NASA’nın Psyche Uzay Aracı, 16 Psyche adlı asteroidi keşfetmek üzere yola çıktı. Bu görev, Arizona Devlet Üniversitesi (ASU), Jet Tahrik Laboratuvarı (JPL), SpaceX ve Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) gibi birçok önde gelen kurumun iş birliğiyle gerçekleştiriliyor.
Psyche, sıradan bir keşif değil; bilim insanları, 16 Psyche’nin, düzgün şekilde oluşmamış bir gezegen çekirdeği olabileceğine inanıyor. Önceki araştırmalar, asteroidin yüzeyindeki metallere ulaşmanın maden değerinin 10.000 katrilyon (10 kentilyon) dolara ulaşabileceğini öne sürüyor. Bu da onu, evrende keşfedilen en değerli nesnelerden biri haline getiriyor.
Görev, asteroidin yapısını ve bileşimini inceleyerek, gezegenlerin oluşum süreci hakkında daha fazla bilgi edinmeyi hedefliyor. Psyche’nin derinlikleri, evrende nasıl madde oluştuğunu anlamak için önemli ipuçları barındırıyor.
NASA’nın Psyche uzay aracındaki Derin Uzay Optik İletişim (DSOC) cihazı, daha önce görülmemiş bir mesafeden Dünya’ya başarıyla veri aktardı
Söz konusu iletişim sistemi, Ay’ın yörüngesinin ötesinde yüksek bant genişliğinde iletişimi mümkün kılacak lazerleri içeriyor.
Bu teknoloji derin uzay görevlerinde Dünya’ya daha fazla veri gönderilmesini amaçlıyor.
Psyche uzay aracından öğreneceklerimiz
Psyche uzay aracı, değerli metallerle dolu olduğu öne sürülen 16 Psyche adlı asteroide gitmek üzere 13 Ekim 2023’te fırlatılmıştı.
Gideceği göktaşının adını alan araç, bu yolculukta yaklaşık 3,5 milyar kilometre kat edecek. Uzmanlar, Mars ve Jüpiter arasındaki asteroit kuşağında yer alan yaklaşık 200 kilometre genişliğindeki göktaşının M tipi asteroitlerin en büyüğü olduğunu söylüyor.
Bilinen en pahalı asteroit olan Psyche, silikat kayaçların meydana getirdiği diğer asteroitlerin aksine, demir ve nikel gibi değerli madenlerden oluşuyor.
Öyle ki göktaşının yüzde 60’ının metalden oluştuğu tahmin ediliyor. Bu nedenle bazı bilim insanları, Psyche’nin tam 10 kentilyon dolar değerinde olduğunu öne sürmüştü.
Yine de göktaşının beklendiği kadar değerli olmama ihtimali halen gündemde. Örneğin, ABD’deki Purdue ve Brown üniversitelerinden araştırmacılar, asteroitteki demir yoğunluğunun düşünüldüğü kadar fazla olmadığını ve bu nedenle değerinin de daha az olabileceğini savunuyor.
Bu gizemi çözmek için de uzay aracının söz konusu göktaşına yakından bakması şart.