Ana Sayfa GÜNDEM Narin’in amcasının son ifadesi açıklandı. Satır aralarında bir sürü açık var

Narin’in amcasının son ifadesi açıklandı. Satır aralarında bir sürü açık var

Diyarbakır Bağlar Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta kaybolan ve 8 Eylül’de Eğertutmaz Deresi’nde cansız bedenine ulaşılan Narin Güran’ın öldürülmesine ilişkin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sürüyor. Soruşturma kapsamında, 2 Eylül’de tutuklanan amca Salim Güran’ın cezaevinden getirildiği Diyarbakır Adliyesi’nde soruşturmayı yürüten 3 savcı tarafından ifadesi alındı. İşte Salim Güran’ın verdiği son ifadesi

Tutuklu olduğu cezaevinden tekrar adliyeye getirilen ve savcıya ifade veren Narin Güran‘ın amcası Salim Güran, “Hakkımdaki suçlamayı anladım. Kollukta ve Cumhuriyet Başsavcılığınızda olaya ilişkin daha önce verdiğim ifadeleri aynen tekrar ederim. Yukarıda belirtmiş olduğum GSM hattını uzun yıllardır kullanmaktayım. Narin’in kaybolduğu gün sabah erkek kalkıp tarlaya gittim. Sabah saat kaç olduğunu hatırlayamıyorum. Tarlaya gittiğimde Mehmet Selim ATASOY, oğlu Ramazan ve iki kızı vardı. Tarlada uzatma borularını getirip boruları tarlaya serdim. Tarlaya gittikten sonra Çarıklı köyüne gittim. Ersin KARADAŞ’ı aradım. Boruları o ayarlamıştı ve boruları arama atmıştı. Saati tam hatırlamıyorum. Ama sabah saatleriydi. Boruları araba ile tarlaya getirmiştim. Boruları da tarlaya dağıttım. Boruları bıraktıktan sonra Çarıklı üst geçidinin oraya Ramazan ATASOY ile birlikte gidip sıcak ekmek alıp geri geldim. Ersin numarasını şuan hatırlamıyorum. Ancak telefonumda kayıtlıdır. Tarlaya geldikten sonra Mehmet Selim’in iki kızı ve Ramazan ile birlikte tarlanın üst kısmına gittik. Mehmet Selim’de motosiklet ile geldi. Tavşantepe’nin orada ki sondaj bölümüne gittik. Sondaj dediğim yer mısır tarlasının orasıdır. Burada birlikte kahvaltı yaptık. Ondan sonra yine aynı kişileri getirip aşağı tarlaya getirdik. Sondaj bölgesine kahvaltı için gitmiştik. Biz kahvaltımızı orada yaparız. Çoğunlukla kahvaltıyı orada yaparız. Tarla da onlara yardım ettim. Kahvaltıdan sonra saat 08:00-09:00 sıralarında tarla da çalışmaya başladık. Ersin’i saat 08:00’den önce aramıştım. Tarlada Ramazan ile suyu değiştirdik. Sonra babasının yanına gittik ve ona yardım ettik. Kahvaltıdan sonra boruları sermeye devam ettik. Burada işimiz bittikten sonra yukarı tekrar mısır tarlasına geldik. Tam olarak saati hatırlamıyorum. Sonra oğlum Devran hariç diğer çocuklarımı alarak Diyarbakır il merkezinde bulunan Bağlar ilçesindeki Sağlık Ocağı Çarşısına çocuklarımla gittim. Burada çocuklarıma elbise aldım. Çocuklar beğenene kadar burada kaldık. Saati hatırlamıyorum. Ama zaman öğleden sonraydı. Sonra tekrar köye geldik. Yolda Çarıklı’nın karşısındaki polis noktasının karşısındaki Opet’ten yakıt aldım. Yakıtı nakit ödeyerek aldım. Fiş verilip verilmediğini hatırlamıyorum fiş verilmişse fiş arabadadır. Sonra köye gelip çocukları eve bıraktım. Evde durup durmadığımı hatırlamıyorum. Hüseyin GÜRAN’ın evinin kapısına geldim. Burada 5-10 dakika durduktan sonra tekrar sondajın orada ki tarlaya gittim. Oradayken elektrikçiler geldiler. Elektrikçiler Hasan ve Abdussamet adındaydı. Yanıma gelip amcan oğlu Mehmet Şerif GÜRAN burada değil bizimle gel trafosuna gidelim dediler. Ben bu şahıslarla telefonla konuşmamıştım. Doğrudan yanıma gelmişlerdi. O gün bu şahıslarla telefonla hiç konuşmadım. Bu şahıslar tarla komşum olan amcamın oğlu olan Mehmet Şerif GÜRAN’ı arıyorlardı. Onun tarlasında işleri olduğunu ve kendileri ile gitmemi söyleyince bende kendileri ile Mehmet Şerif GÜRAN’ın tarlasına gittim. Onların arabası ile tarlaya gittik. Orada araba ile bir yere kadar gittik sonrasında yayın pamuk tarlasından yürüyerek gittik. Ben pamuk tarlasında yolda yürürken Mehmet Şerif’i telefonla arayıp “pamuğuna kurt girmiş”, sonra tekrar arayıp “pamukta sinek var” dedim. Kendisini tarlasındayken bu şekilde birkaç sefer arayıp onunla konuştuk. Mehmet Şerif benim amcamın oğludur. Bu şahıslar trafoya çıktılar. Elektrikçi olan Hasan bir ot topluyordu. Pişirip yenilen otları topluyordu. Bana bir uzun tahta lazım dediler. Biz yine onlarla sondajın oraya dönüp tahta ayarladık. Sonra onlar tahta ile döndüler. Ben tarlamda kaldım ve mısırın başına gittim. Ben hiç saate bakmadım. Öğleden sonra olmuştu bu olaylar. Ben tarlamın başına gelirken Mehmet Selim ATASOY’un iki kızını gördüm. Motosikletle kızları götürelim dediler. Ben de araba ile götüreyim dedim. Ramazan ve iki kız kardeşi benim arabama bindiler. Onları köylerine götürdüm. Köyde kapılarına gittiğimizde anneleri bize soğuk su verdi. Orada küçük bir kızları vardı. Ramazan onu kucağına alıp sevdi. Bende kızı sevdim. Sonra ben ve Ramazan ATASOY tekrardan araba ile tarlaya döndük.

Nevzat BAHTİYAR’ı tanıyor musun soruldu; Kendisi benim arkadaşım olur, aramız iyidir. Köylümüz olur.

Ramazan ATASOY’un alınan 12/9/2024 tarihinde alınan ifadesi soruldu; Ben saatleri tam hatırlayamamakla birlikte belirtmiş olduğunuz 14:30 – 20:00 saatleri arasında Ramazan ATASOY ile ayrı ayrı vakitlerde birlikte olduğumuz hususu doğrudur.

NEVZAT’I HİÇ GÖRMEDİM. SÖYLEDİKLERİ TAMAMEN YALAN

Nevzat BAHTİYAR’ın alınan tüm ifadesi ve yer gösterme işlemi soruldu; Nevzat BAHTİYAR’ın aleyhime söylemiş olduğu tüm hususlar yalandır. Kesinlikle olay günü ben Nevzat’a seslenmedim. Ben Nevzat BAHTİYAR’ı sormuş olduğunuz 15:00 – 16:00 saatleri arasında kesinlikle görmedim. Sadece saat 20:00’dan sonra köyün içine evime doğru ilerlerken bir kalabalığın içerisinde gördüm. Bunun haricinde kesinlikle söylemiş olduğu olay gerçekleşmemiştir. Bu beyanlarını kabul etmiyorum. Yeğenim olan Narin GÜRAN’ı öldürerek cesedini arabama yükledikten sonra kendisine teslim etmedim. Ben Nevzat’a Arif’in kızını öldürmüşüm demedim. Dolayısıyla aleyhime olan beyanlarını kabul etmiyorum.

HİÇ GÖRMEDİM DİYORSUNUZ AMA HTS KAYITLARI İKİNİZİN AYNI YERDE OLDUĞUNU GÖSTERİYOR

Olay günü Nevzat BAHTİYAR’ın sizi aradığında tarlada olduğunuzu ve devamındaki süreçte saat 20:00’a kadar Nevzat BAHTİYAR ile hiç görüşmediğinizi söylemenize karşın alınan HTS analizlerinde olay günü saat 15:21 ile 15:46 saatleri arasında Nevzat BAHTİYAR’ın beyanı ile uyumlu birlikte olduğunuz anlaşılmıştır. Bu çelişkiye ilişkin diyecekleri soruldu; Ben kesinlikle olay günü Nevzat BAHTİYAR ile kesinlikle görüşmedim. Baz analizleri yanlıştır. Bu hususu da kabul etmiyorum dedi.

21/08/2024 günü saat 18:38’de Ramazan ATASOY ile yapmış olduğunuz görüşme içeriği okundu ve soruldu; Bahsetmiş olduğunuz görüşme içeriğini hatırladım. Ben bahse konu mısır arazisinin sulamasını yaparken kullandığım trafonun elektriğini bazen kaçak yapmak için bir alet kullanıyordum. Olay günü de o aleti Ramazan ATASOY’u bırakmış olduğum taş dibinden alması için aradım. Görüşme içeriği tamamen bununla alakalıdır. Narin’in ölümü ile herhangi bir ilgisi yoktur.

TELEFON GÖRÜŞME VE WATSAPP YAZIŞMALARIMI HAYAT KADINLARIYLA GÖRÜŞME YAPIYORDUM. AÇIĞA ÇIKMASIN DİYE SİLDİM

Sizden ele geçirilen cep telefonuna ilişkin yapılan Dijital Materyal İnceleme Raporunda 23/08/2024 gününden önceki tüm normal arama ve Whatsapp arama kayıtlarını sildiğiniz anlaşılmıştır. Neden arama kayıtlarını silme ihtiyacı duydunuz. Ben hayat kadınları ile görüşme sağladığımdan ve bu hususun açığa çıkmaması adına bu kayıtları sildim. Başkaca bir amacım yoktur. Çünkü ben sürekli telefonumda bulunan dijital verileri siliyorum. Narin’in ölümüne ilişkin herhangi bir delili yok etme amacı taşımıyorum.

DİĞER AİLE BİREYLERİ NEDEN TELEFONUNU TEMİZLEDİ

Diğer sizin ailenin birçok üyesinin 21/08/2024 gününe ilişkin telefonunda bulunan arama, mesajlaşma, Whatsapp kayıtlarını sildikleri tespit edilmiştir. Neden böyle bir şey yapma ihtiyacı hissetmişlerdir. Bu hususu açıklayınız? Benim aile üyelerimin neden bu verileri sildiklerini bilmiyorum. Narin’in ölümüne ilişkin herhangi bir delili yok etme amacı taşıdığını düşünmüyorum.

ARAÇ KARDEŞİME AİT

Aracınızda Narin’in DNA örneklerini içeren kalıntıların bulunduğu hususu soruldu; Araç benim adıma değildir. Kardeşim Fuat’a aittir. Benim aracım kazalı olduğundan ben bu aracı kullanmaktayım. Aracın kapıları ve camları sürekli açıktır. Çocuklar sürekli arabaya binerler. Narin’in kaybolduğu günden yaklaşık 7-8 gün önce bu aracı kullanmaya başladım.

İLİŞKİ İDDİASI TAMAMEN YALAN

Nevzat BAHTİYAR alınan ifadesinde Yüksel GÜRAN ve Maşşallah GÜRAN ile aranızda ilişki olabileceğini beyan etmiştir. Bu hususta diyecekleri soruldu; Böyle bir şey kesinlikle yoktur.

SALİM’İN ARACINDA DA DNA ÇIKMIŞ

Yine soruşturma dosyası içeriğine giren son raporda sizin aracın sağ arka kapısının iç kısmında Narin GÜRAN’a ait DNA profili bulunmuştur. Bu hususta diyecekleri soruldu; Yukarıda da belirttiğim üzere aracın kapıları ve camları sürekli açıktır. Çocuklar sürekli arabaya binerler.

NEDEN BAŞKA ÇOCUKLAR DEĞİL DE NARİN’İN DNA’SI ÇIKTI

İfadenizde kendi çocuklarınızın ve ailenin diğer bireylerinin çocuklarının araçlara sürekli bindiklerini beyan etmenize karşın başkaca bir çocuğun değil de Narin GÜRAN’ın DNA profilinin çıkması hususuna ilişkin beyanlarda bulununuz; Daha önce yukarıda da anlattığım üzere benim aracıma farklı farklı çocuklar biner neden sadece Narin’in DNA’sının çıktığına ilişkin herhangi bir diyeceğim yoktur.

Mehmet Selim ve Ramazan ATASOY’un ifadelerinde belirtmiş olduğu olay günü kendisi ile oğlu Ramazan’ın sadece tarlada bulunduğunu, olay günü değil de olaydan 2 gün önce Salim’in kızlarını köyde ki evine götürdüğü beyanlarına karşılık diyecekleri soruldu;

NARİN’İN KAYBOLDUĞUNU TELEFONLA KIZIM HABER VERDİ

Saat 20:00 sıralarında bana telefon geldi. Bana Narin kayıptır dediler. Beni arayan kızım Gizem’di. Gizem beni ya kendine ait telefonla ya da İbrahim’e ait hat ile aramıştı. Ben sondajın oradayken telefonla konuşmuştum. Telefon geldikten sonra Mehmet Selim’e durumu anlattım kardeşimin kızı kayıp gitmem lazım dedim. Mehmet Selim’de benimle birlikte geldi. Köyün içine arabayla gittiğimde bütün köy kapıdaydı. Ben telefonla jandarma komutanını arayıp “kardeşimin kızı kayıptır” dedim. Kendisi bana “ben izindeyim ekip göndereceğim” dedi. Sonra ekip geldi. Okul görevlilerini aradım ve okulu açtırdım. Ben yürüyerek aramaya katıldım. Sabaha kadar arama yaptık. Sabah Berat KAYA ve İmran KAYA ile arabayla geldik dedi.

OKULUN ÖNÜNDEN GEÇERKEN KAMERAYA YAKALANMIŞSINIZ?

18:59’da okulun önünden geçtiğinin kamera kayıtlarından tespit edildiği hususu kendisine soruldu: Ben o yolu kullanırım. Ben araba Miran’ı bırakmıştım. Miran okulun önünden yürüyerek geçmiş olabilir. Ben araba ile yukarı kısma gitmiştim. Miran baba bende gelmek istiyorum dediği için onu arabaya almıştım. Bu sırada Mehmet Selim ATASOY beni telefonla arayıp yolda ileri geri giden şüpheli bir araç var demesinin üzerine hemen Miran’ı Hüseyin amcasının evinin önünde bırakıp hızlıca şüpheli aracın olduğu yere doğru gittim. Söz konusu kameranın önünden geçme nedenim de budur dedi. Mehmet Selim ATASOY’un en son 18:27’de kendisini aradığı hususu hatırlatılarak soruldu Mehmet Selim’in beni aradığını hatırlıyorum dedi. Olay günü sabah Mehmet Selim ATASOY ile saat 07:00 ve 08:37’de yaptığınız görüşmenin içeriği nedir; Fıskiye ve uzatma boruları ile ilgili konuşmuştuk dedi. Olay günü sabah Ramazan ATASOY ile saat 08:33’te yaptığınız görüşmenin içeriği nedir; Ne için konuştuğumu hatırlamıyorum dedi. Olay günü sabah Bahattin KARATAY ile saat 10:09’da yaptığınız görüşmenin içeriği nedir; Bahattin KARATAY benim arkadaşım olur. Ramazan ATASOY’un telefonu bozulmuştu. Tamir etmesi için telefonu Bahattin’in yeğenine bırakmıştık. Telefoncunun telefon numarasını öğrenmek için Bahattin’i aramıştım. Ramazan ile çarşıya gelmiştik. Telefonu Karamusa isimli mahallede bir telefoncuya gittik. Telefon halen oradadır. Telefoncudan da birlikte çıkıp tarlaya gittik. Biz Karakoç’tan Karamusa’ya gitmiştik. Ramazan’ın babası motosikletle o gün tarlaya geldiği için ben Ramazan’ı araba ile telefoncuya götürmüştüm. Telefoncuyu tanıdığım için ben Ramazan ile birlikte telefoncuya gitmiştim. Ramazan benim yanımda çalışan bir işçidir. Babasına ulaşamadığım zaman Ramazan’ı aradım. Başka bir muhabbetimiz yoktur kendisiyle dedi. Olay günü sabah Mehmet Şerif KAYA ile saat 13:00-13:06’da yaptığınız görüşmenin içeriği Mehmet Şerif KAYA benim kayınbabam olur. Kendisi ile bu çiftliğe ilişkin oluşan tıkanıklık nedeniyle konuşmuş olabilirim. Olay günü Uğurcan GÜRAN ile saat 13:07-14:02’de yaptığınız görüşmenin içeriği nedir; Uğurcan ile her iki görüşme de Uğurcan’ın kendi düğününe ilişkin dağıtılan davetiyelerle ilgili olan konuşmadır dedi. Olay günü Nevzat BAHTİYAR ile saat 15:08’de yaptığınız görüşmenin içeriği nedir; Kendisi köylümüz olur. Kendisi içme suyunun az geldiğini söylemek için aramıştı. O sebeple konuşmuştuk. Olay günü Ramazan ATASOY ile saat 15:52’de yaptığınız görüşmenin içeriği nedir; Tarla ile ilgili birşeyler konuşmuşuzdur. Ne konuştuğumu hatırlamıyorum. Olay günü Mehmet Şerif GÜRAN ile saat 16:43, 16:56, 16:59, 17:03’te yaptığınız görüşmelerin içeriği nedir; Mehmet Şerif ile pamuğa giren kurtlara ilişkin konuşmalardır. Bide elektrikçiler için konuştuk. İfadenizde elektrikçinin sizi aramadan sabah saatlerinde yanınıza geldiğini ve Mehmet Şerif GÜRAN’ın tarlasına birlikte gittiğinizi ve bu sırada Mehmet Şerif GÜRAN ile pamuk tarlasında ki kurtçuklularla ilgili konuştuğunuzu beyan ettiniz. Ancak saat 11:04’te elektrikçi ile telefonda konuştuğunuz ve elektrikçinin köyünüzde olduğu, ancak Mehmet Şerif GÜRAN’ı saat 16:43’te aradığınız karşısında diyecekleriniz nelerdir. Elektrikçi geldiğinde de Mehmet Şerif ile konuştuğumu hatırlıyorum. Tüm konuşmalarım tarlada ki kurtçuklarla ilgilidir. Ayrıca aramızda tapu meselesi vardır. Konuşmanın bununla ilişkin olduğunu da tahmin ediyorum ancak konuşmayı hatırlamıyorum dedi. nedir: Olay günü Mehmet Selim ATASOY ile saat 17:26-18:27’de yaptığınız görüşmenin içeriği Mehmet Selim ile tarlayla ilgili konuştuk. Konuşmalar sırasında nerede olduğunu bilmiyorum. Ama köyde olması gerekmektedir. Evde değildi. 17:26’da ki konuşmamız tarla ile ilgili olabilir. Onlarla zaten sadece tarla ile ilgili konuşurum. 18:27’de ki yapmış olduğum görüşme de kamera önünden geçmeden önce ki yapılan görüşmedir. Bu arama da şüpheli bir aracın ileri geri gidip geldiğini söylemesi üzerine hızlıca aracın bulunduğu yöne gittiğim konuşmadır. Olay günü Ramazan ATASOY ile saat 18:37, 18:42, 18:51, 18:54’te yaptığınız görüşmenin içeriği nedir; Şüpheli araç Tavşantepe’yi geçtikten sonra sağ tarafta ki yerdeydi. Beyaz renkli araçtı. Aracı gördükten sonra yine sondajın yanına gittim. Tüm konuşmalar bu araç ile ilgiliydi. Ramazan’ın babası beni arayıp durumu bildirmesine rağmen ben babasına ulaşamadığım için Ramazan’ı aramıştım. Bu konuşmaların içeriğini hatırlamıyorum. Beyaz arabanın olduğu konu tarlama da yakın olduğu için oradan yanlarına geçtim. Birkaç dakika konuştuktan sonra az ileri de bulunan sondajın yanına geçtim. Sonra da kızım arayıp Narin’in kaybolduğu haberini verene kadar orada kaldım dedi. Mehmet Selim ATASOY’un sizi araması üzerine okulun önünden geçerek beyaz renkli arabayı kontrol etmeye gittiğinizi beyan ettiniz.

ÇELİŞKİLER ORTAYA ÇIKINCA SORU OLARAK YÖNELTİLDİ

HTS incelemelerinde Mehmet Selim ATASOY’un sizi 18:27’de aradığı ancak 18:59’da okulun önünden geçtiğiniz kamera görüntüleri ile sabit olduğu, ayrıca Ramazan ile 18:37-18:54 arasında yapmış olduğunuz 4 adet görüşmenin araba ve tarla ile ilişkin olduğunu ve arabayı kontrol ettiğiniz noktada gerçekleştiğini, sonrasında tarlaya ve sondajın olduğu yere gittiğinizi beyan ettiniz. Bu durum okul kamerası önünden 18:59’da geçtiniz sabit olduğu hususu ile çelişmektedir. Diyecekleriniz nelerdir; Ben nereye gittiğimi ne yaptığımı yukarıda beyan ettim. Bu hususta diyeceğim birşey yoktur dedi. Fuat’ın adına tescilli ancak sizin kullanmakta olduğum araca Narin GÜRAN biner miydi; Oğlum Devran, annesi ve çocukları araca bindirip Sağlık Ocağına v.s.’ye götürürdü. Aracım eski bir araçtır. Ben bu aracın hiçbir zaman kapılarını kilitlemem. Evimin önünde bu aracın kapıları her zaman açıktır. Ben Narin’in araca bindiğini görmedim. Benim çocuklarımın dışında araca binen çocukları da görmedim. Ancak ben evde bulunduğum sırada araca kim biner kim binmez bilmiyorum. Benim, Narin GÜRAN’ın ölümüne ilişkin uzaktan ve yakından alakam yoktur. Kimin Narin GÜRAN’ı öldürdüğünü bilmiyorum ve neden öldürüldüğünü de bilmiyorum. Ben çiftçilik ile uğraşan kendi halinde bir adamım. Yeğenimin ölümü hepimizi çok sarstı. Nevzat ile yukarıda da belirtmiş olduğum üzere samimi arkadaşız ama aleyhime olan beyanlarını kabul etmiyorum. Ben yine belirtmek gerekirse üzerime atılı suçlamayı kesinlikle kabul etmiyorum. Ekleyeceğim başkaca bir husus yoktur.” ifadelerini kullandı.