İstanbul Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi, Yüksek Seçim Kurulu üyelerine ‘ahmak’ dediği gerekçesiyle Ekrem İmamoğlu’na Aralık 2022’de 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası vermişti.
İsmail Saymaz, İsmail Küçükkaya’yanın ‘Yeni Bir Sabah’ programında ‘Ahmak’ davasını şu ifadelerle değerlendirdi:
‘HUKUK GÖRÜNÜMLÜ DARBE!’
“Her şeyden evvel buradan beraat çıkmalı, yine de böyle bir karar çıkarsa; ‘Ahmak’ kelimesinde İmamoğlu’na ceza vermek şu demektir. ‘Ben İmamoğlu ile hiçbir şekilde baş edemiyorum. Siyasal yolcuğunu hiçbir şekilde önleyemiyorum. Onun gerekirse Cumhurbaşkanlığına doğru hızla ilerleyişi yönünde herhangi bir enstrüman kalmadı, tek bu yol kaldı. Onu da ‘hukuk görünümlü darbe’ ile engelleyeceğim’
‘BU KOCA BİR ÜLKEYİ VE DÜNYAYI ‘AHMAK’ YERİNE KOYMAK’
Bu 99’da Erdoğan’ın bir şiirle siyasi hayatını yasaklamak ne ise bugün Erdoğan iktidarının İmamoğlu’nun Süleyman Soylu’ya verdiği cevapla siyaseten yasaklaması aynı şeydir. Bu koca bir ülkeyi ve dünyayı ‘Ahmak’ yerine koymaktır. 85 milyon insana ‘siz kendinizi yönetecek insanı seçemezsiniz, onu da ben seçerim!’ demektir. ‘Siz AK Parti dışında başka bir siyasal lideri Cumhurbaşkanı olarak hayal etmeye başladığınızda, ben bunu kendimden olan, kendime benzettiğim, benim gibi düşünen sözde yargıçlarla ve hakimlerle engellerim; onun da siyasi hayatını bitiririm. Türkiye’de de demokrasiyi bitiririm!’ demektir. Koca bir toplumu ‘ahmak’ yerine koymaktır.
İBB Başkanı İmamoğlu’nun dava sürecinde nasıl ilerleyeceğini değerlendiren İsmail Saymaz konuşmasına şu ifadelerle devam etti:
İMAMOĞLU NE YAPACAK?
“Bu süreç İmamoğlu’nun karar alma sürecini hızlandıracak. Ne yapmalı? çeşitli öneriler geliyordur. CHP liderliğini düşünmek ya da şimdiden Cumhurbaşkanlığı adaylığını düşünmek gibi, onun hamlelerini olduğunda daha hızlandırabilecek adımlar atmak yönünde gelişmeler olacak. Bence belediye başkanlığında kalacak. İstanbul hikayesinde yol almak istiyor doğrusunu da yapıyor. Dosya Yargıtay’a giderken bizim de sürecimiz hızlanabilir. Aslında istinaf dosyayı Yargıtay’a gönderirken Türkiye’nin de hızla erken seçime doğru yol almasının zeminini oluşturur.”
İMAMOĞLU’NA SİYASİ YASAK GELEBİLİR!
Siyasi yasağı değerlendiren Saymaz, şu ifadeleri kullandı:
“İmamoğlu’na siyasi yasak gelebilir, bu mümkün olabilir çünkü benim de bir kamu görevlisinden duyduğuma göre cezayı onamaları yönünde bir baskı var. Fakat heyette bir direniş eğilimin olduğu da söylendi. Ama hangisi baskın çıkar diye düşündüğümüzde; Saray tarafından cezanın onanmasına yönelik baskı artarsa istinafın cezayı onama ihtimali yüksek olur. Şu günlerde bundan çok bahsedildi. İstinaftaki dava çok ısıtıldı. Dolayısıyla cezanın onanması yönünde karar çıkarsa şaşırtıcı olmayacak.
Bu aşamadan sonra Yargıtay faslı başlayacak. Yargıtay hakimiyet savaşının daha açık olduğu bir yer. Çünkü Yargıtay AKP ve MHP’nin hakim olduğu bir yargı erki. Orada Hakim, Savcılar da AKP ve MHP gibi dünyayı okuyorlar.
Türkiye Cumhuriyeti bu davayı iç hukuk yolları ile çözmelidir. Beraat verilmelidir. ‘Ahmak’ davası, İmamoğlu’nu siyaseten başka türlü tasfiye edemedikleri için açılmış bir davadır.”
DAVANIN AÇILMA SÜRECİ NASIL GERÇEKLEŞMİŞTİ?
Bu davanın başlangıcı ile anormallikler başladı. İmamoğlu yurtdışında katıldığı bir etkinlikte 2019 seçimlerini ve seçimlerin iptal edilmesini anlattı. Bunun üzerine Türkiye’de o dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ‘Türkiye’yi Batı’ya şikayet eden ahmaklar’ diyerek İmamoğluna hakaret etti. İmamoğlu da aynı ile mukabele ederek Süleyman Soylu’ya karşılık verdi ve ‘ahmak’ kelimesini kullandığı bir değerlendirme yaptı. Bazı Yüksek Seçim Kurulu üyeleri ise ‘bu hakaret bize edildi’ diyerek İmamoğlu^nu şikayet ettiler.
Bu şikayet üzerine dava açıldı. İlk hakim ceza vermeme eğilimini etrafına yaydığı için görevinden el çektirildi. Bu hakimin yerine de ceza vermek üzere münasip biri getirildi. O hakimin kardeşinin ise FETÖ firarisi olduğu ortaya çıktı. Bu hakim geldiğinde ise ‘ahmak’ kelimesi nedeniyle 2 yıl 7 ay ceza verdi.