Son dönemde muhafazakar kesimin yaşamına yer verilen ve izlenmeleriyle dikkat çeken televizyon dizileri siyasetin hedefi oldu. Geçtiğimiz dönemlerde müdahale edileceği konuşulan o diziler, Erdoğan’ın açıklamalarıyla bir kez daha gündem oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 7’nci Din Şurası’nda yaptığı konuşmanın ardından inanca saldırı olarak değerlendirdiği bu dizilere yönelik sosyal medyadan sert bir açıklama daha yaptı.
“28 ŞUBAT’I HORTLATMAYA ÇALIŞANLARA GÖZ YUMMAYIZ”
Erdoğan isim vermeden dizileri eleştirirken muhafazakar kesime saldırı yapıldığını ifade ederek “Mukaddesatımıza yönelik bu tür girişimler millî güvenlik sorunudur” dedi.
15 Temmuz ve 28 Şubat hatırlatması yapan Erdoğan, “İnsanlarımızın sırf inancı, sırf dış görünüşü dolayısıyla aşağılanmasına, reyting savaşına meze yapılmasına müsaade edemeyiz. Sarıklı, sakallı, başörtülü, çarşaflı, cübbeli vatandaşlarımıza ahlaksızca saldırılmakta, itibar suikastları düzenlenmektedir. Buna sessiz, tepkisiz kalmamız mümkün değildir. Mukaddesatımıza yönelik bu tür girişimler millî güvenlik sorunudur. 28 Şubat’ı hortlatmaya çalışanlara göz yummayız” dedi.
“MİLLÎ GÜVENLİK SORUNU”
Erdoğan dizileri hedef aldığı paylaşımında şu ifadeleri kullandı:
Siyasi hayatımızın bütün safhalarında desteğini, duasını, hatta 15 Temmuz gecesi olduğu gibi canlarını bizden esirgemeyen insanlarımızın sırf inancı, sırf dış görünüşü dolayısıyla aşağılanmasına, üç beş kendini bilmezin reyting savaşına meze yapılmasına müsaade edemeyiz.
Son yıllarda filmlerin, dizilerin, televizyon programlarının aile ile birlikte dinî değerlerimizi, dindarları hedef aldığını da müşahede ediyoruz.
Sarıklı, sakallı, başörtülü, çarşaflı, cübbeli vatandaşlarımıza ahlaksızca saldırılmakta, itibar suikastları düzenlenmektedir.
Tıpkı 28 Şubat dönemindeki gibi belli toplum kesimlerimiz âdeta öcü gibi gösterilmekte, tahkir ve tahrik edilmektedir.
Buna sessiz, tepkisiz kalmamız mümkün değildir.
Açık ve net söylüyorum: Toplumun çimentosu olan mukaddesatımıza yönelik bu tür girişimler millî güvenlik sorunudur ve RTÜK başta olmak üzere ilgili kurumlarımız, bu konularda hızlı tedbirleri devreye almalıdır.
2024 Türkiye’sinde 28 Şubat’ı hortlatmaya çalışanlara göz yummayız, böyle bir atmosferin oluşmasına da asla fırsat vermeyiz.