İzmir‘de 13 yaşındaki çocuğun AIDS’ten ölmesi kamuoyunun gündemine oturdu. Çocuğun istismar sonucu AIDS kaptığı söylendi.
Haberi NTV’den Melik Şahin yaptı. Şahin, X hesabından, ” Virüs cinsel yolla bulaşmıştı, hastaneye yatırıldığında hastalığı bilinmiyordu bile, çok geç kalınmıştı… “ dedi.
Ölen çocuğun üç yıl mceki bir ameliyatta rutin HIV (AIDS’e yol açan virüs) testinde HIV pozitif olmadığı da öğrenildi.
Halk TV’den Ayşegül Altın’ın ulaştığı Sağlık Bakanlığı kaynaklarıan göre de ölen çocuğun annesinin ve kardeşinin test sonucu negatif.
AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin’in de ölümün tartışıldığı gün, “Sadece parasal sebep mi? Bugün İzmir’de bir çocuğumuz daha hayatını kaybetti. Bahsettiniz, 13 yaşında bir erkek çocuğu babası tarafından istismara uğramış. Babası…” ifadeleri de dikkat çekti.
İktidar medyasından Sabah gazetesi bugün (16 Kasım) “AIDS’li babanın evlat dramı” başlıklı özel bir haber yaptı.
Haberde, “AIDS’ten ölen 13 yaşındaki erkek çocuğun hikayesi yürekleri burktu. Virüsü taşıyan turizmci babanın çaresizliği ifadesien yansıdı, “Evde tüm önlemleri aldık nasıl bulaştı bilmiyorum” dedi” ifadeleri kullanıldı.
Sabah’ın haberinde ayrıca çocuk hayattayken kontrol yapıldı ve Adli Tıp görevleileri istismar bulgusu rastlamadı.
NTV MUHABİRİ HABERİNİN ARKASINDA DURDU
NTV’den Melike Şahin, Sabah’ın haberinin ardından açıklama yaptı. X hesabından Sabah’ın haberine de değinen Şahin, istismar ihtimalinin hala mevcut olduğunu dile getirdi.
UZMANINDAN ÇOK DİKKAT ÇEKEN AÇIKLAMA
Şahin, Hacettepe Üniversitesi‘nden Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Serhat Ünal’dan görüş aldı.
Ünal, ensest yani aile içi cinsel istismar iddiasına dikkat çekti.
Ünal, “Tabii babanın pozitif olması bir sizin de altını çizdiğiniz gibi ensest vakasını gündeme getiriyor. Ama bunun hakkında benim yorum yapmam mümkün değil, doğru olmaz. Ama tamamen göz ardı edilecek bir olasılık değil….Aile içindeki ilişkilerden baba tedbirler aldım demiş ya. Aslında o tedbirlerde HIV aynı masada yemek yemek de, aynı kaptan yemek yemek de, aynı havuza girmekte, aynı tuvaleti kullanmakta öyle öyle bulaşan bir hastalık değil. Yani illa ki o yakın temas gerekiyor.” dedi.
“BABA İLERLEMİŞ VAKA DEĞİL, VİRAL YÜKÜ DÜŞÜK”
Ünal şöyle konuştu:
- Çocuk 13 yaşında. Baba pozitif. Ki babayı takip eden hekim arkadaşlarla da konuştum. Geçen ay, Şubat, geçen yıl Şubat ayında tespit edildiğini söylüyor. Ama o günlerde kendini kan verecek kadar da iyi hissediyor. Demek ki öyle çok ilerlemiş bir vaka değil. Viral yükü çok fazla olmayabilir. Kaldı ki takip eden hekimleri tedavi altında olduğu ve kandaki viral yükün sıfır olduğunu söylüyorlar.
- Bizim önemli amaçlarımızdan biri bu. Hem kişinin sağlıklı yaşamına devam ettirebilmesi için hem de bulaşmayı engellemede en önemli hedef bu. Viral yükü sıfır yapabilmek. Yani sıfır olan birinin başka birine bulaştırması ihtimali her üç yolla da çok çok çok düşüktür.
- Anne negatif. O zaman anneden çocuğa geçme şansı zaten olmuyor. Kaldı ki 5 yıl önce bir negatif test var elimizde. Yani 8 yaşında negatif. Bu geçen 5 yıl içerisinde pozitif hale geliyor. Hatta 3 yıl öncesinden hocam negatif test.
“CİDDİ BİR BULAŞ YOLU OLMASI LAZIM”
- Çünkü 2021 yılında bir ameliyat geçiriyor ve ameliyat öncesinde yapılan rutin testleri negatif çıkıyor çocuğun. 3 yıl içerisinde buraya gelmesi için viral yükün çok yüksek olması lazım. Yani ciddi bir bulaş yolu olması lazım.
- Altta yatan hastalığı da yoksa, ona rağmen 3 yıl. Fakat çocuk hastalıkları da biraz daha hızlı seyrediyor maalesef. Çünkü gene İzmir’den edindiğimiz bilgilere göre çocuk kemik erimesi tanısıyla geliyor ki çok sık rastlanan bir durum değildir.
- Bunun HIV enfeksiyonuyla ilişkisi de olabilir. Bunu araştırırken zaten sebeplerinden biri olduğu için bakılan test pozitif çıkması üzerine ortaya çıkıyor.
BU SON 3 SENEDE NELER OLDU?
- Ama çocuk son dönemde yani HIV pozitif değil, artık AIDS dönemine gelmiş durumda. O zaman bu son 3 sene içerisinde bulaşmış olacak ve çok hızlı seyredecek.
- Çok hızlı seyretmesi çocuk yaştan olabilir diyorum. Ama viral yükünün de fazla olabileceği anlamına gelebiliyor. Annneden geçmedi. Damar içi ilaç alışkanlığı yok. Ameliyat sırasında kan nakli söz konusu olabilir. Çünkü bu da çok çok çok az ihtimal aslında.
- Damar içi ilaç alışkanlığı diye söylediğimiz kanla ilgili olaylar o. Kan ve kan ürünleriyle de bulaşma ihtimali var. Ama kanlar artık test edildiği için uzun yıllardır bu olasılık zaten çok düşmüştü. Fakat orada da böyle bir iki hafta, üç hafta kadar pencere dönemi dediğimiz bir yer var. Yani kişi enfekte olur, kan bağışına gider, test yapılır, negatif çıkar ama virüs vücudundadır, bulaştırıcı olabilir.
- Bademcik ameliyatında (çocuğun 3 yıl önce geçirdiği ameliyat) kan nakli olacağını sanmıyorum. Bilmiyorum tabii. Tıbbi kayıtlarına bakmak lazım. O arada kullanılan bir tıbbi malzemeyle geçiş ihtimali çok çok çok düşük.
“AİLE İÇİ İLİŞKİLERE DÖNÜP BAKMAK LAZIM”
- Çünkü bu virüs diğer hepatit virüsleri gibi değil. Dışarıda çok dayanıklı değil. Yani bir ne bileyim ben işte manikürde, pedikürde, berberde, günlük küçük cerrahilerde bulaşma şansı çok çok çok düşük ve böyle vaka serileri de yok. Çünkü kullanılan alet sudan geçirilip dışarıda bırakılsa, kuru havada canlılığını kaybediyor. Bulaştırması için de zaten belli bir rakamın üzerinde olması lazım virüsün. O zaman son ihtimal? Böyle olunca tabii aile içi ilişkilere dönüp bakmak lazım
- Tabii babanın pozitif olması bir sizin de altını çizdiğiniz gibi ensest vakasını gündeme getiriyor.
- Ama bunun hakkında benim yorum yapmam mümkün değil, doğru olmaz. Ama tamamen göz ardı edilecek bir olasılık değil.
“BABA TEDBİR ALDIM DEMİŞ YA…”
- Aile içindeki ilişkilerden baba tedbirler aldım demiş ya. Aslında o tedbirlerde HIV aynı masada yemek yemek de, aynı kaptan yemek yemek de, aynı havuza girmekte, aynı tuvaleti kullanmakta öyle öyle bulaşan bir hastalık değil. Yani illa ki o yakın temas gerekiyor. Çok uç örnek olabilir belki ama bunu da bir olasılık olarak görmüyorum aslında. Yani bir kişinin eli kesilir. Ona HIV pozitif bir kişi müdahale eder, onun da kesik varsa yani iki kan birbirine değerse ki bu çok çok düşük bir olasılık. Belki o zaman bir geçiş söz konusu olabilir. Yıllar önce İzmir’de bir vaka daha vardı biliyorsunuz. İlkokul çocuğu, kan nakliyle geçmişti. Onun okuldaki arkadaşlarına geçirmesin diye baştan bir sürü tedbirler alınmıştı ama onlar da pek doğru değildi zaten. Zaman içerisinde o tedbirler de kaldırıldı. Bu vakaya yorum yapmak biraz zor. Daha incelemeye muhtaç.