Ana Sayfa GÜNDEM Sedat Peker’den Köfteci Yusuf sorusuna ‘Kurban’ yanıtı

Sedat Peker’den Köfteci Yusuf sorusuna ‘Kurban’ yanıtı

Köfteci Yusuf‘un Bursa‘daki şubesinde ‘domuz eti’ çıktı. Skandalın ardından şirket, Tarım Bakanlığı‘nın tespitini inkar etmedi. Köfteci Yusuf, ‘karanlık bir kumpas’ kurulduğunu söyledi.

Türkiye’nin en yaygın köfte zincirlerinden olan şirketin, domuz eti skandalı tüm Türkiye‘nin gündemine oturdu. Köfteci Yusuf‘taki domuz eti skandalının ardından da akıllara Sedat Peker geldi. Peker‘in şirketi cebir ve şiddetle ele geçirme yani halk arasında ‘çökme’ olarak geçen tabirle alma iddiası yine ortaya atıldı.

Peker, bu iddiayı defalarca reddetmişti. Domuz skandalının ardından bu konunun iddiaya gelmesinin ardından Gazeteci Erk Acarer, Sedat Peker‘e ulaştı. Peker şunları dile getirdi:

“Köfteci Yusuf konusunu Sedat Peker’e sordum.
Şunları aktardı: “Her Köfteci Yusuf konuşulduğunda ismimin geçmesi eğlenceli geliyordu. Ne Köfteci Yusuf’muş arkadaş, artık gerilmeye başladım. Köfteci Yusuf bana sevgi duyduğu için bir kez aramıştı, görüştük. Çayını bile içmedim. Biz onun sattığı kadar her Bayram kurban bağışlıyoruz. Ne zaman Köfteci Yusuf gündeme gelirse ben de TT oluyorum. Bu ne saçma iştir!”
Ayrıca şunu da ilave etti: “Bu adam 12 bin kişi çalıştırıyor. Devlet bu domuz etlerini yakalamış mı?””

AVUKATI DA AÇIKLAMA YAPTI

Peker’in avukatı Ersan Barkın da müvekkili adına şu açıklamayı yapmıştı:

“Müvekkilim Sayın Reis Sedat Peker, Köfteci Yusuf’un şubelerinde domuz eti satıldığı ile ilgili haberlere isminin karıştırılmasından son derece rahatsız olmuştur.
Köfteci Yusuf restoranlarının sahibi Yusuf Akkaş, dönemin muktedir yöneticilerine şirin görünmek için, iddianamede açıkça olayla ilgisiz olduğu saptanmış olan müvekkil hakkında, bir senedir devam etmekte olan Bursa 5.ACM’deki dosyaya verdiği dilekçeyle, şikayetçi olduğunu söyleyip, kendisinin sanık haline getirilmesine hatta hakkında kırmızı bültenle arama kararı çıkarılmasına neden olmuştur.
Bu son derece adaletsiz, hakkaniyete aykırı bir davranıştır.
Buna karşın, müvekkilin domuz eti ile ilgili yorumu ise şöyledir: Devletin bir insanı uyuşturucu ticareti ile suçlaması halinde, satıldığı iddia edilen uyuşturucuyu ortaya çıkarması nasıl bir zorunluluksa, ürünlere domuz eti karıştırdırıldığı iddiasında da, domuz etlerini delilleri ile kanıtlaması zorunludur.
Türkiye’yi temsil eden bir marka haline gelmiş, ayrıca 12.000 kişiyi istihdam eden bir işyeriyle ilgili bu tip suçlamalar yapılırken, daha hassas, daha adil davranılmalı ve toplumda şüpheye yer bırakmayacak şekilde tahkikat yapılmalıdır.
Müvekkilin, muktedirlere yaranmak için kendisine haksızlık yapan kişi hakkında düşüncesi dahi bu şekildedir.

Aslında konunun özeti, herkes, kendisine yaraşır biçimde davranmaktadır.”