Demokrat Parti Pazar günü kongreye gidiyor. Partinin GİK üyesi İlay Aksoy yapılacak kongrede genel başkan adayı olduğunu duyurdu.
Sosyal medya hesabından yapılan açıklamada parti yönetimine de eleştirilerini sıralayan Aksoy , alınan kararın baskın bir karar olduğunu ve kendisinin 31 Mart yerel seçimlerinden sonra alınan 0.20 oy oranın ardından kongre çağrısında bulunduğunu hatırlattı.
Parti yönetimine ulaşmaya çalışmasına rağmen güncel delege listesinin kendisine verilmediğini kaydeden Aksoy, delegelere ulaşmasının engellendiğini ve telefonla tek tek arama imkanının da olmadığını belirtti.
Aksoy’un parti yönetimini eleştirerek açıkladığı başkanlık adaylığı metni şu şekilde oldu:
Sevgili Demokrat Partili dava arkadaşlarım;
Bildiğiniz gibi baskın bir şekilde bu pazar günü yani 17 Kasım’da Demokrat Parti’nin 15. Kongresi yapılacağını hep birlikte öğrenmiş bulunmaktayız.
Partimizin sağlıklı büyümesi açısından kongreler şarttır. Ancak ben Demokrat Parti Genel İdare Kurulu Üyesi olarak 31 Mart Yerel Seçim sonuçlarının ardından elde ettiğimiz 0,20’lik oy oranımızla hemen kongreye gitme çağrısında bulunmuştum.
Ne yazık ki mevcut yönetim sıkıştırılmış bir kongreyi tercih etmiştir. Kıymetli yol arkadaşlarım bizler demokratlar olarak en anti demokratik koşullarda bile dimdik durmayı ve ilkelerimize, ülkemize sahip çıkmayı bilen insanlarız.
Tarihten gelen mücadeleci ruhumuzla ben İlay Aksoy olarak bu pazar günü yapılacak olan baskın kongrede her türlü olumsuzluklara ve engellemelere rağmen bu düzene artık yeter demek için Demokrat Parti Genel Başkanlığına adaylığımı koyuyorum.
Defalarca uğraşmama rağmen maalesef güncel delege listesi genel merkez tarafından şahsıma verilmemiştir. Listenin verilmemesi sadece benim adaylığıma karşı değil. Esas partimizin kaderini belirleyecek olan değerli delegelerimizin adaylar arasında tercih yapma hakkı ellerinden alınıp iradelerine bizzat ipotek koymaktadır.
Partimizin gerçek sahibi olan dava arkadaşlarım;
Ülkemiz hiç olmadığı kadar partimize ihtiyaç duymaktadır. Önce partililerimiz ardından ülkemiz alternatifsiz bırakılmak istenmektedir. Ancak ben aziz Atatürk’ün açtığı yolda yürüyen bir cumhuriyet kadını olarak mevcut yönetimle devam etmemizin imkansız olduğunu buradan beyan ediyorum.
Alternatifsiz değilsiniz, değiliz !
Size ulaşmam engellendiğinden tek tek arayıp desteğinizi isteme fırsatı verilmemiştir. Aynı şekilde sizlerde beni dinleyip hür iradenizle karar verme hakkınız elinizden bizzat alınmıştır.
Sizleri bu pazat günü önce birseysel seçim hakkınıza ardından partimizin kaderine ve nihayetinde Türkiye’de demokratların yeniden şahlanmasına davet ediyorum.
İrademize kimse ipotek koyamaz !
Bizim adımıza kimse karar veremez !
Sizden önden imza isteyebilirler. Kesinlikle salona gelmeden imza atmayın. İradenize sahip çıkın. Sizler tasdik memurları değilsiniz. Sizler 17 Kasım günü bu ülkenin kaderini belirleyecek hür ve bağımsız insanlarsınız.
Pazar günü demokrasi adına tüm delegelerimizi sandık başına bekliyorum.
Saygılarımla