Ekonomim’den Vahap Munyar, Abdi İbrahim Yönetim Kurulu Başkanı Nezih Barut‘un eşi ile birlikte ABD‘de seyahatindeki ‘ilaç’ hikayesini yazdı.
“BELKİ TÜRKİYE’DE BULAMAYIZ”
Munyar’ın aktardığıan göre Barut, sırtındaki alerjik bir bölge için hastaneye gitti. Barut, doktorun verdiği reçeti eşine bırakıp Türkiye‘nin en ünlü ilaç firmalarından birinin patronu olsa da şu notu düştü:
“New York’ta birkaç gün daha kalacaksın. Doktorun verdiği pomadı New York’ta iken alır mısın? Belki Türkiye’de bulamayız.”
ECZACI BİLE BU FİYATA ŞAŞIRIYORSA…
Barut‘un eşi ABD’de eczaneye gitti. İlacın 399 dolar yani güncel kurla 13 bin 600 lira olduğunu öğrendi. Munyar, Barut‘un eşinin bir an bile tereddüt etmeden parayı verdiğini söyledi. Ayrıca Munyar’ın yazısında eczacının da 399 dolara şaşkınlık duyması “ABD’de olsa ilaç olağan fiyatta mı?” sorusunu akıllara getirdi.
“TÜRKİYE’DE ÜRETİLİYORMUŞ”
Barut, aynı kremi Türkiye’den de temin ettiği öğrenildi. Kremin Türkiye’de 40 liraya satıldığı ifade edildi.
Munyar, Türkiye’de 40 liraya satılan 60 gramlık krem hakkında Barut’u şu sözlerini aktardı.
Sektörün sendikasının başkanı olmama rağmen söz konusu pomadın ülkemizde üretildiğini bilmiyordum. O yüzden New York’tan aldık. Meğer 5 şirket aynı pomadı üretiyormuş. Bilseydim elbette Türkiye’de üretileni alırdım.
Vahap Munyar‘ın yazısındaki ilgili kısım şöyle:
Abdi İbrahim Yönetim Kurulu Başkanı, İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası (İEİS) Yönetim Kurulu Başkanı Nezih Barut, Ekim ayı sonlarında eşi Berrak Barut’la birlikte New York’a gitti. New York’ta Suzan Sabancı’nın Eş Başkanlığını yürüttüğü The American Turkish Society’nin (ATS) gala gecesine katılan Nezih Barut, sırtındaki alerjik sıkıntı için de doktora göründü.
Doktor Nezih Barut’un sırtındaki sıkıntılı bölgeyi muayene etti, tetkikler yaptı. Sonunda 60 gramlık bir pomad (merhem) yazdı. New York’tan iş için Londra’ya geçen Barut, reçeteyi eşi Berrak Hanıma bıraktı:
New York’ta birkaç gün daha kalacaksın. Doktorun verdiği pomadı New York’ta iken alır mısın? Belki Türkiye’de bulamayız.
Berrak Barut, New York’ta eczaneye girdi, reçeteyi uzattı. Eczanedeki görevli reçetede yazan pomadı raflarında buldu, fiyatına baktı, üzerine vergisini de ekledi:
Bu pomadın fiyatı 399 dolar (13 bin 600 lira).
Berrak Hanım, fiyatı duyunca şaşkınlık yaşasa da belli etmedi. Kredi kartını uzattı. Eczane görevlisi işlemi yapmadan yeniden sorma gereği duydu:
Emin misiniz? Bu 399 dolarlık pomadı alacak mısınız?
Eşinin sağlığı söz konusu olduğu için Berrak Hanım tereddüt bile etmedi:
Eminim, alıyorum…
Berrak Barut, İstanbul’a dönünce pomadı faturasıyla birlikte eşine verdi:
Bu pomadın fiyatı 399 dolar…
Nezih Barut şaşırdı:
60 gramlık bu merhem 399 dolar mı? İnanılır gibi değil.
Ertesi gün reçeteyi İstanbul’daki eczanelere gönderdi, pomad kolaylıkla bulundu. Barut, aynı pomadın İstanbul’daki fiyatını öğrenince çok daha büyük şaşkınlık geçirdi:
40 lira…
Kulaklarına inanamadı, yeniden sordu. Aldığı yanıt aynıydı:
New York’taki doktorunuzun yazdığı reçetede yer alan 60 gramlık merhemin İstanbul’daki fiyatı 40 lira.
Berrak-Nezih Barut çifti geçen hafta evinde aralarında Prof. Azmi Hamzaoğlu, Levent Kızıl, Ali Güreli, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat’ın da bulunduğu konuklarını ağırladı.
Nezih Barut’a önce COVID-19 pandemisinin dünyayı kasıp kavurduğu günlerde, 2020 yılının ikinci yarısında ortak oldukları İsviçreli Om Pharma’yı sordum:
Om Pharma’ya ortaklıktan memnun musunuz? Siz ortak olduktan sonra şirkette büyüme söz konusu oldu mu?
Şu yanıtı verdi:
Büyüme olmadı. Aksine satışlarında biraz gerileme var. Çin, Om Pharma’nın önemli alıcıları arasında. Çin’in alımlarında biraz gerileme söz konusu. Ancak, Om Pharma’ya ortaklıktan son derece memnunuz.
Türkiye İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası (İEİS) Yönetim Kurulu Başkanlığını dikkate alarak, sektörünü durumuyla ilgili değerlendirmesini merak ettim, fiyatlandırma konusunu anımsattı:
Dünyanın en düşük ilaç fiyatı Türkiye’de. Uygulanan fiyat belirleme formülü işi bu noktaya getirdi. Bu durum sektörümüzün önemli sorunu olarak gündemimizdeki yerini koruyor.
O anda aklına New York’tan aldıkları pomad geldi. 60 gramlık pomada New York’ta 399 dolar ödediklerini aktardı. Sonradan aynı pomadın fiyatının Türkiye’de 40 lira olduğunu öğrendiğini aktardı:
ABD’deki fiyat aşırı yüksek. Ancak, bizde de fiyatlar üzerinde nasıl bir baskı olduğunu bu örnek ortaya koyuyor.
Pomadı New York yerine Türkiye’den neden almadıklarını merak ettim, anlattı:
Sektörün sendikasının başkanı olmama rağmen söz konusu pomadın ülkemizde üretildiğini bilmiyordum. O yüzden New York’tan aldık. Meğer 5 şirket aynı pomadı üretiyormuş. Bilseydim elbette Türkiye’de üretileni alırdım.
Bu örnek üzerinden şu mesajı verdi:
ABD’deki fiyat çok uçuk denecek düzeyde yüksek. Ancak, Türkiye’de ilaç fiyatlarının dünyada en düşük düzeylerde olduğunu da ortaya koyuyor. Fiyatların bu kadar baskılanması ülkemizdeki tüm üreticileri zorluyor.
ABD’deki 13 bin 600 liraya denk gelen 60 gramlık merhem fiyatını Başkan Barut da şaşırtıcı düzeyde uçuk buluyor…
Aynı merhemin Türkiye’de 40 lira olması, müşterisi olan hastaları elbette rahatlatıyor…
Ülkemizdeki ilaç üreticileri, “dünyadaki en düşük fiyat”la sancı yaşadığını sıklıkla dile getiriyor…
İki tarafı da memnun edecek “fiyat dengesi”ni tutturmak hiç de kolay görünmüyor…