Kışın gelişiyle 1 Aralık itibariyle birçok sürücünün yazlık “ayakkabılarını” kışlık ayakkabılarla değiştirmek zorunda kalması anlamına geliyor. Kış lastikleri yalnızca yolda sürekli bir kar, buz veya don tabakası varsa zorunludur. Bu yükümlülük zorlu koşullarda yol güvenliğine katkıda bulunmaktadır.
KIŞ VE YAZ LASTİKLERİ ARASINDAKİ FARK
Yaz ve kış lastikleri arasındaki fark çok önemlidir. Yaz lastikleri, daha düşük doğal kauçuk içeriğine sahip daha sert bir bileşiğe sahiptir, bu da onların çok fazla yumuşamadan daha yüksek sıcaklıklara dayanabilmesini sağlar. Bu, yaz lastiklerini optimum kavrama ve denge sağladıklarında sıcak havalarda sürüş için ideal hale getirir.
Buna karşılık kış lastikleri, düşük sıcaklıklarda bile esnek kalacak ve kaygan yüzeylerde yeterli kavrama sağlayacak şekilde tasarlanmıştır. Daha yüksek doğal kauçuk içeriğine sahiptirler, bu sayede soğuk koşullara daha iyi uyum sağlarlar ve kar veya buz üzerinde bile esnekliklerini kaybetmezler
PİYASADA YENİ
Lastik üreticileri sürekli olarak ürünlerini yenilemeye çalışmaktadır. Örneğin Continental şimdi ilginç ve yeni bir ürünle pazara çıkıyor. Modern teknolojileri kış sürüşünün güvenliğini ve konforunu önemli ölçüde artıracaktır. Bunlar ContiSense ve ContiAdapt’tır.
CONTİSENSE
Güvenli sürüşün temeli lastiklerin durumuna ilişkin güncel bilgilerdir ve ContiSense teknolojisi bunu her zamankinden daha iyi bir şekilde elde etmeyi mümkün kılar. ContiSense, diş derinliğini ve lastik sıcaklığını izleyen kauçuk bazlı sensörler kullanır. Bu sayede sürücüye lastiğin durumu hakkında anında bilgi veriliyor ve bu da birçok durumda kazaları önleyebiliyor.
En önemli avantajlardan biri, lastik profilindeki doğrudan bir delinmeyi hızlı bir şekilde tespit edebilme yeteneğidir. Bu, sürücüye yeterince tepki vermesi için zaman tanır ve bu da aracın daha fazla hasar görmesini veya yoldaki tehlikeli durumları önleyebilir. Teknoloji bir akıllı telefona bağlanabilir. Lastiklerin durumuna ilişkin tüm bilgilere bu nedenle kolayca erişilebilir.
Kış sürüşü sadece lastik sırtının derinliği ile ilgili değildir, aynı zamanda lastiğin yol ile temas yüzeyi ile de ilgilidir. Bu nedenle ikinci yenilikte, lastiğin temas yüzeyini mevcut yol koşullarına göre değiştirebilen entegre mikro kompresörler kullanılıyor. Sistem, genişliği ayarlanabilir bir janttan oluşuyor ve ıslak, kaygan, engebeli ve normal olmak üzere farklı yüzey türlerinde sürüş için dört farklı kombinasyon sunuyor.
Bu yenilik sayesinde lastiğin genişliği yoldaki durumun gerektirdiği şekilde sürekli olarak ayarlanabiliyor. Örneğin, ıslak yollarda temas alanı daha iyi stabilite için otomatik olarak daralırken, kaygan yüzeylerde genişleyerek daha iyi kavrama sağlar. Bu sadece daha fazla güvenlik sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda zorlu kış koşullarında aracın daha iyi kontrol edilebilmesini de sağlıyor.
CONTİADAPT, HAVA KOŞULLARINA GÖRE ESNEK DEĞİŞİKLİKLER SAĞLAR
ContiAdapt, entegre mikro kompresörler kullanarak lastiğin temas alanını değiştirebilen yeni bir teknolojidir. Genişliği ayarlanabilen jant ile ıslak, engebeli, kaygan ve normal zeminlerde sürüş için dört farklı kombinasyon ayarlanabiliyor. Kaygan yüzeylerde ideal kavrama, düşük lastik basıncıyla artırılmış temas alanıyla sağlanabilir. Yani lastik yüzeyini, sürüş yaptığınız yolun mevcut durumuna sorunsuz bir şekilde uyarlamanız mümkün.
Sonuçta Continental, her iki teknolojiyi de ilgili yol koşullarına her zaman uyum sağlayan ve böylece gerekli tutunmayı ve “yolda kalmayı” sağlayan bir konsept lastikte birleştirdi.
Böylece sistem, farklı yol koşullarında güvenlik ve konfor açısından belirleyici bir faktör olan temas yüzeyinin boyutunu ayarlayabiliyor. Dört farklı kombinasyon ıslak, engebeli, kaygan ve normal koşullara mükemmel uyum sağlar . Örneğin, daha küçük bir temas yüzeyi, yüksek lastik basıncıyla birlikte, düşük yuvarlanma direnci ve pürüzsüz ve kuru yollarda enerji tasarruflu sürüş sağlar. Buna karşılık, daha geniş temas alanı ile daha düşük lastik basıncının birleşimi, kaygan yollarda ideal kavrama sağlar.
KARDA VEYA BUZDA SÜRÜŞ İÇİN DE MODİFİKASYON İMKANI
Sistem aynı zamanda aracın örneğin derin karda park alanından çıkmasına veya tehlikeli bir buz bölümünü geçmesine yardımcı olmak için çok düşük lastik basıncını 1 bar’ın altına ayarlamayı da mümkün kılıyor. Bu da sonuçta günümüzün dört mevsim lastiklerinden daha iyi ve daha az taviz vererek işe yarayabilir. Ayrıca sürekli ayakkabı değiştirme zorunluluğunu da azaltır. Üreticinin teorisi ve çıktıları şu ana kadar fazlasıyla umut verici; Continental’in sisteminin olası pratik kullanımda nasıl performans göstereceğini göreceğiz.