Çocuk yaşta çırak olarak başladığı işinde kendini geliştiren Caba, mesleğiyle ilgili lise ve üniversite eğitimini de tamamladı ve şimdi sektöründe aranan ustalarından biri oldu. Otomotiv sektörünün önde gelen firmalarında çalışan Caba, Türkiye’nin yerli otomobil üretiminde de yer almak isteğini CİMER’e yazınca 1,5 yıl Togg fabrikasında çalıştı.
USTASI BİLE ONA İNANMAMIŞ
Güler Caba, AA muhabiriyle yaptığı röportajda, yaptığı işin zor olduğunu ama şimdi bulunduğu durumdan memnun olduğunu söyledi. Küçük yaşta büyük bir heyecanla çıraklığa başladığında, bu işi yapabileceğine ustasının bile inanmadığını söyleyen Caba, “Bana işi öğreten usta, ‘hevesi geçsin’ diye beni yanına almıştı. Daha sonrasında bakmış ki ben yapıyorum, hırs, azim ve mutluluk var, devam ettirmiş. Sonrasında liseye yönlendirildim, otomotiv boya bölümünü okudum ve stajımı büyük bir kurumsal firmada yaptım.” dedi.
Kimi anne babaların çocuklarına “okumazsan sanayiye veririz” demesini eleştiren Caba, okumadan ve bilgi sahibi olmadan mesleğinin yapılmasını doğru bulmadığını, her mesleğin bilinçli yapılması gerektiğini söyledi.
YAPAMAZSIN GÜCÜN YETMEZ DİYENLERE İNAT
Kadın olarak erkeklerin egemen olduğu bir sektörde yer edinmenin zorluklarına değinen Caba, “Sen bu mesleği yapamazsın, gücün yetmez” gibi cümlelerle çok sık duyduğunu söyledi. Caba, “Benim başladığım dönemlerde kadın istihdamı bu zamanki gibi değildi. Kendimi şoför Nebahat gibi hissediyordum.” dedi.
Mesleğinin ilk yıllarında erkeklerle aynı işi yapmasına karşılık kendisine daha az ücret ödendiğine dikkati çeken Caba, “Erkeğe o zamanın parasıyla 800 lira veriliyorsa, bana 500 lira veriliyordu. Sayısal olarak ondan çok iyi, çok güzel yapsan da ‘kadınsın, saçın uzun, aklın kısa, gücün yok’ gibi bahaneler her zaman önüme serilirdi.” diyerek sözlerine devam etti.
Tecrübe kazanıp işi çok iyi yapmaya başladıktan sonra erkeklerle arasında rekabet durumu ortaya çıktığını söyleyen Caba, bu kez de kendisini korumak için yapılan uğraşlarla ve psikolojik baskılarla mücadele etmek zorunda kaldığını belirtti.
Üzerindeki baskılar yüzünden gelgitler yaşadığını, özellikle lise yıları sonrası mesleği bırakmayı düşündüğünü anlatan Caba, “Sen bunun için mi okudun ve çırpındın. 3-5 kişi ‘yapamazsın’ dedi diye gidemezsin” şeklinde sözlerle, kendi kendini motive ettiğini dile getirdi.
“ESKİDEN KURUMSAL FİRMALARA BAŞVURURDUM DÖNÜP BAKMAZLARDI”
Vazgeçmeyi kendisine yediremediğini söyleyen Caba, zorluklara karşı güçlü olmak, dayanmak ve inatlaşmak gerektiğini vurguladı. Devletin son dönemlerde kadın istihdamına büyük önem verdiğini vurgulayan Caba, “Eskiden kurumsal firmalara giderdim, başvururdum. Dönüp bakmazlardı. Şimdi hepsi ‘gel’ demeye başladı. Çünkü kadın istihdamına devlet tarafından da bir destek sağlandı. Devletimize çok teşekkür ediyorum.” dedi.
Sanayide usta, evinde anne olduğunu vurgulayan Caba, “Evli ve üç çocuk annesiyim. En büyük oğlum 17 yaşında. Üç oğlum da ‘Kadın bu mesleği yapar mı?’ demiyor. ‘Kadın yapar’ mantığıyla büyümüş çocuklar… Evde üzerimi değiştirmeden kendimi mutfağa atıyorum. Bulaşık topluyorum. ‘Üzerimi değiştirene kadar çay kaynasın’ diyorum. Sürekli bir tempo. Belli bir saatten sonra sızdığımı biliyorum.” ifadelerinde bulundu.
GENÇ KIZLARA TAVSİYEDE BULUNDU
Güler Caba, meslek ve kariyer planı yapan genç kızlara ise şu tavsiyelerde bulundu:
“Önce duygusal olarak kendilerini hazırlasınlar. ‘Güçlüyüm’ desinler ve ne söylenirse söylensin işe odaklanacak, işi öğrenmeye ve yapmaya çabalayacaklar. Benim alanım boya olduğu için, bu işi çok seveceklerini düşünüyorum. Pis gözüküyor ama makyaja benziyor. Yüzlerine makyaj yapmayı seviyorlar. Küçücük parmaklarımıza oje sürüyoruz. Bu yetenek kimde var? Oto boya alanı tam genç kızlarımıza, kadınlarımıza özel bir meslek.”