İstanbul’a nasıl ihanet ettiler. Rantlar, depremde neden bu kadar binalar yıkıldı. Prof. Dr Cevdet Bozkuş işte bu soruların cevabını yazdı.
Prof. Dr. Cevdet Bozkuş’un o yazısı
Ülkemin her tarafı çok güzel ama İstanbul bir başka güzel.
Kuzeyinde Karadeniz, güneyinde Marmara denizi ve ortasından geçen inci boğazıyla dünyanın gözdesi İstanbul. Avrupa ve Asya arasında bir köprü olan, kültürel dokusu, tarihi varlıkları ile bir medeniyet şehri İstanbul.
Tarih boyunca imparatorluklara başkentlik etmiş, üzerine romanlar yazılmış, şarkılar söylenmiş ve filmler çekilmiş olan kadim şehir İstanbul. Senin için çok şey söylenmiş, çok şey yazılmış.
“İki büyük cihanın kesinti noktasında, Türk vatanının ziyneti, Türk tarihinin serveti, Türk milletinin gözbebeği İstanbul, bütün vatandaşların kalbinde yeri olan şehirdir.” Mustafa Kemal Atatürk
“Ya ben İstanbul’u alırım, ya da İstanbul beni.” Fatih Sultan Mehmet
“İstanbul, önünde şair ile arkeoloğun, diplomat ile tüccarın, prenses ile gemicinin, Kuzeyli ve Güneylinin, hepsinin aynı hayranlık duygusuyla haykırdığı evrensel ve son derece büyük bir güzelliktir. Bütün dünya, bu kentin dünyanın en güzel yeri olduğu düşüncesindedir.” Edmondo De Amicis
“İstanbul dünyanın gerçek başkentidir. Konumu bakımından yeryüzünde rakibi yoktur.” Joseph Hellert
Taşı toprağı altın İstanbul
Ama bu şehrin değerini bilemeyen yada işlerine gelmediği için önemsemeyen, İstanbul’u bir rant kaynağı olarak gören ihanetçiler, eşsiz bu güzel şehri sorunlara boğarak, yaşanmaz hale getirdiler. Önemli sorunları;
-Deprem ve dayanıksız riskli yapılar
-Ulaşım sıkıntısı
-Düzensiz yapılaşma ve bozulan mimarı doku
-Su riski
-Yeşil alanların yok edilmesi
-Hızlı nüfus artışı ve göç
Bu sorunların oluşumunda yeteneksizlik ve beceriksizlik var mı var. Asıl ne var. Rant rant rant.
Bir rant uğruna sana nasıl kıydılar ve nasıl ihanet ettiler.
21 Ekim 2017 günü, Uluslararası Şehir ve Sivil Toplum Kuruluşları Zirvesinde konuşan Erdoğan İstanbul için ‘Biz bu şehrin kıymetini bilmedik, biz bu şehre ihanet ettik, hala da ihanet ediyoruz. Ben de bundan sorumluyum” diyerek ihaneti kabul etmiştir.
3 eylül 2024 Uğur Dündar’ın konuğu İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu. 2019 öncesi döneme ait rantın raporunu açıklarken, hayretler içerisinde dinledim ve şunu dedim.
Bu kadar da olmaz. Bu resmen bir soygun.
İBB tarafından hazırlana rapora göre;
-Kamusal alanlar imara açılarak üretilen projelerden 890 milyar
-İmar artışı-emsal artışı ile 519 milyar
-Mara açılan orman alanlarında 29 milyar
-Mevzuata aykırı kaçak imalatlı 30 projeden 48 milyar
-Rantın toplam bedeli1 trilyon 486 milyar TL.
İstanbul rantının 2022 dolar kuru üzerinden karşılığı 85 milyar dolar. Damat bakan döneminde nereye gittiği belli olmayan 128 milyar doların cevabını ararken bunu da öğrenmiş olduk.
Peki bu 85 milyar dolar nere gitti. Kimlerin cebine girdi. İstanbul’un bunca sorunu varken neden birileri zengin edildi. Bu rantla hangi sorunlar çözülebilirdi.
Deprem. İstanbulun en önemli sorunu olan olası Marmara depreminde hasar görecek binalar depreme karşı dayanıklı hale getirilirdi. Bu rantın 15 milyar doları ile bu sorun çok olay çözülürdü. İBB Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Dairesi verilerine İstanbul’da çok ağır, ağır ve orta hasar görecek bina sayısı yaklaşık 250 000 olduğu tesbit edilmiştir. Çok basit bir hesapla her bina ortalama 15 daire kabul edilirse 15 x 4 x 250 000 yaklaşık 15 milyar dolar eder.
İstanbul’un ulaşım, su ve diğer sorunları çözülürdü.
6 Şubat 2023 Kahramanmaraş depreminde 11 ilde 38 bin 901 bina yıkıldı, 200.250 bina ağır hasar aldı. 53 000 kişi öldü. 100 000 den fazla insan yaralandı. Bu rantın 15 milyar doları o illere harcansaydı o kadar can kaybı olmayacaktı.
Deprem riski altında olan diğer illerin kentsel dönüşümleri gerçekleştirilir, can ve mal kayıpları önlenebilir.
12 500 TL maaşla geçinemeyen 3 milyon 707 bin emeklinin maaşı 20 000 TL ye çıkarılsaydı. Bu rantın yaklaşık 8.8 milyar doları yeterdi
İstanbul rantı harca harca bitmiyor. Geri kalan 46.2 milyar dolar ile asgari ücretlinin, çiftçinin ve esnafın sıkıntıları çözülebilirdi.
Yani bir İstanbul rantı milletin sorunlarını önemli ölçüde çözerdi. Ama kime gitti bilinmiyor. Aslında biliniyor da bilinmiyor.
Bu ihanet raporunu hazırlayanlar çok önemli bir iş yapmışlardır. Kendilerini milletim tebrik ediyorum.
İşte ihanet, işte acı gerçekler.
Acaba birde Türkiye rantı hesaplanırsa en az bunun 5 katı ya da daha fazla olmalı. Bunu Deniz Yavuzyılmaz’a sormak lazım.
Ey güzel ülkem neden bu durumda olduğunun cevabı rant ve ihanet.