Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün Tarım Arazilerinin Kullanımının Etkinleştirilmesi (TAKE) Projesi kapsamında, kentteki 105 çiftçiye yüzde 75 hibe desteğiyle 7 ton kuru fasulye tohumu dağıtıldı. Çiftçiler, bu tohumları geniş arazilere ekerek emeklerinin karşılığını almak üzere hasat çalışmalarına girişti.
HASAT TÖRENİ VE VALİ ÇAKIR’IN AÇIKLAMALARI
Muş’un Merkez ilçesine 35 kilometre uzaklıkta bulunan Yoncalıöz köyünde düzenlenen hasat törenine Muş Valisi Avni Çakır da katıldı. Çakır, Muş Ovası’nın Çukurova ve Trakya gibi tarıma elverişli bölgelerle eşdeğer olduğunu belirtti ve Muş’un tarım ile hayvancılıkta büyük bir potansiyele sahip olduğunu vurguladı. Çakır, “Ovada su kaynakları oldukça yeterli. Muş, tarım ve hayvancılıkla geleceğin parlayan yıldızlarından biri olacak. Çiftçilerimize verdiğimiz önemi her fırsatta gösteriyoruz ve ürün çeşitliliğinin artırılması gerektiğini savunuyoruz,” dedi.
Çakır, geleneksel ürünlerin yanı sıra yeni ürünler ekmenin önemine dikkat çekti ve tarım alanında daha geniş bir yelpaze oluşturmayı hedeflediklerini söyledi. Ayrıca, nohut, fasulye ve mercimek gibi ürünlerde mevcut kapasitenin artırılması gerektiğini ifade etti. Bakanın geçtiğimiz hafta ürün ve bölge bazlı desteklerin doğru bir karar olduğunu vurguladığını hatırlatan Çakır, hasadın bereketli olmasını diledi.
PROJENİN EKONOMİK ETKİLERİ
Tarım ve Orman İl Müdürü Mehmet Gün, Muş’ta 357 bin hektarlık tarıma elverişli bir alan bulunduğunu belirtti. TAKE Projesi kapsamında dağıtılan kuru fasulyenin il ekonomisine katkı sağlayacağına dikkat çeken Gün, 2 bin 100 dekara ekilen kuru fasulyeden 425 ton ürün elde edilmesinin beklendiğini ve bu ürünlerin ilin ekonomisine 21 milyon lira katkı sağlamasının öngörüldüğünü söyledi.
HASAT TÖRENİ ve KATILIMCILAR
Hasat töreninde Vali Çakır, ilk hasadı gerçekleştirmek üzere traktöre bindi. Törene, Muş Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Kantar, Devlet Su İşleri 172. Şube Müdürü Servet Fırat, diğer şube müdürleri, muhtarlar ve çiftçiler de katıldı. Bu etkinlik, Muş’un tarım alanında önemli adımlar attığını ve bölgesel kalkınmanın desteklendiğini göstermesi açısından büyük bir önem taşıyor.
