Emre Özpeynirci, 2024’ün ilk 10 ayında satılan 751 bin otomobilin yaklaşık 300 bininin engelli aracı olarak satıldığını ve bu durumda ÖTV’sinin de ödenmediğini haberleştirdi.
Emre Özpeynirci’nin hazırladığı kritik habere Gazeteci Fatih Altaylı da sessiz kalamadı.
‘BU BELGEYİ ALMAK KOLAY DEĞİL’
Fatih Altaylı YouTube’daki programında konuyla ilgili şunları söyledi:
“Engelli indirimi ile satılması için o aracı kullanacak olanın belli bir oranın üzerinde engelli olması gerekiyor. Bu belgeyi almak hakikaten çok kolay bir şey değil. Eskiden beri bildiğimiz zamanlarda, bunun baya bir prosedürü vardı. Ben Cumhuriyet’te çalışırken Karikatürist İsmail Gülgeç’in araç alması gerekmişti. Ne kadar uğraştığımızı sana anlatamam. Çünkü vergisini vermiyorsun. Belli bir fiyata kadar olan otomobillerde vergi vermiyorsun o arabaları alırken.”
‘BÜYÜK REZALET’
“Bu büyük rezalet. Benim anladığım kadarıyla Türkiye’de ÖTV ödeyerek otomobil alan bir sen vardın, bir ben varım galiba geri kalan herkes ÖTV’siz almış. Kim bunlar? Yarısı. Olacak iş değil.
Aslında plakaları da özeldir, özel donanıma sahip olması gereki. Yani bu sen mesela böyle bir şey alamazsın. Türkiye’de satılan otomobillerin yarısı engelli olarak vergisiz mi satılmış? Bravo diyorum. Memleketin her tarafı çürümüş. Nereyi tutsan elinde kalıyor. 50 bin olur, 20 bin olur, çok fazla olsun 100 bin olsun.”
‘AHLAKSIZLIĞIN DİBİNİN DİBİ’
“Bir de toplumda engelli oranı belli. Toplumun yüzde 50’si engelliyse demek ki yüzde 50 engelli otomobili alabilir. Türkiye’de bildiğim kadarıyla engelli oranı yüzde 11’ler civarında. Ki bunların tamamı da otomobilde indirim almaya hak kazanacak engelliler değil hepsi de. Çünkü bazıları var ki zaten otomobil kullanamaz. Örneğin körler var zaten otomobil kullanamaz. Bu ahlaksızlığın dibinin dibinin dibi yani. Bu nasıl bir ülkedir? 300 bin araç ÖTV’siz engelli kontenjanında. Makul değil. Bir toplumdaki engelli oranı bellidir. Türkiye’deki tüm engelliler bu sene mi gidip otomobil aldılar ya da? Normalde her sene senin nüfusunda engelli oranı neyse en fazla o kadar olur yani.”
