Ticari olan hiçbir şey ilgimi çekmez ama bu başka tabii. Dünyanın en zenginlerinden biri de olsa Jared Isaacman’ın “ilk sivil uzay yürüyüşçüsü” olmasına kayıtsız kalınamaz doğrusu. Kolay değil, insanlık tarihine Havacılık Mühendisi Sarah Gillis ile birlikte ancak ondan dakikalarce önce uzayda yürüyen ilk ticari astronot olarak geçti.
İkilinin uzayda yürümeleri kendi marifetleri değil tabii. SpaceX tarafından sıkı bir eğitimden geçtiler, onlarca deneye girip, çıktılar. Gillis de Isaacman da, şimdiye kadar NASA, ESA ile Rus, Kanada, Çin, Japon uzay ajanslarından astronotlara ayrılmış bir kulüp olan uzayda yürüyen seçkin bir gruba da katıldılar.
Sonunda yürüdüler uzayda. Yani ikiliyi önemli kılan yürümelerinden çok “ilk” olmaları. Paranın gücüyle elbette. Isaacman’in “buradan dünya kesinlikle mükemmel bir dünya gibi görünüyor” demesine takıldım. Bilindiği gibi onun için dünya hep “mükemmel”di zaten. Yerde de uzayda da. Çünkü dünyanın en önde gelen teknoloji patronlarından biri.
Bu, Isaacman tarafından gerçekleştirilen ikinci uzay görevi aslında. 41 yaşındaki teknoloji patronu 2021’de SpaceX’in sadece sivillerden oluşan bir mürettebatla gerçekleştirdiği ilk yörünge görevi olan Inspiration4’ü de finanse etmiş, görev komutanı olarak görev yapmıştı. 30 yaşındaki Gillis ise Elon Musk’ın şirketinde havacılık/uzay mühendisi olarak görev yapıyor. Astronot eğitim programından sorumlu olmasının yanı sıra uzay görev kontrolünde de geniş bir yer tecrübesine sahip. Bu onun ilk uzay uçuşu. Geçen Çarşamba günü birlikte görev yaptığı Anna Menon ile birlikte Dünya’dan en uzağa uçan kadın olarak tarihe geçti.
Uzay yürüyüşünün nasıl gerçekleştirildiği şöyle anlatılıyor: Uzay aracının kapağına monte edilmiş Skywalker cihazının el tutamaklarından birini tutarak uzayda kısmen süzüldükten sonra Isaacman Resilience’a (ana gemi) geri döndü. Sonra sıra Gillis’e geldi. SpaceX astronotu uzay aracına yeniden girmeden, kapağı kapatmadan önce aynı uzay giysisi hareketlilik kontrollerini gerçekleştirdi.
Yürüyüşü, NASA gibi bir devlet ajansına bağlı olmadan gerçekleştirilmiş olması da çok özel kılıyor tabii. NASA’nın tekeli uzun zamandır kırılmıştı ama bu sonuncusu tuzu biberi oldu. NASA’nın sivil ticari çalışmalar yapmasını engelleyen kurallar var. Bu boşluğu SpaceX gibi sivil kurumlar dolduracak elbette.
Uzayla en çok ilgilenenlerin ABD’li firmalar olması hayli dikkat çekici. ABD sermayesinin uzaya olan ilgisinin birkaç nedeni var. İlk olarak ekonomik fırsatlar peşinde koşuyor. Uzay faaliyetleri istihdam yaratmakta, imalat, telekomünikasyon, tarım gibi çeşitli sektörlerde inovasyonu teşvik ediyor.
Bu anlaşılabilir bir faktör. Ancak ABD sermayesinin hem de hükümet desteğiyle uzayı ulusal savunma için değerlendirdiği sır değil. ABD Savunma Bakanlığı iletişim, gözetleme , füze takibi için uzay teknolojilerinden yararlanıyor.
ABD, uzay faaliyetlerinde liderlik yaparak küresel sahnedeki konumunu güçlendirmeye, hem etkisini hem de güvenliğini artıran ittifaklar kurabilir bu.
Uzay artık bir “savaş” alanıdır.
Bir savaş alanına savaştan önce sermaye ardından ordu gider.
Hiç değişmiyor bu.