S&P Global Ratings, Türkiye ekonomisine ilişkin ikinci değerlendirmesini 1 Kasım’da açıklayacak. Bu değerlendirme, Türkiye’nin kredi notunda yeni bir artışa kapı aralayabilir.
S&P Global Ratings Kıdemli Direktörü Frank Gill, net döviz rezervlerindeki iyileşmenin ve cari açığın hızlı bir şekilde daralmasının not artışı için belirleyici olduğunu belirtti. Gill, Türkiye’nin dış göstergelerindeki gelişmelere vurgu yaptı ve ülkenin enerji ithalatında yaşanan gerilemenin cari açığı olumlu etkilediğini ifade etti.
NET REZERVLER VE CARİ AÇIK BELİRLEYİCİ
Gill, Türkiye’nin net döviz rezervleri ve cari açıktaki daralmanın kritik öneme sahip olduğunu vurguladı. Özellikle Brent petrol fiyatlarının düşmeye devam etmesi ve altın ithalatındaki düşüş, cari açığı daha da daraltıyor. Net altın ithalatının azalmasıyla birlikte, yüksek mevduat faiz oranları Türk halkı ve firmaları altın gibi güvenli liman araçlarından uzaklaştırıyor.
DEZENFLASYON VE BÜYÜME BEKLENTİLERİ
Türkiye’deki enflasyon sürecine de değinen Gill, kademeli bir dezenflasyon beklediklerini söyledi. 2023 yılı için enflasyonun yüzde 43 seviyesinde kapanacağı öngörülüyor. 2025’te bu oran yüzde 23’e, 2027’de ise yüzde 10’un altına ineceği tahmin ediliyor.
Ekonomik büyüme tahminlerinde ise bu yıl için yüzde 3,6 oranında büyüme öngörülüyor. Ancak 2024 yılında bu oran yüzde 2 seviyesine gerileyebilir. Gill, Türkiye’de resesyon beklemediklerini de belirtti.
FAİZ POLİTİKASINDA GEVŞEME
Gill, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) yılın son çeyreğinde “temkinli bir faiz indirimi” başlatabileceğini kaydetti. Kasım ayında bu sürecin başlayabileceği ancak enflasyonun yüzde 50 seviyelerinde seyretmesi nedeniyle TCMB’nin temkinli davranması gerektiğini belirtti.
S&P Global Ratings’in Kasım ayında Türkiye ekonomisine ilişkin vereceği karar, hem piyasalar hem de uluslararası yatırımcılar tarafından yakından izlenecek.