İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, İş Bankası sponsorluğunda AKTOB tarafından düzenlenen 14. Uluslararası Resort Turizm Kongresi öncesinde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
2024’ün çok hızlı geçtiğini ifade eden Aran “Geçen sene 2024 yılı ile ilgili güzel şeyler söylediğim için eleştirilmiştim. Şu anda yaşadığımız tablo bir hayaldi. Kur seviyelerinin burada olacağını söylediğim zaman, böyle bir öngörüde bulunduğum zaman sanırım benden başka inanan yoktu. 2024 yılında hem kurdaki gelişme yanıltmadı hem yabancı para kredi ile turizm sektörünü destekleyebilmemiz yanıltmadı” diye konuştu.
“BEDEL ÖDEMEYE DEVAM ETMEMİZ GEREKEN BİR NOKTADAYIZ”
Aran önümüzdeki yıl sonu için izlenen politikaların devam etmesi durumunda yüzde 24 – yüzde 26 arasındaki bir noktada enflasyonun bitebileceğini öngördüğünü söylerken “Arzu ettiğimiz nokta değildir ama 80 ile 90 ile de karşılaştırılmayacak bir noktadır. Bu yüzden yüzde 24-26’ya giden yolculuğun hala desteklenmesi, ülkede fiyat istikrarının tesisi için taraflar olarak bir bedel ödüyorsak o bedeli ödemeye devam etmemiz gereken ve herhangi bir şekilde geriye dönüş olarak algılanacak adımların da atılmaması gereken bir noktadayız” diye ekledi.
“ENFLASYONUN DA FAİZİN DE YARI YARIYA İNMESİ NEFES ALDIRIR”
İşlerin arzu edilen şekilde iyi gidebilmesi için mutlaka enflasyonun kontrolünün sağlandığı, Türkiye’de yüzde 17 olan enflasyonu yüzde 19 politika faizi ile yönetebilinen noktalara dönülmesi gerektiğini ifade eden Aran “O dönemde yüzde 19 olan politika faizini hiçbir şey gözetmeksizin indirerek yüzde 17’lik enflasyonu indireceğimizi düşündük. Ve bu yola öyle başladık. Bu da enflasyonun yüzde 85’e çıkmasına, kontrolü kaybetmeye ve 8 lira olan dolar kurunu bugünlere getirmeye vesile olan yolculuğu başlattı” dedi.
2025 ile ilgili olarak umudum ve beklentisinin hem faizin hem de enflasyonun yarı yarıya düştüğü bir yıl olması olduğunu belirten Aran “Aralık 2025’te faizin 50’den 25’e indiği, enflasyonun da 44’ten 22’ye indiği bir yolculuk. Bunun, hepimize nefes aldıracak bir süreç olacağına inanıyorum” diye konuştu.
Aran “Enflasyonu sonuçta tek bir rakama indiriyoruz ama kira enflasyonu ayrı, turizmdeki enflasyon ayrı, restoranların enflasyonu ayrı, market enflasyonu ayrı. O yüzden hane halkının harcamalarının ağırlığı süpermarkette ise oradaki gıda enflasyonuna bakıyor ve gıda enflasyonu onun beklediği seviyede olduğunda o da enflasyon beklentisini tutturuyor. O nedenle sadece manşet enflasyona bakarak değerlendirme yapmamak lazım” diye ekledi.
“ARALIK AYINDA FAİZ İNDİRİMİNİ MASADAN KALDIRMIŞ DEĞİLİM”
TCMB’nin faiz indirimine yönelik soruya yanıt veren Aran “Ben yüzde 2,88’lik ekim enflasyonunu görmeden önce kasım ayında faiz indiriminin masada olduğunu düşünüyordum. Ama bunu gördükten sonra Kasım ayında bir faiz indirimini beklemek çok mantıklı değil. O nedenle kasım ayı beklentim tabii ki sıfırlandı” dedi. Aran Aralık ayında olası faiz indirimi tartışmalarına yönelik de “Ama aralık ayını masadan kaldırmış değilim. Aralık ayında bu sefer 2,5 puanlık bir faiz indirimini hala masada ve ihtimal dahilinde görüyorum. Onun için de kasım ayı enflasyonunu görmemiz gerekiyor. Kasım ayı enflasyonu yüzde 2’nin altında gelirse bu Merkez Bankası’na aralık ayında faiz indirimi yaparak yıla başlama imkanı tanır. Bu da aslında ekonomide öngörülebilirliğin sağlanması adına ve hepimizin 2025 planlarını yaparken Merkez Bankası’nın atacağı adımları öngörebilmemiz adına oldukça da yararlı olur. Ben ülkemiz ekonomisinin bu kez bu 2,5 puanlık indirime ihtiyacı olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.