Diyarbakır‘ın Tavşantepe Köyü‘nde sekiz yaşındaki Narin Güran katledildi. Küçük Narin‘in cansız bedeni 19 gün sonra Eğertutmaz Deresi‘nin altında bulundu. Narin‘in annesi ve ağabeyi kasten adam öldürmeye iştirakten tutuklandı. Sekiz kişi de delil karartması nedeniyle anne ve ağabey ile birlikte tutuklandı.
Kasten adam öldürmeden tutuklu amca Salim Güran‘ın işçisi olan 15 yaşındaki Ramazan Atasoy ile konuşmaları orataya çıktı. Atasoy‘un tutuklu amca ile “Tamam daha ölmemiş” mesajlaşmasının ardından tutuklandı.
Atasoy‘un tutuklama kararında Halk TV‘den Ferit Demir‘in birçok kez vurgu yaptığı organize kötülük kayıtlara geçti. Hakimin kararının gerekçesinde Narin‘in arama çalışmalarının sabote edildiği kayıtlara geçti.
Hakimlik, Atasoy’un tutuklanma gerekçesinde şu ifadelere yer verdi:
“SURİYELİLERİN ÇADIRINA YAKIN TERLİK BULUNDU DEDİ”
“Suça sürüklenen çocuk R.A’nın üzerine atılı ‘Çocuğu Kasten Öldürmek’ suçunu işlediğine dair, 21 Ağustos 2024 günü kaybolan maktul Narin Güran’ı bulmak için gerçekleştirilen arama kurtarma çalışmalarının bir kısım şahısların hedef saptırma maksatlı suni ihbarlarıyla ve dikkat dağıtıcı eylemleriyle akamete uğratılmaya çalışıldığı, buna göre dosyadaki JASAT tutanağına göre, ‘Suriyelilerin kaldığı çadıra yakın bir konumda terlik bulunduğu’ iddia edilerek jandarma personelinin bu kısma yönlendirilmeye çalışıldığı,
“KÖYDE YANGIN ÇIKARILDI OLAĞAN DIŞI ELEKTRİK KESİNTİLERİ YAŞANDI”
köyde yangın çıkarıldığı, arama kurtarma çalışmaları esnasında olağan dışı elektrik kesintilerinin yaşandığı, iki şahsın bir kız çocuğunu köyün üst tarafına götürdüğü şeklindeki ihbarda bulunulduğu, yanlış ifadelerle güvenlik birimlerinin yanlış yönlendirildiği, bu gibi eylemlerle jandarma personelinin Eğertutmaz Deresi’nden uzaklaştırılmaya çalışıldığı, bu eylemlerin bir kısmının Güran ailesinin bazı üyeleri tarafından yapıldığı, Diyarbakır 4. Sulh Ceza Hakimliği’nin 13 Eylül 2024 tarihli kararıyla bir kısım şüphelilerin tutuklanmasına karar verildiği, R.A’nın şüpheli Salim Güran’ın tarlada olduğu saatlerle alakalı beyanlarının dosyadaki HTS kayıtlarıyla, diğer şüpheli beyanlarıyla ve dahi şüpheli Salim Güran’ın kendi beyanlarıyla çeliştiği, soruşturmanın henüz tamamlanmadığı, taraflar üzerinde baskı kurulma ihtimalinin eldeki dosya bakımından somut olarak varlığı ve dosyadaki diğer tüm belgeler birlikte değerlendirildiğinde, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 5. maddesinde öngörülen geçerli şüphe sebeplerinin, 1982 Anayasası’nın 19. maddesinde belirtilen kuvvetli belirtinin ve CMK’nın 100/1 maddesinde öngörülen kuvvetli suç şüphesini gösterir somut delillerin mevcut olduğu, müsnet suç için kanunda öngörülen cezanın alt ve üst sınırı, müsnet suçun CMK 100/3 maddesinde belirtilen katalog suçlardan oluşu, delilerin tamamen toplanmamış olması, verilmesi beklenen cezaya göre R.A’nın kaçma ihtimalinin kuvvetle muhtemel olduğuna dair kanaat ve tutuklama tedbirinin ölçülü olması, bu safhada adli kontrol uygulamasının yetersiz kalacağı anlaşıldığından R.A’nın CMK 100 ve devamı maddeleri gereğince tutuklanmasına karar verildi.”