Ana Sayfa YAŞAM Hangi Doğum Kontrol Yöntemlerini Alırdınız?

Hangi Doğum Kontrol Yöntemlerini Alırdınız?

Dünyada kadınların karşılaştığı sorunlar bitmiyor, ancak ülkemizde bu sorunlar ne yazık ki daha da derinleşiyor. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun Anıt Sayacı’nı hatırlarsınız. Tanıdıkları erkekler tarafından öldürülen kadınların yer aldığı sayaç (http://anitsayac.com/). 10 Ağustos 2024 tarihinde, Serpil Gül öldürüldüğünde Anıt Sayaç, 2024 yılı için 246 ismi ve hayatı kaydetmişti. 28 Eylül 2024 tarihinde sayacı kontrol ettiğimde, hayatta olmayan 284 kadın ismine ulaştım. Son isim Özge Hançer Girgiç. Ne yazık ki 8 yaşında öldürülen Narin Güran da bu listede. Özetle kadın cinayetlerini durduramıyoruz. Aslında hiçbir cinayeti ya da şiddeti durduramıyoruz. Bu olaylar kontrolden çıkalı uzun zaman oldu. Sokaklar silahlı çatışmalara, çete infazlarının yaşandığı yerlere dönüştü. Trafik tam bir kuralsızlıkla, kendi haline terkedilmiş durumda. Devletin malı olan okul kapısını tekmeleyerek kıran yönetici sıfatlı kişiler bir yanda, ellerinde kitap, defter yerine temizlik malzemesi ile öğretmenler, öğrenciler öte yanda bir eğitim sistemi. Bunlar normal mi? Hastanelerde, uçakların içinde birilerinin kendilerini her kuralın üstünde gördüğü saçmalıklar çağında, sabah evden sağ ve sağlıklı çıkıp tekrar tüm ailenin aynı vücut ve ruh bütünlüğünde eve dönmesi şenliklerle kutlanması gereken, eşine az rastlanır olaylar olarak kayda geçmeli. Devletin polisine kadar sirayet eden adi vakalardaki ölümler, yaralanmalardan sonra sıranın ne zaman sivil vatandaş olan bizlere geleceği korkusuyla yaşamaya itiraz ediyorum. Hiç kimse yönetmese bile daha kötü yönetilemez bir dönemdeyiz. Beklentimizi devletin vatandaşına can ve mal güvenliği vermesi temel görevine kadar indirdik. Musluktan akan suya, sabahları doğan güneşe şükredip, vergilerimizi ödemeye devam ediyoruz.

Bu girişten sonra sağlığımızı korumanın neden bize düştüğünü anlamak zor değil. Tiyatro sezonunun açılmasına kısa bir süre kala, doğum kontrolünden de bahsedip kış boyunca yüzümüzü sanata dönelim istiyorum. Yasal hak olmasına rağmen devlet hastanelerinde fiilen uygulanmayan kürtajlardan ve geçmişte ücretsiz olarak halka sunulan doğum kontrol yöntemlerinin artık neredeyse erişilemez hale geldiğinden önceki yazılarımda geniş bir şekilde bahsetmiştim. İlerleyen satırlarda okuyacağınız her yönteme, parasını ödediğiniz takdirde ulaşmanız mümkün.

Bu yöntemler için gereksinim ve talep yaratmak adına eğitim gerekiyor, ancak bunu devletten beklemeyin. Aradığımız devlete uzun zamandır ulaşılamıyor. Ne okullarda ne ailede cinsellik yokmuş gibi davranıldığından, lise çağlarına kadar inen ve büyük bir artış gösteren ertesi gün hapı kullanımı, verilere göre 300 kat artmış durumda. İnsanlar cinsel ilişkiye giriyor ancak korunma konusunda yeterince bilgi sahibi değiller. Bu eğitimi akranlar ya da sosyal medya üstlenmek zorunda kalıyor. O zaman ‘açılın ben doktorum’ deyip bu konuda okurlarıma faydalı olmak istiyorum. Hadi başlayalım.

Prezervatif/ Kondom:

Prezervatif bir bariyer yöntemidir. Cinsel ilişkide erkeğin sperminin partnerine geçişini engeller. Erkeklerin doğum kontrolüne katıldığı ender yöntemlerden biridir. Diğer yöntemlere üstünlüğü cinsel yolla bulaşan hastalıkların (CYBH) önlenmesinde de etkili olmasıdır. Ancak, cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunmak için her cinsel ilişkide kullanılması zorunludur. Marketlerde, eczanelerde ve online platformlardan ürüne ulaşmak oldukça kolaydır. Güncel maliyeti, 30 adetli kutu için ortalama 250-450 TL civarında. Eskiden Ana Çocuk Sağlığı Merkezleri (AÇS)’nde ücretsiz prezervatif dağıtımı yapılmaktaydı. Ancak artık bu hizmet, adı değişen Aile Sağlığı Merkez’lerinde yeterli sayıda kişiye ulaşmıyor ve bazı bölgelerde kesintilere uğrayabiliyor.

Doğum Kontrol Hapları:

Doğum kontrol hapları, hormonal yöntemler arasında yer alır ve kadınlar tarafından düzenli olarak, günlük kullanılması gereklidir. Düzenli kullanım gerekliliği bazen caydırıcı olmaktadır. Ayrıca bekar genç kadınların bu ilacı taşırken sosyal sorunlar yaşaması ya da evli bir kadının belki de eşinden gizli bu yönteme başvurması paketin taşınmasını zorlaştırmaktadır. Bu hapların kanser yapıcı yan etkileri üzerine spekülatif bilgiler de kullanıcılarda ilaca karşı tereddüt yaşanmasına bir sebeptir. Doğum kontrol haplarının meme kanseri riskini hafifçe artırdığı bazı çalışmalarca öne sürülse de genç ve sağlıklı kadınlarda bu risk oldukça düşüktür. Öte yandan, yumurtalık ve rahim kanseri risklerini azalttığı kanıtlanmıştır. Risk faktörü taşıyan ya da ileri yaştaki kadınlar hormon ilaçları dışındaki yöntemleri rahatlıkla kullanabilirler. Birinci derece kadın akrabalarda meme kanseri olması, karaciğer enzimlerinin bozuk olması, ağır migren ataklarının varlığı, genetik aktarımlı kanda pıhtılaşma elemanlarının bozuk çalışması riskli grupları tanımlar. Sanılanın aksine doğum kontrol hapları kısırlığa yol açmaz. Bu kısırlık mevzusu aşılarda da vardı hatırladınız mı? Demek ki toplum en kolay ‘kısır kalama korkusuyla’ manipüle ediliyor. Çalışma mekanizması hormonları dengeleyerek yumurtlamayı geçici olarak durdurmaktır. İlaç bırakıldıktan sonra yumurtlama tekrar başlar ve gebelik ihtimali, kadının potansiyeli neyse oraya geri döner. Kilo alma, tüylenme, sivilcelenme gibi etkiler oldukça nadirdir. Hap kullanımı ile adet düzensizlikleri, sivilcelenme, ağrılı ve aşırı adet görme, yumurtalık kistleri, aşırı tüylenme gibi birçok hastalıkta da tedavi amaçlı olarak doktor tarafından önerilebilir. Kadın doğum hekimleri için neredeyse aspirin mucizesi gibidir. Her derde devadır. Sağlık sorunları için reçete edildiğinde ücretsiz olarak ulaşılabilen bu haplar doğum kontrolü için kullanılmak istendiğinde, reçetesiz olarak da parasıyla satın alınabilir. Üretici firmasına göre doğum kontrol haplarının ortalama olarak bir kutusu 250-350 TL arasında değişmektedir. Her ay düzenli olarak alınması gereken bir ilaç olduğu için bu yöntemin yıllık maliyeti bir hayli yüksektir. Hormon içeren, daha uzun dönemli koruma sağlayan, günlük hap yutmayı gerektirmeyen cilt altı implantalar, spiraller de mevcuttur. Ancak sağlık profesyonelleri tarafından uygulanması gereklidir. Aylık yapılan iğneler de hormonal yöntemlere dahildir. Düzensiz lekelenme kanamaları en sık şikâyet edilen yan etkidir. Ayrıca emzirme dönemindeki kadınlar için de uygun hormon içerikli haplar mevcuttur.

Ertesi gün hapları ise düzenli korunma yöntemi değil, acil durum kabul edilen anlardan sonra ilk 72 saat içinde alındığı taktirde etkili olan yüksek hormon içerikli (30 tableti tek seferde içmek gibi) ilaçlardır. Maliyeti 500 tl civarında ve reçetesiz alınabilmektedir. Prezervatifin yırtılması, doğum kontrol hapının alınmasının unutulması, spiralin çıkarılması, geri çekme metodunun hatalı uygulanması, tecavüz gibi durumlarda önerilir. Gençler arasında bilinçsizce ve çok yaygın kullanılması da eğitimsizliğin bir sonucudur. Geçici adet düzensizliklerine, sivilcelenme ve duygu durumu değişikliklerine sebep olur.

Rahim İçi Araç (RİA) / Spiral Uygulaması:

Hormonsuz olanları bakır içeriklidir. Adetin hemen bitiminde rahim içine yerleştirilen spiraller 5-10 yıla kadar gebelikten koruma sağlar. Poliklinik koşullarında uygulanabilir. İstenildiğinde ağrısız bir şekilde çıkartılır ve gebelik ihtimali hemen geri döner. Düzensiz ya da fazla adet kanamaları, ağrı gibi yan etkileri uygulama sonrasında olsa da vücut 2-3 döngü sonra kendi normalini bulur. Spiralin kayması nadir görülse de bu durumlarda istenmeyen gebelikler gelişebilir. Ancak spiral yerindeyken de çok düşük bir ihtimalle gebelik yaşanabilir. Spiral kullanan kadınlarda dış gebelik riski düşüktür, ancak spiralle gebelik gelişirse dış gebelik olasılığı artar. Tüm bunlardan dolayı adet gecikmesi yaşayan ve spirali olan kadınların bu ihtimalleri unutmaması gerekir. Spiraller ve doğum kontrol hapları cinsel yolla bulaşan hastalıkları engellemez. ‘Spiral sadece doğum yapmış kadınlar için uygundur’ cümlesi yanlış bilgiler listesindedir. Hormonlu spiraller korunma için tercih edilebileceği gibi bazı kanama düzensizlikleri ya da rahim içi kalınlaşma sorunlarının tedavisinde de doktor tarafından önerilebilir. Spiral ve spiralin uygulanmasının maliyeti nerede ve kim tarafından uygulandığına bağlı olarak çok değişir. A grubu olarak tanımlanan, İstanbul’un lüks bir semtindeki özel hastanede, fenomen bir kadın doğum hekimine spiral taktırmakla, Anadolu’da bir hastanede, işinde gücünde, show yapmayan bir doktora spiral taktırmak arasında büyük ekonomik fark var kuşkusuz. Oysa kullanılan malzeme aynı, uygulama şekli standart. Devlet hastanelerinde spiralin uygulanması ücretsiz, malzeme ücretlidir.

Cerrahi Yöntemler:

Çocuk sahibi olmayı tamamlamış bireyler için tüp ligasyonu, kadınlarda ve vazektomi, erkeklerde kalıcı doğum kontrol yöntemleridir. Bu yöntemler, cerrahi müdahalelerle doğurganlığın kalıcı olarak sonlandırılmasını sağlar. Kadınlarda tüplerin bağlanması sezaryen ameliyatları sırasında, hasta onayı alınmış olarak yapılabileceği gibi kapalı cerrahi yöntemler de başka seçenektir. Kanalların bağlanması temelde yumurta ve sperm üretimini durdurmaz. Yani hormonal olarak değişikliğe, cinsel isteksizliğe sebep olmaz. Kanalların bağlanması sonrası tekrar çocuk sahibi olmak isteyen kadınlar için tüplerin yeniden açılması işlemi nadiren başarılı olabilir. Bu durumda çoğunlukla yardımcı üreme tekniklerine başvurulur. Tüplerin bağlanması ameliyatlarının maliyeti de spiral için yazdıklarımla benzerdir. Bu operasyonlar devlet hastanelerinde ücretsiz uygulanmaktadır.

Diğer:

Birçok kişi, doğal yöntemler olarak bilinen takvim yöntemi ve geri çekilme gibi seçenekleri güvenli bulur. Ancak bu yöntemler, doğru uygulanmadığında gebelik riski taşır. Takvim yöntemi, adet döngüsü düzenli olmayan kadınlar için daha az güvenilirdir. Ancak düzenli döngüsü olan kadınlar için bile bu yöntemin etkili olabilmesi için dikkatli takibe ihtiyaç vardır.

Ayrıca, geri çekilme yönteminde spermin bulaşma riski olduğunda gebeliği önleme konusunda yüzde yüz etkili değildir. İyi haber ise bu iki yöntem bedavadır. Riski almak size kalmış.

Büyükşehirlerde yaşayan kadınlar kırsalda yaşayanlara göre, eğitimli kadınlar eğitimsizlere göre, evli kadınlar bekarlara göre, zengin olanlar yoksullara göre korunma yöntemlerine ulaşma konusunda daha şanslılar. Bu olanakları olmayan kadınlar istenmeyen/planlanmamış gebelikleri sürdürmek ya da kürtaj olmak zorunda kalmakta. Kadının bedenini tanıması, döngüsünü bilmesi kendini planlanmayan gebeliklerde koruması için ilk kural. Sonrası doğru kaynaklara ulaşmak. İyi pazarlar.