Ana Sayfa GÜNDEM Bebeğini kaybeden baba anlattı: 4 bin lirayı nakit 4 bin lirayı kartla...

Bebeğini kaybeden baba anlattı: 4 bin lirayı nakit 4 bin lirayı kartla istediler

112 Acil Çağrı Merkezi’nde çalışan kişilerle ortak hareket ederek, bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları öne sürülen çetenin liderliğini doktor Fırat Sarı‘nın, sevk ve idaresini de doktor İlker Gönen ile ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir‘in yaptığı iddianamede yer aldı.

Hemşire Hakan Doğukan Taşçı, ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir’i, CİMER’e kendisinin şikayet ettiğini anlattı. “Şikayet etme sebebim bebek tüccarlığı yapmasından dolayı” dedi. Lise mezunu Taşçı, ifadesinde Fırat Sarı’yı da suçladı, “Kendisi hastanede doktor bulundurması gerekirken doktor yerine beni bırakıyordu” dedi. İddianamede, Özdemir’in 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis isteniyor.

Yenidoğan bebeklerin tedavi süreçleri ve ölümlerinden çıkar sağladıkları ileri sürülen ve 10 bebeğin ölümünden sorumlu oldukları iddiasıyla haklarında dava açılan doktor Fırat Sarı’nın suç örgütünün lideri olduğu, sevk ve idaresinin de doktor İlker Gönen ile 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir tarafından yapıldığı belirtiliyor.

İddianamede, suç örgütünün esas amacının kontrol altına aldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemiyle oynamalar yaparak SGK’den üst sınırdan ödeme almak olduğu aktarıldı.

Sanıklar Fırat Sarı ve İlker Gönen’in 10 kez “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “nitelikli dolandırıcılık”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” ve 11 kez uygulanmak üzere “resmi belgede sahtecilik” suçlarından toplamda 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9’ar aya kadar hapisle cezalandırılmaları, Gıyasettin Mert Özdemir hakkında ise “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi”, “kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” ve “resmi belgede sahtecilik” suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapsi isteniyor.

“CİMER’e ben şikayet ettim”

”Çete faaliyetleri çerçevesinde doktor yerine epikriz raporu yazdığı, usulsüz ilaç satışı yaptığı'” ileri sürülen ifadesi iddianameye giren hemşire Hakan Doğukan Taşçı ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir’i, CİMER’e kendisinin şikayet ettiğini anlattı. “Şikayet etme sebebim bebek tüccarlığı yapmasından dolayı” dedi. 27 yaşında lise mezunu olan Hakan Doğukan Taşçı, sağlık üzerine faaliyet gösteren bir şirketin sahiplerinden görünüyor. Taşçı’nın iddianameye giren ifadelerinden bir bölümü şöyle:

“Fırat Sarı, hastanede doktor yerine beni bırakıyordu”

“Beni usulsüz işlerin içine sokan kişi doktor Fırat Sarı’dır. Kendisi hastanede doktor bulundurması gerekirken doktor yerine beni bırakıyordu. Ben de çocukların sağlığı için elimden geleni yapıyordum. İşler iyice çığrından çıktıktan sonra, çocukların sağlığı tehlikeye girdikten sonra bu kişi ile sürekli tartıştım.

Gıyasettin Mert Özdemir 112’de ambulans şoförü olarak çalışır. Ben bu kişiyi CİMER’e şikayet ettim. Şikayet etme sebebim bebek tüccarlığı yapmasından dolayı. Birçok özel hastane ile iş yapar. Genelde hastanelerde başhekimlerle, hastane müdürleri ile anlaşarak, hastanelere dışarıdan yeni doğan bebeklerin yatışını yaptırıyor ve bu işten kar elde ediyor. Bu işlemlerde hastanenin yeni doğan bebekler için uygun olup olmadığına bakmadan, sadece para kazanmak için bebeklerin canını tehlikeye atarak hastanelere sevkini yapıyor. İstanbul dışı sevk organizasyonu için de Serdar Yüksel isimli şahsı kullanıyor.”

“Yenidoğan Çetesi” dosyasına, yaşamını yitiren 10 bebeğin ailesi de müşteki olarak yer aldı. Müştekilerden Mehmet Hanifi Kaya ise yaşadıklarını şöyle anlattı:

“13 Kasım 2023 günü 28 haftalık hamile olan eşim Zeynep Kaya’nın tansiyon rahatsızlığı üzerine Esenyurt ilçesinde bulunan Özel Esencan Hastanesine gittik, burada ben ve hasta eşimi 4 saat beklettikten “yoğun bakımlarımız dolu size burada müdahalede bulunamayız diyerek bize Esenler ilçesinde bulunan Özel Güney Hastanesinde bir kişilik yoğun bakın ünitesinde yer olduğunu isterseniz iletişime geçerek sizi oraya sevk edebiliriz, dediler, ben de eşimin durumunun kötü olmasından dolayı bunu kabul ettim ve bunun üzerine Esenler Güney Hastanesi kendi kullanımlarında olan özel ambulanslarını gönderdi ve eşimi alarak yola çıktılar, bende araç ile arkalarında Güney Hastanesine ulaştım, hastaneye ulaştığımda ambulans benden yaklaşık 30 dakika daha erken gelmişti, ben hastaneye girdiğimde beni direkt veznede çalışan adını bilmediğim bayan personeller karşıladı ve Zeynep Kayı’nın yakını siz misiniz diye sordular, bana eşimin ambulans ile hastaneye gelir gelmez hayati tehlikesinin olduğunu ve acil olarak doğuma aldıklarını söyleyerek benden 8 bin TL para istediler.

Bebeğini kaybeden baba: “‘4 bin lirayı nakit, diğer 4 bin lirayı banka kartı ile ödememi istediler’

Eşimin durumunu merak ederken benden ilk olarak para ödememi istediler, ben de yanımda bulunan banka kartı ve kredi kartı ile hemen ödeme yapmak istedim, banka kartım ile 8 bin TL’yi ödemek istediğimde bana 4 bin TL’nin nakit olarak 4 bin TL’nin banka kartı ile ödenmesini istediler. Akabinde ben istedikleri paranın nakit olan 4 bin TL’lik kısmını yakınlarda bulunan bir atmden çekerek veznede bulunan personele elden teslim ettim. Bana para karşılığında herhangi bir makbuz ya da işlem yapıldığına dair bir belge verilmedi. Geri kalan 4 bin TL’yi de banka kartından çektiler ve slip verdiler. Aynı sıralarda ameliyatta olan eşim de doğum yapmıştı.

Sonrasında eşim, çocuğum ve ben üç gün boyunca hastanede kaldık. Çocuğum çocuk yoğun bakım ünitesinde kaldı. Çocuğum yoğun bakım ünitesinde kaldığı süre zarfında iki kez Dr. Songül hanım tarafından bilgilendirildim. Bana bebeğimin iyi olduğu bilgisi Songül hoca tarafından verildi. İikinci gün Songül hanım eşimin durumunun iyi olduğunu fakat çocuğumun durumunun iyi olmadığı bilgisini verdi. Üçüncü gün olan 16 Kasım2023 günü gece 04.00 sıralarında da çocuğumuz vefat etti. Vefat haberini öğrendikten sonra da hastaneden çıkış işlemlerini yaparak ayrıldık. Hastane tarafından tarafıma verilen ölüm belgesinin bir örneğini de ifademin ekinde sunmak istiyorum. Koma ile ilgili olarak çocuğumun vefat etmesinde bir ihmali, kastı olan personel ya da personellerden, usulsüz bir ücret alındığının tespiti durumunda alan hastane ya da hastanelerden, tespit edilebilecek tüm süpheli ya da şüphelilerden davacı ve şikayetçiyim.”