İzmir Bornova’da Ekim 2020’de boşanma aşamasındaki eşi Hülya Şellavcı Yeğin’i öldüren Kaffar Yeğin’in yargılandığı davada karar verildi. İzmir 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, sanık Kaffar Yeğin’e ‘eşi tasarlayarak kasten öldürme” suçundan hiçbir indirim uygulanmaksızın ağırlaştırılmış müebbet cezası verildi.
İzmir’de Hülya Şellavcı Yeğin’in boşanma aşamasında olduğu Kaffar Yeğin tarafından öldürülmesiyle ilgili görülen davada karar verildi.
Ekim 2022’de eşini ateşli silahla katleden Kaffar Yeğin hakkında hazırlanan iddianamede “eşi tasarlayarak kasten öldürme” suçlamasından ağırlaştırılmış müebbet, “silahla gece vakti yağma’dan 15 yıla kadar hapis, “ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma, taşıma veya bulundurma” suçundan 3 yıla kadar hapis istemiyle dava açılmıştı.
Yaklaşık iki yıldır devam eden yargılama sürecinde sona gelinirken, bugün İzmir 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde karar duruşması görüldü. Duruşmada, Hülya Şevvalcı’nın kızı, avukat olan damadı Ensar Aktürk ile sanık Kaffar Yeğin ve taraf avukatları salonda hazır bulundu.
Almanya’dan talep edilen belge geldi
Duruşmada, sanığın Almanya’da işlediği bir suça ilişkin önceki oturumlarda talep edilen belgenin geldiği ve Almanya’dan gelen ceza ilamının mahkemede okunduğu belirtildi. İlamda; ifadelerinde daha önce hiçbir eşine şiddet uygulamadığını söyleyen Kaffan Yeğin’in Almanya’daki kız arkadaşını kafasına baltayla vurarak ağır yaralayıp kaçtığı, sonradan yakalanarak 7 yıl 6 ay hapis yattığı bilgisi yer aldı.
Duruşmada tutuklu sanık Kaffar Yeğin’den son savunması istendi. Yeğin, son savunmasında, cinayeti işlemediğini belirtirken “Ben Hülya’ya hiçbir zaman hakaret etmedim, küfür etmedim. O gün alkollüydüm. Bana biber gazını çıkartınca panik halinde ne yaşandı hatırlamıyorum” dedi.
Tekerrür hükümlerinin uygulanması talep edildi
Savcı, esas hakkında mütalaasında Almanya’dan gelen kararla birlikte oradaki infazın 2001 yılında bitmiş olması nedeniyle, tekerrür hükümlerinin de uygulanmasını talep etti.
Aranın ardından karar verildi
Savcının mütalaasını okumasının ardından karar için duruşmaya ara verildi. Ara sonrası mahkeme başkanı, Kaffar Yeğin hakkında kararını açıkladı.
Sanık Kaffar Yeğin’e “eşi tasarlayarak kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, “silahla gece vakti yağma” suçu hırsızlık olarak değerlendirilerek 8 yıl hapis cezası verildi. Mahkeme başkanı, “ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma, taşıma veya bulundurma” suçundan ise hüküm vermedi. Görülen başka bir davasında da aynı suçlamanın bulunduğu gerekçesiyle dosya ayrıldı. Sanık için herhangi bir indirime gidilmezken, tekerrür hükümleri uygulandı.
Osmanoğlulları: “Başından sonuna kadar bu ülkede emsal bir davadır”
Duruşma sonrasında Kadın Meclisleri ve Şevvalcı’nın aile avukatı, açıklama yaptı. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Kadın Meclisleri İzmir Temsilcisi Tülin Osmanoğulları, davadan çıkan kararın emsal olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Bugün Hülya Şellavcı’nın karar duruşmasından çıktık. Hülya Şellavcı’nın davası başından sonuna kadar bu ülkede emsal bir davadır. Hülya Şellavcı’nın evli olduğu erkek Gaffar Yeğin tarafından kendi iş yerinde ateşli silahla öldürüldü. Ama Hülya öldürülmeden önce yaşadığı bir süreç var. İşte Hülya’nın yaşadığı bu süreç, bu ülkede kadınların nasıl öldürüldüğünü anlatan bir süreç. Hülya, şiddet gördüğü erkekten ayrılmak istedi, boşanmak istedi. 6284’e ilişkin uzaklaştırma kararı aldı. Sanık her defasında bu kararı ihlal etti. Hülya her defa kolluk kuvvetlerine, savcılığa gidip şikayetçi oldu. Savcılık ve kolluk, Hülya’nın hiçbir şikayetini işleme almadı. Ve sonunda da iş yerinde öldürüldü. Ondan sonraki süreçte ne oldu? Sanık yakalanamadı. 18 gün boyunca biz bu şehrin her sokağını, her caddesini sanığın resimleriyle donattık ‘aranıyor’ diye. 18 gün sonra yakalandı. Yakalandıktan sonraki mahkeme sürecinde neler yaşandı? Tamamen kendisini savunamayacak kadının üzerinden türlü türlü bahanelerle hiçbir gerçekliği olmayan ifadelerle ‘kendisini öldürdü, intihar etti’ dedi. Çünkü bu ülkede bir şüpheli kadın ölümleri olayı var. Bu ülkede artık kadınlar yüksekten düştü, intihar etti diye yargıda kabul edilen ve üstü kapatılan bir şüpheli kadın ölüm olayı var. 6284’ü uygulamayan kamu görevlileri tazminata mahkum edildi. 6284’ü uygulayın. Eğer uygulamazsanız peşinizi hiçbir şekilde bırakmayacağız. Hülya’nın ailesi, bu katilin ne kadar suç işlemeye meyilli olduğunu, geçmişine dönük bütün işlediği suçları özellikle daha önce de kadına yönelik aynı suçu işlediğiniz inanılmaz bir sabırla ortaya döktü. Biz bugün gördüğümüz katil profilinde de şunu gördük. Sürekli suç işlemiş, sürekli cezasından kurtulmuş. Ama bu sefer verdiğimiz mücadeleyle birlikte kurtulamadı. Buradan çok emsal bir karar çıktı. Bu kararlar kadınların hayatlarını koruyan kararlardır. Bizler kadının mücadelesini veren kadınlar olarak bu sokakları bu meydanları boş bırakmayacağız. Hülya için adaleti sağladık. Öldürülen bütün kadınların içinde adaleti sağlayacağız.”
Aktürk: “Bu davanın olduğu gibi HSK soruşturmasının da diğer ilgili davalarının da takipçisi olacağız”
Hülya Şevvalcı’nın damadı ve avukat Ensar Aktürk ise Adalet Bakanlığı’na seslenerek şu ifadeleri kullandı:
“Bugün bir nebze de olsa acımız hafifledi diyebilirim. Başından sonuna kadar mahkemeye güvenim tamdı. En ağır cezayı vereceklerini biliyordum, inanıyordum. Keza öyle de oldu. Beklenen ceza herhangi bir indirim uygulanmaksızın, herhangi bir haksız tahrik ve kabul edilemeyecek nedenlerle indirim uygulanmaksızın verildi. Hırsızlık suçundan dahi üst sınırdan ceza verildi. Sanık son savunmasında daha önce de söylemişti. Ama buradan özellikle ilgili bakanlıkların dikkatini çekmesi adına lütfen zapta alıp incelesinler. ‘Tedbir kararları uygulanırken karakolda verdiği ifadeler de polis bana “Gidebilirsin, bir şey olmaz. Bunlar hafif nedenler” dedi. ‘Beni cesaretlendirdi’ dedi. Bu hakim veya herhangi bir avukat sanığa sormadı. Bunu daha önce de söylemişti sanık. Kolluk, 6284 sayılı kanunu bilmiyor. Çok açık bir şekilde bilmiyor. Nasıl uygulanır bilmiyor. Bu eğitimleri veremiyorsanız kolluğa bırakın bilgililer, ilgililer bu eğitimi sağlasın. Bu davanın iki yıl sürmesinin sebebi Almanya’dan beklenen ilamdı. Bir nebze kabul edilebilirdi bu. Bir yıldır bu evrak bekleniyordu. Fakat ben buradan Adalet Bakanlığı’na da seslenmek istiyorum. İki yıldır HSK soruşturması nasıl bitmiyor? Nasıl sonuçlandırılmıyor? Biz bunu da çok merak ediyoruz ama tıpkı bu davanın olduğu gibi HSK soruşturmasının da diğer ilgili davalarının da takipçisi olacağız. Peşini bırakmayacağız. Hiçbir hayat bu kadar ucuz olmamalı. Hiçbir yaşamak isteyen kadın bunlara layık görülmemeli. Bu karar ve bizim aldığımız r idare mahkemesine aldığımız tazminat kararı da eminim ki insanlara faydalı olacaktır. Biz gideni geri getiremeyiz ama en azından kalanlara destek olmak için elimizden geleni yapma devam edeceğiz. Bugün bir nebze olsun mutluyuz. İstediğimiz karar alındı. Umarım bütün kadınlar için, bütün çocuklar için, bütün hayvanlar için daha iyi bir ülke haline geliriz.”
Ne olmuştu?
Bornova ilçesi Işıkkent Ayakkabıcılar Sitesi’nde ayakkabı nakış atölyesi sahibi, 2 çocuk annesi Hülya Şellavcı Yeğin’e ulaşamayan yakınları, 22 Ekim 2022’de iş yerine gitmiş ve Yeğin’i kanlar içinde yerde bulmuşlardı. Yeğin’in, tabancayla vurulup öldürüldüğü belirlenirken; polis, şüpheli olarak Yeğin’in boşanma davası açtığı, ikinci eşi Kaffar Yeğin’i yakalamak için çalışma başlatmıştı. Hülya Şellavcı Yeğin’in, 6 ay önce evlendiği Kaffar Yeğin hakkında, tehdit edildiği gerekçesiyle 4 kez suç duyurusunda bulunduğu ve uzaklaştırma kararı aldırdığı ortaya çıkmıştı. Olaydan 3 gün sonra İzmir 16. Aile Mahkemesi’nce Hülya Şellavcı Yeğin’in öldürüldüğü atölyeye yakın görüntüleri ortaya çıkan Kaffar Yeğin hakkında 30 günlük zorlama hapis kararı verilmişti.
Polis, kaçan Kaffar Yeğin’i, 8 Kasım’da Konak ilçesinde saklandığı arkadaşının evinde yakalamıştı. Arkadaşı ile gözaltına alınmasının ardından adliyeye sevk edilen Kaffar Yeğin, çıkarıldığı hakimlikçe tutuklanmış, arkadaşı ise serbest bırakılmıştı.
Kaffar Yeğin hakkında “eşi tasarlayarak kasten öldürme” suçlamasından ağırlaştırılmış müebbet, “silahla gece vakti yağma” suçundan 15 yıla kadar hapis, “ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma, taşıma veya bulundurma” suçundan 3 yıla kadar hapis istemiyle, 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açılmıştı.