Marmara Denizi’ni, müsilajdan temizlemek için, Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi tarafından yürütülen, MAR-PİNA ve MAR-ÇAYIR projelerinin sonuç toplantısı yapıldı. Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, 1 yıllık süreçte elde edilen verileri paylaştı.
‘DÜNYA AÇISINDAN DA HEYECAN VERİCİ…’
Sarı, 1300 kilometrelik kıyı şeridinde yapılan çalışmalarda 4 binden fazla pina tespit ettiklerini açıklayarak “Bu pinaların yaklaşık yüzde 90’ı canlı, yüzde 10’u ise ölüydü. Bu veriler sadece ülkemiz için değil, dünya açısından da heyecan verici sonuçlar” dedi.
Sarı, ‘denizin akciğerleri’ olarak bilinen deniz çayırlarının oksijen üretimindek rolününün önemini vurguladı. Deniz çayırlarının karbon yutma kapasitesi ve su altındaki yaşam için sağladığı oksijenle birlikte, Marmara Denizi’ndeki oksijen seviyesini artırmada büyük bir öneme sahip olduğunu ifade etti.
MÜSİLAJ TEHLİKESİ DEVAM EDİYOR
Prof. Dr. Sarı, Marmara Denizi’nde 2021 yılında görülen müsilaj felaketinin etkilerinin devam ettiğini ifade ederek, bu konuda acil önlemler alınması gerektiğini söyledi. Marmara Denizi’nin kıyı şeridinde yaptıkları araştırmalarda elde ettikleri verilerin, yalnızca Türkiye için değil, dünya açısından da büyük öneme sahip olduğunu ifade eden Sarı, “Marmara’daki bu değerli ekosistemi korumak için, sürdürülebilir projeler ve bilinçli müdahaleler şart” diye konuştu.
‘600’DEN FAZLA DALIŞ YAPTIK’
Sarı açıklamalarına şöyle devam etti
“Pinalar, 2016-2019 yılları arasında İspanya kıyılarından başlayarak, Çanakkale Boğazı’na kadar tüm Akdeniz’de neredeyse yok oldu. Marmara’dakiler ise hala yaşıyor. Mutlulukla ifade ediyorum ki 1300 kilometrelik kıyı şeridinde, 4 bin 300 pina tespit ettik ve yüzde 90’ı canlı durumda. Bu veriler sadece ülkemiz için değil, dünya açısından da heyecan verici sonuçlar. Bakanlığımızın desteğiyle yaptığımız bu MAR-PİNA projesi kapsamında, bizim pinaların canlılık oranlarını belirlemeye çalıştık. Müsilaj nedeniyle, denizin derinliklerindeki oksijen tükendiği için, vahşi türler kıyılara gelmek zorunda kaldı. 1 metrekare deniz çayırı alanı, günde 10 litre oksijen üretiyor. Bu projelerimiz kapsamında Marmara’nın iyileştirilmesine yönelik bulgular elde ettik. 23 Ekim’de Erdek Körfezi’nde yeni müsilaj oluşumunu dalışlarımızda tespit ettik.
‘MARMARA’DA ATIK YÜKÜNÜ AZALTMAMIZ GEREKİYOR’
Marmara Denizi’nin atık yükünü azaltmamız gerekiyor. 1 pina saatte 6 litre suyu filtreliyor. Özet olarak, Marmara Denizi’nin ortalama 10 metrekarelik bir alanında 12 adet pina var. Öyle yerler var ki Çanakkale, Kemer’de 100 metrekarelik alanda 122 pina saydığımız oldu. Süslü pina olarak adlandırdığımız pinalar da var. Güney Marmara yoğunluklu olmak üzere, pinalar ve kuzeydeki süslü pinalar ile pina türü, Marmara’nın her yerine yayılmış durumda. İnsan etkili tehditleri de dalışlarımızda gözlemledik.”
‘MAR-ÇAYIR PROJESİ BİTTİ, MAR-PİNA PROJESİ DEVAM EDECEK’
MAR-ÇAYIR Projesi ile Marmara Denizi’nin akciğerleri olan deniz çayırlarıyla ilgili de konuştu. Deniz çayırlarının bölgesel dağılımı hakkında da net bulgular elde edildiğini belirten Prof. Dr. Sarı, Marmara Denizi’nde deniz çayırlarında 4 tür yaşadığını söyledi. Bunlardan birinin Akdeniz’de görülen dünyanın üzerinde en çok çalışılan, denizin akciğerleri denilen Posidonia Oceanica. Posidonia Oceanica deniz çayırı türü olduğunu ifade etti.
‘ONDAN FAZLA YERDE TESPİT ETTİK’
Posidonia Oceanica ile ilgili daha önceden 3 bölgede varlığına dair Marmara Denizi’nde bulgular olduğunu belirten Sarı, şimdi ondan fazla yerde Posidonia Oceanica bulduklarını söyledi.
Bu durumdan çok memnun olduklarının altını çizen Sarı “Daha önce bilinmeyen, şimdi bilinir hale gelmiş olan Posidonia Oceanica alanları, dağılım alanları da MAR- ÇAYIR projemizle belirlenmiş oldu. Bu anlamda dalışlarımızda deniz çayırı ekimi gerçekleştirdik. MAR-ÇAYIR ve MAR-PİNA projelerini birlikte yürütmek istememizin sebeplerinden biri de buydu. Bu iki proje birbiri ile oldukça bağlantılı projelerdi. Tespitlerimiz ile birlikte Marmara Denizi’ni kurtarmak için umut ışığı olan sonuçlar elde ettik. MAR-ÇAYIR projesinin sonuna gelmiş olabiliriz, ancak bu alandaki çalışmalarımızın henüz başındayız. MAR-PİNA projesi devam edecek. Toplu ölümlerden sorumlu patojenleri izlemeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
PİNA NEDİR?