İstanbul Anadolu 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada 102 kişi sanık konumunda. Anılan davanın dayanağı olan 292 sayfadan oluşan iddianame ise, bugüne değin İstanbul’da uyuşturucu dağıtımına ilişkin kurulan en geniş ağı deşifre ediyor. İddianamede örgüt yapısı ikiye ayrılıyor. İlki uyuşturucunun dağıtımı, ikincisi ise toplanan paraların aklanması.
Örgüt lideri olmakla suçlanan Av. İdris Baraj yurt dışına kaçtı.
2 YAKA İÇİN 2 AYRI HÜCRE SİSTEMİ KURDULAR
İddianameye göre, uyuşturucu dağıtımında Avrupa ve Anadolu Yakası’ndan sorumlu hücre liderleri belirlendi. Her bir hücre lideri yanında bir de yardımcısı yer aldı. Uyuşturucunun dağıtımı için çağrı merkezi kuruldu. Uyuşturucu teslim edilecek konumlar uygulama üzerinde gönderildi. Konuma en yakın kurye teslimatı yaptı. İstanbul genelinde uyuşturucu dağıtımında moto kuryeler ve ticari taksiler kullanıldı. Bu süreçte uyuşturucu taşımacılığı yapılan ticari taksi sayısı en az 25. İddianameye göre uyuşturucu dağıtımını organize eden isim ‘Kral’ lakabı ile tanınan tutuklu sanık Erhan Öz oldu.
Hücre liderinin evinde geçen ajandada uyuşturucu hesaplarına ilişkin bilgiler yer aldı.
ELE GEÇEN AJANDA TAKSİCİLERİ YAKTI
Çok sayıda ticari taksi şoförünün yakalanmasına ise, Anadolu yakası hücre lideri olan taksi şoförü Şaban Öztürk’ün evinde ele geçen ajanda oldu. Anılan ajandada, uyuşturucu taşımacılığı yapılan taksilerin plakaları yer aldı. Listede, ilgili aracın şoförüne teslim edilen uyuşturucu paketi adedi, tahsil edilen para, kalan para miktarına ilişkin bilgiler yer aldı. Şaban Öztürk ile 14 ay tutuklu kalan eşi Meşüre Koçak Öztürk arasındaki bir telefon görüşmesi de iddianameye girdi. İkili, uyuşturucu için ‘yemek’ ifadesi kullanırken; Meşüre Koçak Öztürk, eşine, “Evde bir şey var mı” diye soruyor. Şaban Öztürk ise “Bulaşık makinesinin içine koydum ben. İstersen onun içerisinden bir paket al. Bir paket mikrodalganın içerisine koydum. Geri kalan 3 paket herhalde yarın alırım” diyor.
Teslimatı yapılan kokain için ‘yemek’ ifadesi kullanıldı.
PARALAR DÖVİZ BÜROSUNDA AKLANDI
Uyuşturucu dağıtımı kadar toplanan paraların teslimatı da belli bir düzen içinde yapıldı. Belli kişilerde toplanan paralar moto kuryeler aracılığı ile Fatih’te bulunan Baraj İş Merkezi’ne getirildi. Torbalar içinde taşınan paralar şebekenin kontrolündeki döviz bürosuna teslim edildi. Para teslimatları, polisin fiziki tutanaklarına da birçok kez yansıdı. Anılan iş merkezini mercek altına alan polis, aynı zamanda avukat olan İdris Baraj’ın örgüt lideri konumunda olduğunu belirledi. Yapılan operasyonda yakalanamayan Av. Baraj’ın Avrupa’ya kaçtığı değerlendiriliyor. Bu arada Av. Baraj’ın kardeşi Mesut Baraj da anılan dosyada sanık. Mesut Baraj, iki yıl önce Ortaköy’deki Ruby isimli eğlence mekânında yaşanan kavga sonrası işlenen bir cinayet nedeni ile tutuklanmıştı.
Toplanan paralar için para sayma makinası kullandılar.
PİZZACIDA ÇALIŞAN KURYEYE ‘DEPO’ GÖREVİ
Bir pizzacıda kurye olduğunu belirten Doğukan Serttaş, bir kez uyuşturucu teslimatı yaptığını belirterek “Mahalleye beyaz bir Mercedes Vito geldi. İçinde kar maskeli iri yapılı iki adam vardı. Beni darp ederek ailemi ölümle tehdit ettiler. ‘Seni, işimiz olduğunda arayacağız’ dediler. 2-3 hafta sonra beni arayarak ‘seni depo olarak kullanacağız. Yemekler (uyuşturucu) sende kalacak’ dediler. Ben de kabul etmek durumunda kaldım. Çünkü beni annemle tehdit ettiler” diye konuştu.
ÖNCE DAĞITIM YAPTI SONRA PARAYI TOPLADI
Taksi şoförü Erdoğan Şahin ise “Uyuşturucu organizasyonunda daha önceden ticari taksi ile uyuşturucu madde dağıttım. Bana atılan konuma maddeyi götürüp teslim ediyordum ve parasını alıyordum. Daha sonrasında beni para aktarım işine geçirdiler. Ticari taksilerden ya da moto kuryelerden para topladığını düşündüğüm şahıstan parayı ben teslim alıyordum. Bu parayı aldıktan sonra parayı sayıyordum. Paketliyordum ve Doğukan isimli şahsa teslim ediyordum” dedi.