Gıda sahtekarlığı yapan firmalar ve sahte gıdalar deşifre edilmeye devam ederken Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, okul, yurt, etüt merkezlerinin de gıda denetiminin başladığını duyurdu.
2 hafta içinde 81 ilde denetimlerin süreceğini söyleyen Bakan Yumaklı “Türkiye genelindeki yaklaşık 23 bin okul, yurt, etüt merkezi gibi yerlerin yemekhane ile kantinlerinde denetime başladık. 8 binden fazla gıda denetçimizle sahada olacağız. Denetimlerde uygunsuzluk tespit ettiğimiz işletmeler hakkında en ağır cezaları uygulayacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın” dedi.
Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı, Bakanlık Beştepe Kampüsü’nde düzenlenen ‘Dünya Gazetesi İklim Ekonomisi-Sürdürülebilir Tarım ve Su Kaynakları Yönetimi Zirvesi’nde konuştu.
“8 BİN DENETÇİ İLE SAHADA OLACAĞIZ”
Vatandaşların güvenilir gıdaya ulaşmasının, kendileri için büyük önem taşıdığını kaydeden Yumaklı, “Yıl boyu süren denetimlerimizin yanında, belli dönemlerde yoğunlaştırılmış sektörel denetimler yapıyoruz. Buradan çocuklarımızın ve gençlerimizin sağlıklı gıdaya erişimi için yeni bir denetim süreci başlattığımızı açıklamak istiyorum. Türkiye genelindeki yaklaşık 23 bin okul, yurt, etüt merkezi gibi yerlerin yemekhane ile kantinlerinde denetime başladık. 2 hafta sürecek olan denetimlerde 81 ilimizin tamamında, yaklaşık 8 binden fazla gıda denetçimizle sahada olacağız. Denetimlerde uygunsuzluk tespit ettiğimiz işletmeler hakkında en ağır cezaları uygulayacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Bu minvalde, vatandaşlarımıza buradan bir çağrıda bulunmak istiyorum; gıda ile ilgili bir olumsuzluk tespit ettikleri zaman, ALO 174 numaralı gıda hattımız ile WhatsApp hattımız üzerinden ihbarda bulunabilirler. Unutmayalım ki en iyi denetçi vatandaşın kendisidir” diye konuştu.
“SEKTÖRÜN TAMAMINI TÖHMET ALTINDA BIRAKMALI”
Yumaklı, 2 Ekim’den itibaren hileli ve sağlığı tehlikeye atan ürünleri anlık olarak yayımladıklarını aktararak, “Bu sistemi vatandaşlarımızın doğru, hızlı, şeffaf bilgilenmesi adına hayata geçirdik. Vatandaşlarımız yeni sistemle ilgili memnuniyetini iletiyorlar. Bu anlamda bir farkındalık ve tüketici bilincinin artması bizleri de memnun ediyor. Ancak şunu da söylemekte yarar var; bu yayımlanan uygunsuzluklardan dolayı, gıda sektörümüzün tamamını töhmet altında bırakmak doğru değil. Burada amacımız, gıda üretimi ve satışı yapan firmalarımızın ve toplu tüketim yerlerimizin, kendilerine çekidüzen vermeleri ve daha iyiye ulaşma konusunda gayret göstermelerini sağlamalarıdır. Bu şekilde marka güveninin oluşması, firmalarımız için de bir kazanım olacaktır. Ben bu çalışmalarımızda bize destek veren vatandaşlarımıza ve işini layıkıyla yapan firma ve işletmelerimize teşekkür ediyorum” dedi.
“DAHA FAZLA SUYA VE GIDAYA İHTİYACIMIZ OLACAK”
Bakan Yumaklı, çeyrek asır önce, gelecekte savaşların gıda ve su nedeniyle olacağının söylendiğini belirterek, o zamanlar söz konusu geleceğin bu kadar yakın olduğunu tahmin bile edemediklerini söyledi. Yumaklı, “Geldiğimiz noktada bu gerçeği bizzat hissediyor ve yaşıyoruz. Çünkü 1960 yılında dünya nüfusu 3 milyar civarındaydı, bugün 8 milyara yaklaştı. Önümüzdeki 26 yıl içinde 10 milyara çıkması bekleniyor. Türkiye nüfusu ise 1960 yılında 27 milyonken, bugün 85 milyon oldu, 2050 yılında da 105 milyonu geçecek. FAO (Gıda ve Tarım Örgütü) verilerine göre, nüfus artışına bağlı olarak 2050 yılında, bu günden yüzde 50 daha fazla suya ve yüzde 70 daha fazla gıdaya ihtiyacımız olacak. Bizler de gıda ve tarım politikalarımızı bu projeksiyonla geleceğe hazırlarken, gıda arz güvenliğimizi teminat altına alacak çok sayıda yeniliği hayata geçiriyoruz” ifadelerini kullandı.
“4’ÜNCÜ TARIM VE ORMAN ŞURAMIZI GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ”
Türkiye’nin Avrupa, Asya ve Afrika kıtalarının kesişim noktasında bulunduğuna işaret eden Yumaklı, şöyle konuştu:
“Bu 3 kıta ile tarihi ve kültürel bağlarımız var. Biz bu bölgenin insanını tanıyoruz. Bu bölgenin insanı da bizi çok iyi tanıyor. 4 saatlik bir uçuş ile dünya nüfusunun yüzde 40’ına ve 9 trilyon dolarlık pazara erişim sağlayabiliyoruz. Ve en önemlisi de New York’tan Tokyo’ya kadar 16 farklı saat dilimindeki pazarlara aynı gün ulaşma imkanımız var. Kıtalar arası kara, hava, deniz bağlantı ve enerji yolları, Türkiye’yi güvenli bir yatırım limanı yapmaktadır. Ülkemizin bu potansiyelini, sektörün tüm paydaşlarının katılımı ile ortak bir fikir birliği içerisinde açığa çıkarmamız gerekiyor. Atalarımızın da dediği gibi danışan dağı aşmış, danışmayanın yolu şaşmış. Bu manada, bizler de bakanlığımızın geleceğe yönelik politikalarında, güçlü bir referans kaynağı oluşturmak için Tarım ve Orman Şura’mızı toplamaya karar verdik. Buradan ilk kez bunun da duyurusunu yapmış olalım.
Ülkemizde ilk Tarım Şurası 1997, 2’ncisi ise 2004 yılında yapılmıştı. 2019 yılında yapılan 3’üncü şura, Tarım Orman Şurası olarak gerçekleştirilmişti. 4’üncü Tarım Orman Şuramızı da inşallah 2025 yılı Nisan ayı içerisinde gerçekleştireceğiz. Geleceğe ışık tutacak vizyonel bir bakış açısıyla yürütülecek şura sürecinde, tarım ve ormancılık alanında önümüzdeki 10 yıllarda bizleri nelerin beklediğinin tartışılmasını ve bu minvalde yeni stratejiler geliştirilmesini amaçlıyoruz. Kamu ile beraber çiftçiler, üretici birlikleri, kooperatifler, sivil toplum kuruluşları, akademisyenler ve özel sektör temsilcileri başta olmak üzere, tarımla doğrudan ya da dolaylı şekilde ilgilenen herkesin katkılarına açık bir platform sağlayacağız.”
