmeye ihtiyacımız var. Gerçek bir mücadele hattını örmeye ihtiyacımız var. Bakanlıkların hangi tarikatlar arasında paylaşıldığını, hangi şirketlerle, hangi patronlarla iş yaptığını bildiğimiz bir düzeydeyiz. O yüzden laik mücadelesi, aydınlanma mücadelesi, çocuklarımızın geleceği için verdiğimiz bu mücadelenin, gerçek bir mücadele olması gerekiyor. Denetimsiz, çocuklarımızı bir karanlık cenderenin içine çeken bu tarikatlardan kurtulmak zorundayız. Tarikatlar; patronuyla, sermayesiyle, siyasi iktidarla iş birliğiyle bir suç örgütü ve bugün geldiği düzeyi ülkemizde Narin cinayetinde çok çarpıcı bir şekilde gördük, konuştuk. Ama yetmez. Her yerde kurtarılmayı bekleyen Narinler olduğunu aklımızdan bir an bile çıkarmamamız gerekiyor. Bu mücadeleyi ancak bir araya gelip sesimizi yükseltip tarikatların kapatılması, tarikat yurtlarına izin verilmemesi, bu mücadeleyi arttırarak ancak büyütebiliriz. Çiğli Halk Temsilcileri Meclisi, Güzeltepe Mahalle Meclisi bu mücadeleyi vermeye devam edecek.”
Demir: “Bizim mahallemizin tarikatlara, onların yurduna ihtiyacı yok”
Güzeltepe Mahalle Meclisi adına konuşan Faruk Demir ise mahallede tarikat yurduna geçit vermeyeceklerini belirterek şöyle konuştu: