Eski İtalya Başbakanı Mario Draghi, Avrupa Birliği’nin yavaşlayan büyümesini ve artan toplumsal huzursuzluğu durdurmak için sert uyarılarda bulundu. Draghi’nin hazırladığı raporda, AB’nin uluslararası ticaretin daralması ve üretkenlikteki düşüşe karşı yıllık 800 milyar avroluk ek yatırıma ihtiyaç duyduğu belirtiliyor. Avrupa’nın ekonomik yapısındaki durgunluğun sürdüğü vurgulanırken, bu durumun kıtanın geleceği açısından kritik riskler taşıdığı ifade ediliyor.
EKONOMİK DÜŞÜŞ TEHLİKESİ
Draghi, Avrupa’nın büyümesinin son yirmi yıldır ABD ve Çin gibi küresel rakiplerine kıyasla çok daha yavaş seyrettiğine dikkat çekti. Avrupa’nın eskiye oranla daha az üretken olduğunu ve bu durumun enerji krizinin derinleşmesiyle daha belirgin hale geldiğini söyledi. Raporda ayrıca, Avrupa’nın uzun zamandır dışa bağımlı olan enerji kaynaklarını çeşitlendirmesi gerektiği de vurgulandı.
DOĞURGANLIK VE NÜFUS KRİZİ
Draghi, Avrupa’nın ekonomik gerilemesinin bir başka nedeninin doğurganlıktaki keskin düşüş olduğunu belirtti. Nüfus artışına güvenemeyen Avrupa’nın, ekonomik büyüme için farklı stratejiler geliştirmesi gerektiğini söyledi. Bu durumun uzun vadeli sürdürülebilir büyüme için tehlike yarattığı ve ekonomik durgunluğu daha da derinleştirebileceği ifade edildi.
FİNANSAL ÇÖZÜM ARAYIŞLARI
Raporun ardından Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, AB’nin ihtiyaç duyduğu kaynağın nasıl sağlanacağı konusunda ortak bir yaklaşım benimsenmesi gerektiğini söyledi. Draghi’nin önerdiği yıllık 800 milyar avroluk yatırımın, Avrupa’nın geleceği açısından kritik olduğunu vurgulayan von der Leyen, AB’nin uluslararası tahvil piyasalarına başvurarak borçlanabileceğini ima etti. Bu, Avrupa’nın tarihinde bir ilk olabilir.
GELECEĞİN ENDÜSTRİLERİNE YATIRIM
Draghi’nin raporu, AB’nin mevcut sanayi yapısının büyüme potansiyelini sınırladığını ve yeni endüstrilere yatırım yapılmasının şart olduğunu öne sürüyor. Geleneksel sanayilerin güncellenmesi ve yeni teknoloji şirketlerine destek verilmesi gerektiğini belirtti. Ayrıca, unicorn olarak adlandırılan AB’deki yeni şirketlerin yüzde 30’unun ABD’ye taşındığını ve bu durumun AB’nin rekabet gücünü olumsuz etkilediğini ekledi.
Bu kritik uyarılar, Avrupa’nın gelecekteki ekonomik pozisyonunu korumak için acil stratejik adımlar atması gerektiğini gözler önüne seriyor.