Deutsche Bank, Türkiye’deki yerel sabit getirili tahvillerin döviz bazlı varlıklardan daha iyi performans göstereceği bir ralli bekliyor. Banka, bu yükselişin özellikle 2025’te başlaması muhtemel faiz indirimleriyle hızlanacağını öngörüyor. Buna ek olarak, enflasyon beklentilerindeki iyileşmenin de tahvil piyasasına olumlu yansıyacağı belirtiliyor.
Öte yandan, Deutsche Bank, yatırımcılara özellikle 2-5 yıl vadeli tahvillere yönelmelerini tavsiye ediyor. Kısa vadeli tahvillerin daha iyi bir getiri potansiyeline sahip olacağı düşünülüyor. Ancak, faiz indirimlerinin ardından yerel tahvil piyasasında daha cazip fırsatlar sunulabileceği vurgulanıyor.
ZORLANAN TAHVİL PİYASASI
Türkiye’nin yerel sabit getirili tahvilleri, son haftalarda beklenen performansı gösteremedi. Mart ayında gerçekleştirilen sürpriz faiz artırımının ardından tahviller pozitif getiri sağladı, ancak döviz bazlı varlıklara kıyasla geride kaldı. CNBC-e’nin haberine göre Deutsche Bank, tahvil piyasasındaki bu durgunluğun geçici olduğunu ve önümüzdeki 6 ayda büyük bir ralli beklendiğini belirtiyor.
BEŞ TEMEL SEBEP
Deutsche Bank, Türkiye tahvillerinin beklenenden düşük performans sergilemesinin beş temel sebebini sıralıyor. İlk olarak, dezenflasyon sürecinin beklendiği kadar sorunsuz ilerlememesi tahvil piyasasını olumsuz etkiliyor. Ancak, faiz indirimlerinin ertelenmesi de yerel tahvillerin döviz bazlı varlıklara göre daha düşük performans göstermesine neden oluyor. Buna ek olarak, döviz getirilerinin yüksek cazibesi, yatırımcıları tahvillerden uzaklaştırıyor.
YÜKSEK DEĞERLEME VE DIŞ ETKENLERE DUYARSIZLIK
Türkiye sabit getirili varlıklarının küresel piyasalara daha az tepki vermesi de performans kaybına yol açıyor. Yüksek değerleme de Deutsche Bank’ın belirttiği gibi, Türkiye tahvillerinin adil değerinin üzerinde işlem görmesine sebep oluyor.
GELECEKTEKİ RALLİ BEKLENTİSİ
Deutsche Bank, tahvil piyasasında yaşanan gecikmenin geçici olduğunu vurguluyor ve kısa vadeli zorluklara rağmen önümüzdeki altı ayda büyük bir ralli beklediklerini açıklıyor. Banka, faiz indirimlerinin 2025’te agresif şekilde gerçekleşeceğini ve bu durumun yerel sabit getirili tahvillerin döviz bazlı varlıklardan daha iyi performans göstermesine yol açacağını öngörüyor.
