Ana Sayfa GÜNDEM Bir imzayla milyonlarca kuş ölüme terk ediliyor

Bir imzayla milyonlarca kuş ölüme terk ediliyor

Kararnamenin, bölgede siyanürlü altın madenciliği yapmak isteyen şirketlerin talepleri doğrultusunda yayımlandığı iddia ediliyor.

KORUMA ALANININ DARALTILMASI

15 Eylül 2024 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 8961 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi, Seyfe Gölü’nün tabiatı koruma alanı sınırlarını yeniden belirliyor. Kararnamede, “Kırşehir İli, Mucur İlçesi sınırları içerisindeki Seyfe Gölü Tabiatı Koruma Alanı’nın sınırlarının, ekli harita ve koordinat listesinde gösterildiği şekilde yeniden belirlenmesine” karar verildiği belirtiliyor. Bu değişiklik, bölgedeki çevre ve ekosistem koruma tedbirlerinin zayıflatılması anlamına geliyor.

MADENCİLİK TEHDİDİ

Kararnamenin yayımlanmasının ardından, bölgede altın arama ve madencilik faaliyetlerinin hız kazanması bekleniyor. Özellikle Nurol Holding’in TÜMAD Şirketi tarafından Boztepe’ye bağlı Karacaören köyünde yürütülen altın arama çalışmaları, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının Seyfe Gölü Nitelikli Koruma Alanı sınırları içinde olduğunun anlaşılmasıyla dikkat çekmişti. Ancak yapılan ÇED raporunda maden bölgesinin koruma alanından “200 metre mesafede” olduğu belirtilmiş ve bu rapor Bakanlık tarafından onaylanmıştı. Hatalı raporun ardından yapılan düzeltme ise, Seyfe Gölü’nün koruma alanının daraltılmasıyla sonuçlandı.

HAYVANCILIK ve TARIM ÜZERİNDEKİ ETKİLER

Seyfe Gölü çevresindeki bölge, Türkiye’nin büyük bir kısmının kırmızı et ihtiyacını karşılayan önemli bir hayvancılık merkezidir. DEFAŞ Madencilik tarafından ruhsat verilen 28 bin dönümlük alan, bu bölgedeki besiciliğin temelini oluşturuyor. Bölgenin su kaynakları ve meraları, büyükbaş hayvanların beslenmesi için kritik öneme sahip. Siyanürlü madenciliğin bu bölgedeki su kaynaklarını kirletecek olması, hem çevre hem de yerel ekonomiler üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir.

SİYANÜRLÜ MADENCİLİK ve EKOSİSTEM ÜZERİNDEKİ TEHDİTLER

Seyfe Gölü çevresindeki siyanürlü madencilik faaliyetlerinin, bölgenin ekosistemini tehdit edeceği belirtiliyor. Uzmanlar, “Siyanürlü altın madenciliği gibi yüksek miktarda su tüketen ve çevreye zarar veren bir uygulamanın Seyfe Gölü çevresinde yapılması, bölgenin ekosisteminin yok olmasına neden olabilir” görüşünde. Ayrıca, bu tür faaliyetlerin kuşların yaşam alanlarını tehdit edebileceği ve flamingolar gibi nesli tükenme tehlikesi altındaki kuş türleri için büyük risk oluşturabileceği ifade ediliyor.

ŞİRKETLERİN SİYANÜRSÜZ ALTIN ÜRETİMİ İDDİALARI

DEFAŞ şirketinin, “Siyanürsüz altın üreteceğiz” şeklindeki reklâmı, bölge halkını ve çevrecileri ikna etmeye yönelik bir strateji olarak görülüyor. Şirket, altın cevherini flotasyon yöntemiyle zenginleştireceğini ve ardından siyanürleme işlemini başka bir yerde yapacaklarını iddia ediyor. Ancak flotasyon işleminin ardından yapılacak siyanürleme süreci hakkında yeterli bilgi verilmemesi, endişeleri artırıyor.

DEVLETİN ÇELİŞKİLİ YAKLAŞIMLARI

Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü, Seyfe Gölü’nün kurumasını engellemek amacıyla içme ve sulama amaçlı kuyuların kapatılması yönünde bir karar almışken, diğer devlet kurumlarının altın madenciliğine izin vermesi büyük bir çelişki olarak değerlendiriliyor. Küresel iklim değişikliği ve su kaynaklarının azalması ile mücadele eden bir bölgede, madencilik faaliyetlerinin artırılması, bölgenin geleceği için ciddi bir tehdit oluşturuyor.

Bu kararname ve madencilik faaliyetleri, çevreciler ve yerel halk arasında büyük tepkilere yol açarken, bölgenin ekosisteminin ve ekonomik yapısının nasıl etkileneceği merak ediliyor.

Kaynak: Kısa dalga