Ana Sayfa DÜNYA Ortadoğu’da tutmadı Balkanlar’da deneyecekler Tiran’da ılımlı islam devleti

Ortadoğu’da tutmadı Balkanlar’da deneyecekler Tiran’da ılımlı islam devleti

Emperyal merkezlerde oyun tükenmiyor gerçekten de. Biri bitiyor, biri başlıyor. Arnavutluk Başbakanı Edi Rama’nın başkent Tiran’da bir Bektaşi devleti kurma hazırlığı bu emperyal merkezlerden bağımsız bir girişim değil.

Bektaşi Tarikatı Egemen Devleti’yle ilgili haberlerde okumuşsunuzdur. Sınırları olan ama sınır muhafızlarından, mahkemelerden yoksun kendi parasına sahip bir mikro devlet olacak bu. Benzetildiği Vatikan’ın (ki dünyanın en küçük devletlerindendir) üçte biri kadar bir yer kaplayacak Rama’nın dediğine göre.

Bunun öncelikle ülke içinde ciddi bir çalkantıya yol açacağını belirtelim. Rama’nın açıklaması Arnavutluk Müslüman Topluluğu’nun (büyük bir çatı örgütüdür) tepkisini çekti bile. Topluluk, Arnavutluk’ta İslam’ın tek temsilcisi durumunda. Girişimin ülkenin geleceği açısından kötü bir örnek olacağını belirtiyor örgüt. Haklılar, çünkü, iyi kötü var olan uyum ile başarılmış olan diyaloğun bozulma olasılığı çok büyük.

Haklarını teslim edelim, Ortadoğu coğrayfasındakilerden farklı bir İslam/Müslüman profili var Arnavutluk’ta. Yani her türlü fanatizimden uzak bir İslam. Rama ise, “Arnavutluk İslamı” olarak Bektaşiliği görüyor, onun Arnavut hoşgörüsüyle dolu olduğunu iddia ediyor. Doğru olabilir. Ancak Arnavutluk’ta, karşısına ılımlı olarak çıkılacak fanatik bir İslam yok zaten.

O zaman derdi nedir Rama’nın? Arnavutluk’ta değil ama Ortadoğu’da ılımlı İslam’a ihtiyaç var. Özellikle İran Devrimi’nden sonra ılımlı İslamı yaymak için Yeşil Kuşak Teorisi ortaya atıldı, Fethullahlar vs üretilerek işe koşuldu. Ama olmadı, tutmadı. El Kaide’yi, IŞİD’i tüm müslümanları temsilcisi sanma yanılgısı üzerine kurulmuş bir teoriydi bu.

Arnavutluk, “ılımlı İslam” (Rama, Balkan İslamı diyor) oluşturmak için hayli uygun bir ülke. Bu girişimler de yeni değil aslında. Anımsatalım; Bektaşilik güçlü Şii eğilimler sergileyen Osmanlı kökenli bir Sufi akım bilindiği gibi. 1990’ların başında Arnavutluk’ta sosyalizmden sonra bölgenin Avrupa ile bütünleşme sürecinin bir parçası olarak Osmanlı döneminden kalan mirasın da sahibi.

Rama eliyle ortaya serilen devletin temelini oluşturan Bektaşilik Sünni İslam’ın küresel cihad ile diğer siyasi aktivizm söylemlerinden farklı olarak hem Avrupalı hem de yerel Balkan kültürünü temsil eden ‘hoşgörülü’, ‘ılımlı’ bir İslam biçimi olarak sunuluyor. Öyledir de gerçekten. Bektaşilerin ‘iyi’ Müslümanlar olduğuna dair bu algı Bektaşiliği ana akım İslam’dan ayıran 20. yüzyılın başlarındaki Oryantalist bakışla daha da güçlenerek yerleşmiştir.

Yani, oluşturulacak Ilımlı İslam, Arnavutluk için değil, Yeşil Kuşak Teorisi’nin hayata geçirilmeye çalışıldığı ülkeler,bölgeler için gerekli. Arnavutluk bu teorinin “pilot bölge”si. Emperyal güçlerin Yugoslavya’yı parçaladıktan sonra kurdukları devletçiklerden biri olan Saraybosna “ılımlı İslam” yaratmak için denendi ama olmadı. Şimdi Arnavutluk’ta deneyecekler.

Eğer kurulursa Türkiye Bektaşiliği için de bir cazibe merkezi olması olasılığı var tabii. Kötü bir gelişme doğrusu.

Umarım Arnavutluk Parlamentosu onaylanması için önüne gelecek bu planı kabul etmez de hevesleri kursaklarında kalır emperyal güçlerin.

Yine umarım ki Balkan Bektaşileri de hep kaçındıklarını söyledikleri “siyasileşme” tuzağına düşmezler.

Düşmesinler…