Ana Sayfa EKONOMİ Az kaldı su kıtlığı Adana’nın ağzının tadını kaçıracaktı

Az kaldı su kıtlığı Adana’nın ağzının tadını kaçıracaktı

Az kaldı su kıtlığı Adana’nın ağzının tadını kaçıracaktı!

Adana’da lezzet fırtınası estiriliyor.

Adana Valiliği himayesinde, Adana Büyükşehir Belediyesi ve 3 ilçe belediyesinin desteği ile 17-20 Ekim tarihleri arasında düzenlenen 8. Uluslararası Adana Lezzet Festivali’ne ilgi büyük. Adana kebabı fiyatının 250 TL’ye sabitlenmesiyle satış reyonlarının önünde kalabalıklar oluşuyor.

Tostun, ayranın, şırdanın, böreğin önünde kuyruklar…

Şehir meydanında mangalların yakılmasıyla ateşlenen festival ziyaretçilerinin yüzde 70’i şehir dışından gelmiş.

Festival komitesi bu yıl 3.5 milyon ziyaretçi bekliyor. Adanalı esnafın yüzü biraz gülmüş; neredeyse bir yılda yaptığı satışı son 4 günde gerçekleştirecek!

Adana Ticaret Odası Başkanı Yücel Bayram, festivalin Adana’ya 3 milyar TL’lik katkısı olacağını söylüyor.

Adana Valisi Yavuz Selim Kösger ve Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar; festivale gösterilen ilginin bölgeye yayılmasını hedefliyor.

Kösger ve Zeydanlı; bugün Gaziantep, Urfa, Hatay ve Kahramanmaraş belediye başkanlarıyla yapacakları “beyin fırtınasında” Lezzet Festivali’nin Adana sınırlarını aşıp, Adana-Hatay-Ürgüp-Göreme hattında turizm destinasyonu olma projesini masaya yatıracak.

Hedef; kentte yönetişim ittifakı şartı arayan UNESCO tarafından “Gastronomi Kenti” markasını almak…

Bu yıl Lezzet Festivali’nin iki büyük sürprizi vardı; birincisi Mardin Cerçiş Murat Konağı’nın kurucu şefi Ebru Baybara Demir, BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO)’nden “Dünya Gıda Kahramanı-Global World Hero” unvanı almıştı.

İtalya’daki törenden ayağının tozuyla Adana’daki Lezzet Festivali’ne geldi.

Dünyada “Gıda Kahramanı” unvanını Baybara Demir ile birlikte yalnızca 7 kişi taşıyor.

İkincisi; Festival, Türkiye’nin ilk “Tarım Zirvesi” ne ev sahipliği yaptı. 17 Ekim’de düzenlenen konferansta “Toprağın Lezzeti” başlığı altında 8 oturum gerçekleşti.

Baybara Demir’in 2.5 ay gibi bir zamanda İsviçre merkezli Social Gastronomy Movement (Sosyal Gastronomi Hareketi) işbirliği ile organize ettiği Tarım Zirvesi’nin konuk konuşmaları arasında; Meksika’dan, Amerika’dan, Filipinler’den, İsviçre’den, Hollanda’dan uzmanlar da yer aldı.

Karbon vergisi, iklim değişikliği, endüstriyel tarımın etkileri, su rejimi, toprak düzenlemesi, akıllı tarım, atık yönetimi gibi hayvancılık ve tarımın bugününe ve geleceğine ışık tutan oturumlara; Çukurova Üniversitesi ve Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, Adana Tarım Meslek Lisesi öğrencileri başta olmak üzere katılımcıların ilgisi gün boyu devam etti.

Festivalin ikinci günü konuklar, Adana Valisi Kösger evsahipliğinde Gastronomi Treni ile Pozantı Belemedik Yaylası’nda yerel yiyeceklerle hazırlanan kahvaltı sofrasında ağırlandı. Almanlar tarafından 1912 yılında inşa edilen ve ünü Hollywood aktörü James Bond’un Skyfail filmine sahne olan Varda Köprüsü’ne karşı soluklanıldı.

Festival tüm renkleri ile sürüyor sürmesine ama Adanalı çiftçi asıl “Acaba tarlama ürün ekebilecek miyim?” sorusuna yanıt arıyor…

Ebru Baybara Demir “Tarlasını boşta bırakacak çok çiftçi tanıyorum. Maliyetler yüksek, pazar bulamıyorlar. Siyaset bizi yönetmiyor, kendimiz yolumuzu açıyoruz. Türkiye’nin asıl sorunu gıda fiyatlarındaki artış değil, üretim açığı” derken, aynı soruyu Vali Kösger’e iletiyorum.

Kösger “Tarımı ilk kez Lezzet Festivali’ne ilave ettik. Çukurova’da katma değeri yüksek ürünler üretiliyor. Toprak parçalanmış değil, büyük çiftçiler var. Su sıkıntısına tarımı feda edersek olmaz.” yanıtını veriyor.

Bu yanıtta dikkat kesilmemiz gereken cümle; “Su sıkıntısına tarımı feda etmek olmaz”…

Nedenini anlatayım ama önce kısa bir anons geçeyim: Sulama Birlikleri fena çuvalladı!

Adanalı çiftçileri ayağa kaldıran Seyhan Sol Sahil Sulama Birliği’nin 24 Temmuz yazısına Vali de tepkisini gösteriyor…

Bir yanda “Tarladan çatala” diye festivaller düzenleyeceksiniz, öte yanda tarlalara su vermeyeceksiniz…

Bu büyük çelişkinin üstü örtülemezdi.

Tarım konferansının “Senede İki Ürün Hayal mi? başlıklı oturumunda panelistlerden Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Sulama Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bülent Özekici ve Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü öğretim üyelerinden Zeynep Zaimoğlu Çukurova bölgesinde çiftçilerin ortak derdini paylaşıyordu.

Çukurova’nın yıllardır senede 3 ürün veren dünyadaki ender tarım havzalarından biri olduğunu söyleyen Zaimoğlu, Seyhan Sol Sahil Sulama Birliği’nin 24 Temmuz 2024 tarihinde muhtarlara gönderdiği bir yazı ile “güzlük ekimlere su vermeyeceğini” duyurmasını eleştirdi.

Bu durumda ıspanak, biber, karalahana, soğan gibi Eylül-Ekim-Kasım aylarında ekimi yapılan sebzelerde yaz aylarına gelindiğinde tarımsal kısıt ortaya çıkacaktı.

Türkiye’de soğanın en çok üretildiği illerin başında Adana geliyor. O nedenle özellikle soğan bu karardan birinci derecede etkilenecek üründü.

Söz konusu yazıda “Güzlük ekim yapılması halinde çok yıllık bitkilere su verilmemesi riski oluşacağından, kendi imkânı ile sulama yapabilecek çiftçiler haricinde (dere yatağı ve drenaj kanalından sulama yapanlar hariç) güzlük ekim için su verilmesi mevcut su bütçesi ile mümkün görülmemektedir” denilmişti.

Ziraat Odaları başta olmak üzere tarım kesimi “üretimsizliği” çözüm olarak sunan Sulama Birliğinin güz sebzelerinde krize yol açabilecek bir karara imza attığını ileri sürdü.

DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Hasan Karal, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın cevaplaması talebiyle konu hakkında 13 Ağustos tarihinde Meclis’e soru önergesi verdi.

Karal’ın haberi yoktu anlaşılan…

Ankara çevrelerinde söylenen o ki Yumaklı, çiftçilere ürünlerini sulayabilmesi için yeteri kadar su verme planı yapma sorumluluğu olan Sulama Birliğine ağzının payını vermiş…

Su dağıtımı (kıtlığı-kesilmesi) ile ilgili kararların Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından açıklanması gerektiğini savunan Yumaklı’nın, kararın uygulamaya girmesini engellediği belirtiliyor.

Keza Birlik, yağmurun yağmasıyla beklediği su kıtlığını yaşamayan Çukurova’da güz dönemi bitkilerine su vermeye devam edilyor.

Bu olay üzerine bir ilginç gelişme daha oldu. 13 Ağustos 2024 tarihinde, Tarım ve Orman Bakanlığı Sulama Birliklerine kamu personelinin başkan olarak görevlendirilmesine yönelik usul ve esaslar belirlendi.

*Tarım ve Orman Bakanlığının Sulama Birliklerine Başkan Olarak Görevlendirilecek Kamu Personelinin Belirlenmesine İlişkin Yönetmeliği Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

*Buna göre, sulama birliği başkanları, sulama suyu taleplerini toprağı, bitkiyi, suyu, tesisi koruyarak etkin, verimli, ekonomik ve adil şekilde karşılayacak hizmet gerekleri esas alınarak görevlendirilecek.

*Birliğe başkan seçilecek kamu personeli, mesleki pozisyonu, öğrenim düzeyi, Devlet Su İşlerinde (DSİ) çalışma süresi, DSİ’de sulama tesislerinin işletme ve bakım hizmetlerinde çalışma süresi, birliğin görev alanı ile başkan adayının ikametgahının yakınlığı, iletişim becerileri, personel yönetimi tecrübesi, birlik başkanlığı tecrübesi ve disiplin durumu dikkate alınarak yapılacak değerlendirme ile en az 60 puan alma koşuluyla seçilecek.

*Birlik başkanlığı sıfatı, kamu personeli niteliğinin kaybedilmesi, görevini sürdürmesine engel bir hastalık durumunun yetkili sağlık kuruluşu raporuyla belgelenmesi veya kaçakçılık, vergi kaçakçılığı, haksız mal edinme suçlarından hapis cezasına mahkum olması gibi hallerinden birinin meydana gelmesi durumunda kendiliğinden sona erecek.

Bu yönetmelik Ocak 2024’te atanan Seyhan Sol Sulama Birliği Başkanı Ziraat Mühendisi Yunus Karaömerlioğlu ve DSİ Genel Müdürü Mehmet Akif Balta’nın kariyerini nasıl etkiler merak içindeyim.

Liyakat bakalım kendini gösterecek mi?