Mersin Büyükşehir Blediyesi tarafından bu yıl üçüncüsü düzenlenen Uluslararası Tarsus Festivali, Nihat Sırdar ve Güçlü Mete’nin Kafa Radyo’daki canlı yayınlarıyla ve bir dizi etkinlikle ilk gününde ziyaretçilerini ağırladı.
Festival kapsamında yöresel lezzetlerin ön plana çıkarılması ve sürdürülebilir olması amacıyla St. Paul Meydanı’nda “Coğrafi İşaretli Tarsus Ürünleri” konu başlığıyla gastronomi sunumu gerçekleştirildi. Tarihi Tarsus Evleri’nin bulunduğu alanda düzenlenen program ilgi gördü. Programda sosyal medyada çokça takip edilen şefler arasında yer alan Ege Üzrek ve Doğa Huriye Özkaya, bölgenin coğrafi işaretli ürünleri arasında yer alan Kuşgözü lahmacun ile Karakuş tatlısını kendi yorumlarıyla pişirdi. Şefler, Tarsus’a has ürünleri kullanarak da tabaklarını yorumladı.
Mersinden Kadın Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Meral Seçer’in de katıldığı programda, geçen günlerde kooperatifin girişimi ile coğrafi işaret tescili alınan Mersin Kan Portakalı’nın tanıtımı yapıldı. Mersin Kan Portakalı, şeflerin hazırladıkları leziz tabaklarda da kullanıldı. Kısa süreliğine de olsa şeflere yardımcı olan Meral Seçer, Mersinden Kadın Kooperatifi’nin yaptığı çalışmalarla ilgili olarak bilgi verdi.
Sosyal medyada yemek içerikleri üreten Şef Ege Üzrek, Kuşgözü lahmacundan esinlenerek onu şef tabağında tek bir tabak yemeği olarak hazırladığını anlatarak, “Tek bir kaşıkta bütün Tarsus coğrafi işaretli lezzetini tadabilmeyi hayal ettim. Tarsus çok güzel. Herkes inanılmaz güler yüzlü, yardımcı olmaya çalışıyorlar. Havası, lezzetleri, tarihi çok güzel. Tarsus’la ilgili her şey çok güzel. Bu üç gün içerisinde gezip mümkün olduğunca fazla bilgi alacağız” dedi.
Şef Doğa Huriye Özkaya, sadece yemek değil birçok alanda harika bir festival olduğunu belirterek, “Belediye’nin harika eforlarıyla çok güzel bir festival çıkmış. Biz burada olmaktan çok mutlu ve gururluyuz”dedi. Özkaya, bir bölge için coğrafi işaretin çok önemli olduğunu dile getirerek, “Öğrendik ki birkaç ay önce kan portakalı da yine Tarsus’tan coğrafi işaret almış. Zaten sarı ulak zeytinimiz, zeytinyağımız vardı. Bunları ne kadar daha yenilebilir yemeklere dönüştürürsek o kadar mutfağa girer, o kadar kişi tarafından duyulur. O yüzden biz de bugün onları seçtik” diye konuştu.
Yöresel lezzetlerin hikayeleri anlatıldı
Esin Erkoç ve Ayşe Aydın da “Tarsusi Yöresel Yemek Hikayeleri” konu başlığında kent gastronomisini anlattı. Tarsus Hacıhamzalı Köyü’nden Ayşe Aydın, Yörük kültürünün lezzetli yemeklerinden Leppe’yi katılımcıların önünde hazırladı. Esin Erkoç ise Leppe’nin yapılışını ve malzemelerini paylaştı. Sunumuna soru-cevap şeklinde devam eden Erkoç, izleyicilerle eğlenceli bir sunum gerçekleştirdi. Esin Erkoç ve Ayşe Aydın, söyleşiyi dikkatle dinleyen izleyicilere Tarsus’un yöresel yemek kültüründen oluşan bir seçki sundu.
Ünlü çizerler de festivalde
Uluslararası Tarsus Festivali kapsamında Tarsus’a Değer Katanlar (TADEKA) binasında öğrencilere yönelik “Çizgi Roman Atölyesi” düzenlendi. Karikatürist ve çizer Güneri İçoğlu’nun katılım sağladığı programda; İçoğlu çocuklara önce çizgi dünyasını teorik olarak anlattı, ardından çocukların serbest bir şekilde içlerinden geleni çizmelerini istediği bir atölye çalışması gerçekleştirdi.
Karikatürist ve çizer Güneri İçoğlu, çocuklarla atölye çalışmalarının genelde çok eğlenceli geçtiğini, çocuklarının hayal dünyasının çok geniş olduğunu söyleyerek, şöyle konuştu:
“Dünyaya nasıl bakacaklarını, nasıl çizeceklerini bulmayı öğrettik”
“Çok iyi bir çalışmaydı. Aralarında çok başarılı çocuklar da var, gerçekten memnunum. Birilerine çizgi anlatmak ağır bir iştir. Önce teorik şeyler anlattık. Çizmekten ziyade nasıl çizileceğini bulma aşamasından sonraki aşamadır çizmek. Dünyaya nasıl bakacaklarını, nasıl çizeceklerini bulmayı öğrettik. Serbest olduğu için bu çalışmalar her zaman eğlenceli olur. Tarsus nefis bir şehirmiş. Bu kadar köklü olabileceğini biliyordum ama görünce şaşırdım. Festival de oldukça genişmiş.”
“Mersin ve Tarsus’un tanıtılması açısından çok güzel oldu”
TADEKA binasında çocuklara yönelik düzenlenen bir diğer atölye ise “Karikatür Atölyesi” oldu. Atölyede çocuklarla bir araya gelmekten dolayı mutlu olduğunu belirten Karikatürist İpek Özsüslü, “Sokaklar hep süslenmiş. Etkinlikler çok güzel. Mersin ve Tarsus’un tanıtılması açısından çok güzel oldu. Çok köklü bir kültürümüz ve harika bir mutfağımız var. Bu etkinliklere birçok insan geliyor ve farklı kültürlerle tanışıyor. Bence harika bir etkinlik” ifadelerini kullandı.
Yünlü eserler sanatçısı Coşkun, vatandaşlarla buluştu
Yünlü eserler sanatçısı Seçil Coşkun da Misak-ı Milli Binası’nda “Sürdürülebilir Yünlü Sanat Atölyesi”ni gerçekleştirdi. Doğal malzemelerle çevre dostu tasarımlar oluşturmayı amaçlayan katılımcılar için dikkat çekici olan atölyede, Seçil Coşkun keçe sanatı üzerine odaklandı. Keçenin nasıl işlenebileceğini ve bu materyalle hangi tür tasarımların ortaya konabileceğini katılımcılara gösteren Coşkun’la birlikte katılımcılar; keçeden yelek, terlik, çanta gibi farklı tasarımlar yapmayı öğrendi. Seçil Coşkun, festivalle ilgili düşüncelerini belirterek, “Ürettiğim eserlerin dünya çapında bilinir hale gelmesini, bunun için de şehrimden başlayarak tanınmasını istiyorum. Ülkemi dünya çapında temsil etmeyi istiyorum. Bunun için çok değerli ve uluslararası bir festivaldeyiz. Üçüncüsü düzenleniyor. Umarım onlarcası düzenlenir” dedi.
Her yaştan felsefe meraklısı “İnsan Felsefesi” söyleşisine katıldı
Boğaziçi Üniversitesi Gözlükule Kazı Evi’nde gerçekleşen “İnsan Felsefesi” söyleşisinde Mersin Üniversitesi’nden Prof. Dr. Zehragül Aşkın oturum başkanlığı yaparken, Maltepe Üniversitesi’nden Prof. Dr. Betül Çotuksöken, İstanbul Üniversitesi’nden Prof. Dr. Cengiz Çakmak, Hacettepe Üniversitesi’nden Prof. Dr. Harun Tepe ve Mersin Üniversitesi’nden Prof. Dr. Cengiz Mesut Tosun da söyleşiye konuşmacı olarak katıldı. Aristo’dan Platon’a kadar birçok filozofun görüşünün konu edinildiği söyleşi, felsefeseverlerin soru-cevabı ile sona erdi.
Festival gibi etkinliklerle yönetimlerin halkla buluşmasının çok önemli olduğuna değinen Prof. Dr. Betül Çotuksöken, “Başta Büyükşehir Belediye Başkanımız Vahap Seçer olmak üzere bütün ekibini kutluyorum ve devamını diliyorum” dedi.
“Bu topraklarda felsefeyi anlatmak benim için büyük mutluluk”
Prof. Dr. Cengiz Çakmak ise “Burada konuk olmayı çok önemli buldum. Çünkü Tarsus gibi tarihi değeri olan bir yerde konuşmacı olmak, hele ki felsefenin de bir şekilde geçtiği bu topraklarda felsefeyi anlatmak benim açımdan büyük bir mutluluk oldu. Bu sebeple Mersin Büyükşehir Belediyesi’ne çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Yarenlik Alanı farklı ülkelerin dans gruplarıyla renklendi
Yarenlik Alanı ve Kültür Park’ta ise etkinlikler gün boyu sürdü. Yarenlik Alanı’nda, Adana Büyükşehir Belediyesi Konservatuarı Halk Dansları Topluluğu, İtalya’dan gelen Balarins Di Buje ekibi, Litvanya’dan gelen Müzik Dans Grubu, Slovakya’dan gelen Poleno Dans Grubu ve Bulgaristan’dan gelen Gaitani Folklor Dans Ekibi rengarenk bir dans gösterileri gerçekleştirdi. Çekya Cumhuriyeti’nden gelen Sternovjan Müzik Grubu da katılımcılar için güzel bir konser verdi.
Kültür Park’ta köpek sahiplendirme alanı yer aldı
Kültür Park’ta kurulan stantlarda da çocuklara ve yetişkinlere yönelik farklı etkinlikler vardı. Park’ta 3. Uluslararası Tarsus Festivali Sanat Çalıştayı gerçekleştirildi. Çalıştay kapsamında resim sergisi de yer aldı. Çocuk eğlence ve oyun atölyelerinin yanı sıra ikramlıkların olduğu stantlar da çocukların neşesine neşe kattı. Kültür ve Sosyal İşler, Kadın ve Aile, Tarımsal Hizmetler, İtfaiye Dairesi, İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi gibi birçok birimin stant açtığı Kültür Park’ta köpek sahiplendirme alanı da yer aldı. MESKİ’nin damla maskotunun yer aldığı alanda, katılımcılara su tasarrufu ile ilgili bilgilendirme yapıldı.