Mehmet Tezkan
Seziyorum, hissediyorum, görüyorum daha da ötesi emareleri var. Erdoğan Saray’da beş yıl daha kalabilmek için belki de ömür boyu kalabilmek için büyük plan yapıyor. Memleketin ayarlarıyla oynayacak desem yalan olmaz… Ama zaten memlekette ayar kalmadı diyeceksiniz; haklısınız…Erdoğan 10 Kasım konuşmasında; ‘Rabbim ömür milletimiz onay verdikçe hizmet etmeye devam edeceğiz’ dedi. Allah’ın biçtiği ömür bilinmez. Kimse kendi ömrünün süresini belirleyemez. Konuşmanın bu kısmını takdiri ilahi, alınyazısı kabul edip geçelim.
Milletin onay vermesi konusuna odaklanalım…Türkiye’nin tam anlamıyla demokratik ülke olmadığı, güçlü bağımsız kurum geleneğinin kalmadığı, bürokrasinin/yargının/güvenlik mekanizmasının siyasetten etkilendiği veya onların istekleri doğrultusunda davrandığı yadsınamaz gerçek…Böyle durumlarda seçmen iradesinin sandığa harfi harfiyle yansımadığı malum… Dünyada sayısız örnekleri var diyeceğim ama son altı yedi yılda biz de defalarca yaşadık…
Tecrübemiz sağlam. Kısaca hatırlatayım…
2017 referandumu şaibelidir. Meşruiyeti tartışmalıdır. YSK sandıklar kapanmadan mühürsüz oyları geçerli saydı. Erdoğan ‘atı alan Üsküdar’ı geçti’ dedi. CHP’nin iddiasına göre iki milyon mühürsüz oy geçerli sayıldı…
2019 İstanbul seçimi… YSK aynı zarftaki dört oydan üçü geçerli sayılıp birini iptal etmedi mi? İptal edilen oy pusulası neydi? İmamoğlu’nu İstanbul büyükşehir Belediye Başkanı ilan eden pusulaydı…
Bu seçimi iptal eden YSK üyeleri rahat uyuyorlar mı bilmem ama binlerce zarfı açıp içinden sadece İmamoğlu’nun seçimi kazandığı pusulayı çalan hırsızlar altı yıldır yakalanmadı!…
2023 Cumhurbaşkanı seçimi de kandırmaca, aldatmaca üzerine inşa edildi. Erdoğan ‘faizler daha da düşecek, enflasyonu yendik, bu yaz bolluk gelecek’ dedi. Milleti kandırdı. Kandil’de oturan PKK liderlerinin Kılıçdaroğlu’nu desteklediğini gösteren sahte videoyu televizyonlar da yayınlattı seçimi kazandı…
Önümüzdeki seçim için daha büyük daha güçlü kurgu peşinde olduklarını hissediyorum… Hissetmenin ötesinde görüyorum… İzah edeyim… Birincisi etki ajanlığı yasası. Yasadaki ifadeler o kadar muğlak ki herkes her an ajan olabilir. Herkesin her an ajan olmasına kim karar verecek?
Bürokrat Adalet Bakanı Saray’dan aldığı talimatla tabii…
Saray’a yakın olanlar, AKP ve MHP’ye biat edenler yan gelip yatacak, muhalifler doğranacak… Meşhur bi laf vardır; ‘Abi Sultanahmet meydanında üç kişiyi sallandır memlekette suç kalmaz’ derler ya. Bu yasanın özü de bu… Mantığı da şu:
‘Üç gazeteciyi, dört akademisyeni, beş sivil STK üyesini, altı dernek yöneticisini hapse at; memlekette konuşan adam kalmaz.’ İktidar bununla da yetinmiyor. Herkesin susturulma yasası bile iktidarın gönlünü ferahlatmamış olacak ki seçimde elektronik oylamaya geçme kararı almışlar…
YSK Başkanı biz hazırız demiş. Bu kararı alırken ve yöntemi belirlerken. Azerbaycan ve Rusya’yı incelemişler. Rusya bu konuda kara listede. Son milletvekili seçiminde birçok vekilin seçilmesi için sandıktan çıkan oylar değil elektronik oylar etkili oldu. Bizde de aynısı mı olacak? Benzeri mi planlanıyor? Gördüğüm şu; Erdoğan Bahçeli’yle birlikte ölene kadar iktidarda kalmanın düğmesine bastı.
İkisi de biliyor ki seçmen destekleri kalmadı.
İkisi de biliyor ki ilk seçimde evlerine gönderilecekler…
İkisi de biliyor ki
