Ana Sayfa YAŞAM Yapay zeka edebiyat dünyasına da girdi. Yazarların yerini alabilir mi?

Yapay zeka edebiyat dünyasına da girdi. Yazarların yerini alabilir mi?

Hollanda’nın en büyük yayıncılarından Veen Bosch & Keuning‘ (VBK), bazı kurgu kitaplarının İngilizceye çevrilmesine yardımcı olmak için yapay zeka kullanma kararı aldı. Medya zincirinin bu hareketi edebiyat camiasında yoğun tartışmalara yol açtı. Kararı destekleyenler, yapay zekanın kitaplara erişimi kolaylaştırmaya yardımcı olabileceğini savunurken, karşısında duranlar edebi çeviride insan dokunuşunun yerinin doldurulamaz olduğunun söz etti.

VBK, yapay zeka destekli çeviri hamlesini; tamamı kurgu olan birkaç eserle sınırlı ve insan editörler ile yazarların onayını içeren deneysel bir süreç olarak tanımlıyor. VBK, yapay zekanın insan çevirmenlerin yerini almaktan ziyade yalnızca bir destekçi olduğunu vurguluyor. Medya zinciri çevirmenlerin ve yazarların endişelerini anlıyor ve gidermeye çalışıyor. Yapay zeka hamlesine temkinli davranan şirket yine de sektörde bir çok kişinin çekimser tavrıyla karşılaşmaya devam ediyor.

Çeviride edebi dokunuşun yapay zeka tarafından sağlanamayacağını eleştirenler, kurgu kitapların çevirilerinde insan temasının önemini vurguluyor.

BU OKUYUCUYU VE YAZARI AŞAĞILAMAK

VBK’nın edebi metinleri çevirmek için yapay zeka kullanma planı, romanların kalıplaşmış yorumlamaya daha az bağımlı olabileceği varsayımına dayanıyor. Medya zincirini eleştirenler; kurgu yayınların doğasında bulunan yaratıcı unsurları değersizleştirdiğini ve hem yazarları hem de okuyucuları aşağıladığını savunuyor.

YAYIN HAKKI OLMAYAN PAZARA DESTEK OLABİLİR

Yapay zeka tabanlı çeviri, teorik olarak yayıncılıkta yeterince temsil bulamayan isimleri destekleyebilir. Azınlık dillerindeki yazarlar veya İngilizce yayın hakları pazarı olmayan kurgu yazarları için İngilizce konuşan okurlara ulaşmayı kolaylaştırabilir.

ÇEVİRİ KALİTESİ YETERLİ DÜZEYDE DEĞİL

Ancak yapay zekanın çeviri kalitesi hala yeterli seviyede değil. Örneğin, Her Majesty’s Royal Coven kitabının yazarı Juno Dawson, kültürel açıdan hassas nüansların bir yapay zeka çevirmeninin gözünden kolayca kaçabileceğini ve potansiyel olarak istenmeyen, zararlı yorumlara yol açabileceğini savunuyor. “Geçen yıl bir okuyucu, kitaplarımdan birinin Fransızca baskısında bazı sorunlara dikkat çekti” diyen Juno Dawson, “Çevirmen, trans bir kişiyi tanımlamak için biraz eski bir terim kullanmıştı. Yayınlanmadan önce bu terimi değiştirebildik. Yapay zekanın gözden kaçıracağını düşündüğüm nüanslar bunlar; dolayısıyla yapay zeka tarafından üretilen içerik yine de titiz bir düzenleme gerektirecek” diye ekledi.

ÇEVİRMENLER YAPAY ZEKANIN EDEBİ YÖNÜ OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYOR

Booker Ödüllü çevirmen Michele Hutchison, çevirmenlerin metni dönüştürmekten çok daha fazlasını yaptıklarını vurguluyor. The Guardian’a konuşan Hutchison’a göre edebi çeviri, kelimelerin ötesine geçen bir hassasiyet gerektiriyor ve bu da yapay zekada hala eksik olan bir nitelik.

The Guardian’a konuşan bir başka Hollandaca’dan İngilizce ‘ye çevirmen David McKay ise yapay zeka araçlarını kullanmanın, bir yazarın itibarını etkileyebilecek, metnin edebi kalitesini zayıflatabilecek ve potansiyel olarak okuyucuları yabancılaştırabilecek “yanlış veya yanıltıcı çeviriler” riski taşıdığı konusunda uyarıyor.

İngilizce dilbilgisi uzmanı olan Geoffrey Pullum ise, The Times’a verdiği demeçte yapay zekanın dil tanıma konusunda etkileyici adımlar atmış olmasına rağmen, hala “gerçek dilbilimsel anlayıştan” yoksun olduğundan bahsediyor. Pullum’a göre, yapay zeka çevirisi yüzeysel düzeyde doğruluk sağlayabilir, ancak edebi eserlerde kritik bir eksiklik olan tonu, mizahı, kültürel incelikleri ve bağlamı gözden kaçırabilir.

YAPAY ZEKA SANATI YOK MU EDİYOR

Yapay zekanın edebi dünyaya hamlesi fayda sağlayacak mı yoksa sanatı yok mu ediyor tartışması sürüyor. The Guardian’a göre bazı çevirmenler, tam da bu nedenle çevirilerini yapay zeka destekli çevirilerden ayırmak için Hutchison’ın “üretken yapay zeka kullanılmadan insan eliyle” gibi açıklamalar eklemeye başladılar. Hutchison’a göre, çevirmenler “kendi başlarına birer sanatçı” ve insan becerisi ile yaratıcılığının önemini koruduğu bir alanda sanatlarını korumak için çabalıyorlar.