Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden 61 sanıklı Ayhan Bora Kaplan davasında, 2 gizli tanık ifadesi yer aldı. “M7” kod adı verilen kişiden alınan 19 sayfalık ifadeden bir ay sonra, 9 Kasım günü, “Ü5” kod adı verilen kişiden de bir ifade alındı.
POLİS MÜDÜRLERİ TUTUKLANDI
Ancak gizli tanık M7’nin Serdar Sertçelik olduğu, doğrudan bu kişi tarafından deşifre edildi. Elektronik kelepçeye rağmen yurt dışına kaçan Sertçelik, kaçıştan sonra Kaplan dosyasında görev alan bir dizi üst düzey polise ilişkin paylaşımlarda bulundu. Sertçelik’in paylaştığı ses kayıtlarından sonra dönemin İl Emniyet Müdürü Yardımcısı Murat Çelik, Organize Şube Müdürü Kerem Gökay Öner, yardımcısı Şevket Demircan, komiser Ufuk Gültekin, Gökhan Karaca ve Metehan İlkyaz gözaltına alındı; Öner dışındakiler tutuklandı.
Gizli tanık, 15 Mayıs günü mahkemeye el yazısı ile dilekçe verdi.
2’İNCİ GİZLİ TANIK DA HAREKETE GEÇTİ
Halktv.com.tr‘nin ulaştığı belgelere göre ise, polis müdürlerinin gözaltına alındığı 15 Mayıs günü dikkat çeken bir gelişme daha yaşandı. Anılan gün, gizli tanık Ü5, davaya bakan mahkemeye el yazısı ile kısa bir dilekçe verdi. Ü5 dilekçesinde “Mahkemenizde bulunan daha önceki ifadem gerçeği yansıtmıyor. Cebir ve tehdit altında verdim. Doğru değil” dedi. Aynı gün, tanık koruma programından çıkmak için tanık koruma savcısına başvuruldu.
Tanık koruma programından çıkmak isteyen A. G. savcıya ifade verdi.
CİMER ÜZERİNDEN DE ŞİKÂYET ETTİ
Ü5, anılan dilekçeden 2 gün sonra bir kez daha adliyeye gitti. Bu kez, hazırlanan suç duyurusu dilekçesi savcılığa verilmek istendi. Ancak dilekçe işleme alınmadı. Bu kez CİMER başvurusu yapıldı. 20 Mayıs günü ise Ü5 olarak kodlanan A.G.‘nin avukatı suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusundan 4 gün sonra bu kez A.G., savcıya şikâyetçi olarak ifade verdi.
Gizli tanık olarak ifade veren A. G.
GİZLİ TANIKLIK İÇİN BASKI İDDİASI
A. G. ifadesinde, 5 Kasım 2023 günü iki polis tarafından evinin yakında alınarak emniyete götürüldüğünü söyledi. A. G. devamında, “Polisler bana baskı yapmaya başladı. Polislerden biri, ‘Bize tanıklık yapacaksın’ dedi. Bana gizli tanıklığı kabul ettirmek için küfrettiler. ‘Seni bu dosyaya bağlarız. Ben 2 tane HTS ayarlar seni yine dosyaya bağlarım. Ya yardımcı olacaksın ya paşalar gibi yatarsın. Ailenin mal varlığına el koyduracağız’ gibi sözlerlerle beni korkutarak gizli tanıklığı kabul etmemi istediler” dedi.
Macaristan’da yakalanan Serdar Sertçelik gizli tanık olduğunu açıklamıştı.
SAVCI İFADEDEKİ BAZI İSİMLERİ ÇIKARDI
Gördüğü baskı sonrası gizli tanık olmayı kabul ettiğini kaydeden A. G. “İfade işlemi için 4 gün boyunca emniyete gidip geldim. Yazılan şeyleri bana ezberlettiler. Flaş belleğe yüklenen ifadeyle birlikte adliyeye geldik. Katip ifadenin çıktısını aldı. Savcı bey odadan ayrıldı. Odaya geri döndü. Bazı kısımlar sakıncalı denilerek düzenleme yapıldı” diye konuştu. A. G., emniyette darp veya işkenceye ise maruz kalmadığını kaydetti.
POLİS, EVİNE MOBİLYA YAPTIRDI
A. G. adına savcılığa sunulan dilekçede ise, Serdar Sertçelik’in paylaştığı kayıtlardan sonra tutuklanan komiser Gökhan Karaca’ya ilişkin şu iddialarda bulunuldu:
“Bu süreçte Gökhan Karaca isimli polis, özel hayatıyla ilgili birtakım taleplerde bulunmaya başladı. Varlık Mahallesi’nde bulunan Kadoil benzinlikte müvekkille birkaç defa görüşmek istedi. Bu görüşmelerde kendi evine mobilya yaptırdı. Mobilyayı yapan ustanın ve nakliyenin parasını zorlayarak müvekkile ödetti. Sayın savcılık talep ederse bu mobilya alışverişinin işlemlerini yapan şahısları tanık olarak dinletebiliriz. Müvekkilden bu taleplerde bulunurken ‘eğer yapmazsan gizli tanık olduğunu herkese duyururum’ dedi.”
MAHFUZ TATAR CİNAYETİNİ ANLATMIŞTI
ÖTE yandan gizli tanık Ü5, geçen 9 Kasım’da verdiği 7 sayfalık ifadede özetle şunları kaydetmişti: “Ayhan Tozar’ın vurulma talimatını Ayhan Bora Kaplan verdi. Mahfuz Tatar, bildiğim kadarıyla örgütün tetikçisi Muhammet Kaplan tarafından öldürüldü. Emniyet Müdürü M. K.’nin sevgilisi Ö. B.; M. K.’den aldığı destekle diğer ortağı R. T’ye baskı kurdu. Ayhan Bora Kaplan’ın korumalığını yapan Uğur Pekşen örgütte ‘çantacı’ olarak anılan grupta yer alıyor. Bu şahsın örgüt içerisindeki görevi Bora Kaplan’ın can güvenliğini sağlamasıdır. Ayhan Bora Kaplan, Winner, Winner Plus, Çalkala, IVY, Panderas, Olsun Varsın isimli mekanlarından, uygulamama yapmaması karşılığında Emniyet Müdürü Oben’e elde edilen gelirin bir miktarını düzenli olarak verdi. Oben isimli müdür bu kendisine verilen parayı az bulduğu dönemlerde çoğaltılmasını isterdi. Bu anlaşmadan sonra bu iş yerlerine polis uygulaması yapılmamaya başlandı.”