Anayasa, bir devletin yönetim biçimini belirler.
Devletin temel kurumları olan yasama, yürütme ve yargı yetki ve sorumlulukları anayasa ile sınırlanmıştır. Bunun dışına çıkamazlar. Çıkarsa ne olur? Anayasa mahkemesini karşılarında bulurlar.
Eğer Anayasa Mahkemesi kararları uygulanmıyorsa o ülkede yargı sistemi bozulmuş demektir.
Yargı bozulursa o ülkede her şey bozulur.
Ne hukuk kalır, ne adalet kalır.
Hukukun ve adaletin olmadığı yerde güven olmaz.
Güvenin olmadığı yerde yatırım, üretim olmaz.
İşsizlik artar. Gelirler düşer. Fakirlik ve fukaralık artar.
Ekonomi bozulur.
Toplumsal huzursuzluk artar.
Organize suçlar artar ve mafya kol gezer.
Yargıyı kim bozar? Yargıyı yürütme bozar.
Yargı siyasallaşınca hukukun üstünlüğü kalmaz.
Devletin temel kurumlarının anayasaya ne kadar uydukları çok tartışılır hale geldi. Yasamanın gücünün zayıfladığı, yürütmenin yasama ve yargı üzerinde baskı oluşturduğu ve bu kurumları zayıflattığı yönünde.
Yani erkler ayrımının kalmadığı yerde, devletin işleyişinde önemli sorunlar oluşur.
Yargı sisteminde bu tartışmalar had safhaya ulaşmıştır. Yaygın tartışmalar;
- Yargı sisteminin tarafsız olmadığı.
- Anayasa Mahkemesi kararlarına uyulmadığı,
- Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına uyulmadığı gibi.
- Yargının bu kadar siyasallaşması doğru mu?
- Yargıya güven kaldı mı?
- Siyasetten gelen yargıçlardan tarafsızlık beklenir mi?
- Kişilere göre değişen hukuki kararlar olur mu?
- Yerel mahkemelerin karaları neden bu kadar tartışılır hale geldi?
- Mahkeme kararları çok geç veriliyor. Geç gelen adalet adalet değildir.
- Siyasi davalara siyasetle ilgisi olan Akın Gürlek gibi yargıçlar asla tarafsız olamaz. Ahlaki ve etik olur mu?
- Ergenekon, Balyoz davaları ve mağdurlarına karşı mahcup oldunuz mu?
- Sinan Ateş davasında tarafsız bir yargı süreci var mı?
- Ahmak davasının ilk hakimi neden Samsun’a tayin edildi?
- Yargıda FETÖ borsası doğru mu?
Bunların çoğu yaşandı. Sonuçları itibariyle ülkede ne kadar rahatsızlık yarattığı görülüyor.
Adalet hukuka göre verilmelidir.
“Yetkim var istediğim kararı veririm” diye düşünenler şunu çok iyi bilmeliler ki, adalet bir gün herkese lazım olabilir.
O zaman sonuçta;
Adaletin olmadığı yerde ahlaktan bahsedilemez.
Yargıya güven kalmayan bir ülke gelişemez, kalkınamaz.
Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk “Bağımsızlık, istikbal, hürriyet; her şey adaletle mevcuttur’’ diyerek adaletin ne kadar önemli olduğunu vurgulamıştır.
Siyasi yönetimler yargıyı neden baskı altına alırlar, yanlışlarını örtbas etmek için. Tarafsız yargı herkese lazım.