Hepimiz duyguları farklı yaşarız ve kişiye bağlı olarak bazı duygular daha güçlü ortaya çıkabilir.
Klinik psikolog Nicole Berkens’e (Ph.D.) göre, kişi belirli duygulara daha sık geçiş yapma veya belirli bir duyguyla daha güçlü bir şekilde özdeşleşme eğiliminde olabilir.
Oxford Sözlüğü duyguları “koşullardan, ruh halinden veya başkalarıyla ilişkilerden kaynaklanan doğal, içgüdüsel bir zihin durumu” olarak tanımlıyor. Hangi psikolojik teoriye veya araştırmaya başvurduğunuza bağlı olarak, 4 ila 34.000 arasında duygu vardır ve bunların hiçbiri yanlış olmayacaktır.
Örneğin 2019’da yapılan bir araştırma, dört tür temel duygunun olduğunu öne sürüyor: mutluluk, üzüntü, korku ve öfke. Ancak biraz daha derine indiğimizde mutluluğun neşeden meraka ve sevgiye kadar her şeyi kapsayabileceğini, korkunun ise kaygıdan korku ve paniğe kadar her şeyi içerebileceğini anlıyoruz.
Ek araştırmalar 27 temel duyguyu belirledi ve psikolog Dr. Robert Pluchik tarafından geliştirilen bir başka popüler duygu teorisine göre, insanlar 34.000’den fazla benzersiz duyguyu deneyimleme yeteneğine sahip. Ancak yaşadığımız daha spesifik duyguların birçoğu, deyim yerindeyse, yukarıda bahsedilen dört temel duygunun “alt duygularıdır”.
DÖRT TEMEL DUYGU TÜRÜ
Mutluluğun kapsamına giren birkaç duygu şunlardır:
Mutluluk neşe, ilham, yaratıcılık, açıklık ve çok daha fazlasına kadar her şeyi içerir. Beurkens’in söylediği gibi gerçekten de mutlu ya da bir şekilde tatmin olan insanlar var. “Neşeyi daha çok içselleştirdikleri bir yerde yaşıyorlar ve neşe arıyorlar” diye açıklıyor.
Heyecanlanmak
Canlılık
Güç
Eğlenceli
Üzüntü kapsamına giren bazı duygular şunlardır:
Bürkens’e göre üzüntü çoğu zaman çok yanlış anlaşılıyor ve eğer “Depresyon geçmişteki hayattır, kaygı ise gelecekteki hayattır” ifadesini duymuşsanız, bu çok şeyi açıklıyor. Beurkens’in belirttiği gibi, “İnsanların hayatlarında üzüntüye atfettiği pek çok şey aslında daha doğru bir şekilde keder olarak etiketlenir. Depresyon genellikle üzüntü, pişmanlık, suçluluk, kırgınlıktır ve bunlar zaten olmuş olan şeylerle ilgilidir.”
Yalnızlık
Utanç
Pişmanlık
İlgisizlik
Korku kapsamına giren diğer bazı duygular şunlardır:
Nasıl ki üzüntü geçmişte yaşamak olarak yorumlanabiliyorsa, korku da gelecekte yaşamak ya da daha doğru bir ifadeyle gelecekteki olaylara dair olumsuz bir beklenti olarak yorumlanabilir.
Beurkens’in açıkladığı gibi, “Bazı insanlar, çoğunlukla bilinçaltı düzeyde, her şeyden korkmakla özdeşleşirler. Bunu kimlikleri olarak benimsediklerinin ve korkunun, dünyaya bakış ve davranış biçimlerini büyük ölçüde belirlediğinin farkında değiller.”
Endişe
Belirsizlik
Utanç
Çaresizlik
Öfke, “güçlü bir kızgınlık, hayal kırıklığı veya düşmanlık duygusu” olarak tanımlanıyor ve Beurkens’e göre o kadar sık öfkelenebiliyoruz ki, bilinçsizce düşünce süreçlerimize sızmaya başlıyor. Öfkeli bir kişi kolayca hüsrana uğrayabilir, düşmanca veya düşmanca davranabilir; daha sakin bir kişinin ise bu şekilde duygusal tepki verme olasılığı daha düşük olabilir.
Öfke kapsamına giren diğer bazı duygular şunlardır:
Düşmanlık
Sinirli
İğrenme
Sinirli
Nefret
Duygular insan yaşamının ayrılmaz bir parçasıdır ve “olumsuz” olarak etiketleme eğiliminde olduğumuz duygular bile tanınmayı ve anlaşılmayı hak eder.