Diyarbakır‘ın Tavşantepe Köyü‘nde sekiz yaşındaki Narin Güran, 21 Ağustos‘ta kayboldu. 19 gün sonra küçük Narin, Eğertutmaz Deresi‘nin altında gömülü bulundu. Amca Salim Güran tutuklandı, cesedi gömdüğünü itiraf eden Nevzat Bahtiyar da tutuklandı.
Narin‘in neredeyse tüm yakınları gözaltına alındı. Anne, baba, altı amca, kardeşi, beş kuzeni, yengesi, halası, eniştesi ve tutuklu amcanın işçileri ve bir işçinin oğlu olduğu öğrenildi.
Güran ailesinin köyü, ağalık sistemi ile de yönettiği iddia edildi. Yüksek miktarda arazi sahibi ailenin içine karıştığı olay nedeniyle açıklama geldi.
Güran ailesi, yazılı açıklamada hedef göstermelerinin nedeninin dış güçler olduğunu iddia etti. Aile, Narin üzerinden Kuran kurslarına saldırıldığını da söyledi. Aile, ağalık iddilarını da üstü kapalı olarak, “Seçim neticeleri de ailenin iddia edildiği gibi diktatör olmadığının en büyük ispatıdır.” sözleriyle reddetti.
Ailenin açıklaması şöyle:
“21 Ağustos günü kızımız Narin Güran’ın kaybolması nedeniyle günlerce ülke gündemini meşgul ettiğimizden dolayı Güran ailesi olarak üzüntülerimizi bildirmek istiyoruz.
Devletimizin tüm birimleri bu süreçte tüm imkânlarıyla olayın çözümü için seferber olmuştur. Gerçeklerin gün yüzüne çıkması için uğraşmaya da devam etmektedir. Kızımızın cansız bedeni nasıl bulunduysa Olayı çözeceğine, kızımız Narinin fail veya faillerini bulacağına, bulunacak fail veya faillerinde en ağır ceza ile tecziye edileceğinden hiç şüphemiz yoktur.
Yalnız bu süreçte aile fertleri olarak acı ve kederiçerisindeyken görsel ve yazılı medya da merhume kızımız Narin suiistimal edilerek gerek Güran ailesine gerekse de şu an şüpheli olarak tutulan aile fertlerinin kişilik haklarına acımasız saldırılar ve iftiralar ile mesnetsizithamlar da bulunulduğu medyayı izleyen dostlarımız tarafından bizlere bildirilmektedir.
Ayrıca ilgi ve alakası olmadığı halde bu olay nedeniyle Kuran kurslarına ve Yüce dinimize saldırılar yapılmaktadır.
Diyarbekirimiz de asırlarca yaşamını sürdüren kimi zamanda yöneticiliğini yapmış Gevranizade ailesinin fertleriyiz. Ülkemizin değişik coğrafyasında binlerce Güran ailesi ve yeğenleri yaşamaktadırlar, büyük ekseriyetiyle de vatanına ve milletine bağlı fertlerdirler.
Aile fertlerimizin kendi kızlarımızı öldürmelerini tahayyül edemiyoruz, ancak böyle bir durum varsa bile bir kişi yüzünden koca bir ailenin karalanmasını bir takım dış güçler ve onların yerli uzantılarına bağlamaktayız. Aile fertlerimizin bir kısmının yaşadığı Tavşantepe Mahallesinin stratejik ve coğrafi konumu da ayrı bir etkendir.
Devletimize bağlı tüm güçlerin bu oyuna gelmemelerini istirham ederiz. Maalesef bazı muhafazakar yazarlar dahi hiç inceleme yapmadan aileyi vatan düşmanlığı ile itham etmektedirler.
Sadece ailenin çok küçük bir kısmınınyaşadığı, olayın vuku bulduğu Tavşantepe Mahallesinde yapılan seçim sonuçlarını tetkik ederlerse bu beyanları nedeniyle mahcup olacaklardır. Seçim neticeleri de ailenin iddia edildiği gibi diktatör olmadığının en büyük ispatıdır.
Şu an olayın sıcaklığı devam etmekte olup, olaylar açığa çıktığında fail veya failler bulunduğunda iftiralar atarak kişilik haklarımıza saldırılar yapan kişi ve kişiler hakkında yasal işlem yapılacaktır. Maddi ve manevi tazminat haklarımızı mahfuz tutmaktayız.
Bu süreçte hakikatin tezahürü için uğraşan tüm devlet büyüklerimize, bunca baskılara rağmen bizim suçsuzluğumuza inanarak bizden desteklerini esirgemeyen dostlarımıza teşekkürü bir borç biliriz.
Ülkemizde ki tüm siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının acımızdan siyasi malzeme yapmamasını da
mahkemenin neticesini beklemelerini istirham ederiz.
Devlet yetkilileri dışında yapılan hiçbir açıklamaya da itibar edilmemesini önemle arz ederiz. Saygılarımızla”