Türkiye’den İtalya ve İsveç’e gönderilen tonlarca kuru incirde sağlığa zararlı boyutta aflatoksin ve okratoksin bulundu. Avrupa ülkeleri söz konusu ürünleri sınır kontrolünde geri çevirdi. Vatandaşlar Türkiye’ye iade edilen ürünlerin iç pazarda yeniden satışa sunulmasından korkarken Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, incirlerin akıbeti hakkında açıklama yaptı.
AFLATOKSİN MİKTARININ NEDEN YÜKSEK ÇIKTIĞINI AÇIKLADI
Türkiye’nin üretim ve ihracatında dünya lideri olduğu kuru incirde gıda kodeksine ve uluslararası standartlara uygun üretim yapıldığını, aflatoksin sorununa karşı üretici, ihracatçı ve Tarım ve Orman Bakanlığı işbirliğiyle sıkı kontrol ve denetim sürecinin uygulandığını bildirdi.
Toplantıda birçok tarım ürününde görülebilen aflatoksin ve okratoksin sorununa ilişkin kuru incir özelinde yürütülen mücadele çalışmaları hakkında açıklama yapan Birlik Yönetim Kurulu Başkanı Işık, aflatoksinin kuru incire insan eliyle konulan bir zirai ilaç ya da kalıntı olmadığını, iklim koşullarına bağlı olarak ortaya çıkan saprofit mantarlardan kaynaklanan doğal bir sorun olduğunu kaydetti.
OLUMSUZ HAVA KOŞULLARINI İŞARET ETTİ
Üretim dönemindeki hava koşullarına bağlı olarak toplam üretim içindeki aflatoksin varlığının binde 5 ila yüzde 1,5 arası oranlarda değiştiğini dile getiren Işık, “2024 üretim sezonunda görülen olumsuz hava koşullarından dolayı aflatoksin varlığında önemli bir artış meydana geldi. 2024 yılında aflatoksin ve okratoksin bulaşıklığı nedeniyle AB ülkelerine yapılan ihracatımızda alınan Hızlı Alarm Bildirimi sayısı 2023 yılına göre artış gösterdi.” diye konuştu.
AFLATOKSİNLİ İNCİRLERE NE YAPILIYOR?
Aflatoksinin kuru incirden ayıklanması için tüm işletmelerde karanlık odalarda UV lambaları ve lazer ayıklama makineleriyle fiziki kontrol yapıldığını, ürünlerden alınan numunelerin laboratuvarlarda analize tabi tutulduğunu anlatan Işık, Tarım ve Orman Bakanlığının da ihracat öncesi her partiden aldığı numuneleri analiz ettiğini, ihracatına izin verilen ürünlerin pazara sunulduğunu aktardı.
Bu süreçlerden geçen kuru incirin bütün ve ambalajlı olarak ihraç edildiğini, meyvenin kesik olarak tercih edilmemesi nedeniyle parçalayıp içine bakamadıklarını dile getiren Işık, ürünün gittiği AB ülkelerinde incirin kesilerek içinde de analiz yapıldığını kaydetti.
İhraç edilen her ürünü keserek içine bakmalarının mümkün olmadığını dile getiren Işık, AB’nin kendi iç pazarındaki üreticilerinden istemediği standartları Türkiye’den istediğini savundu.
Birlik olarak her yıl ihracatçı firmalarda ayıklanan yaklaşık 600 ton aflatoksinli inciri alarak biyogaz tesisinde enerjiye dönüştürdüklerini, bu yıl iklim koşullarındaki olumsuzluk nedeniyle bu miktarı artırdıklarını kaydeden Işık, şöyle konuştu:
“Bu yıl iklim koşullarındaki olumsuzluk nedeniyle geçen yıl binde 7 olan aflatoksinli kuru incir alım oranını yüzde 1,5’a çıkardık. Hiç okratoksinli incir toplamıyorduk, bu yıl onu da toplayacağız. Okratoksin ve aflatoksinli incirlerin toplanma oranı yüzde 2,5’e ulaşıyor. Yıllık üretimimiz olan 70 bin ton içerisinde bu oran 1500 ton yapar. Bu maliyeti ihracatçılar olarak yükleniyoruz. Bunun örneği dünyada yok. 6 bin parti ihraç ediyorsunuz, 5 parti geri geliyor. Bunun üzerinden suiistimal ediliyor. 40 bin çiftçi ailesiyle çalışıyoruz, çiftçilerimize saygısızlık yapılıyor. İhracattan geri dönen ürünler Türk Gıda Kodeksi mevzuatına uygunsa ülkemize girebilmekte, ithalat prosedürüne tabi tutulmaktadır. Tarım ve Orman Bakanlığı kontrolünde analiz edilerek sonucu uygun olan partilerin yurda girişine izin verilmektedir. Bakanlık yetkilileri gözetiminde kuru incirler tekrar ayıklanmakta, tekrar numune alınarak analiz edilmekte, yasal limitlerin altında olan kuru incirler ülkemize girebilmektedir. Bu açıdan çeşitli mecralarda aflatoksinli kuru incirlerin ihracat pazarlarında tüketilmeyip ülkemiz pazarında satışa sunulduğuna yönelik tüm iddialar asılsız ve yanıltıcıdır.”
Işık, kuru incirde ihracat sezonu olan eylül-kasım döneminde bu sezon, geçen sezona göre dış satımı 86 milyon 431 bin dolardan 122 milyon 65 bin dolara çıkardıklarını, döviz gelirinin yüzde 41 arttığını da sözlerine ekledi.