Ankara Çayyolu’nda vatandaşlar Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde kaybolan ve kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedenine ulaşılan 8 yaşındaki Narin Güran için bir protesto gerçekleştirdi. Ellerindeki pankartlarla slogan atarak Muharrem Dalkılıç Parkı’na yürüyen yurttaşlar, parkta basın açıklaması düzenledi.
Gerçekleştirilen basın açıklamasında konuşan insan hakları savunucusu Avukat Şenal Sarıhan, birlikteliğin kadınlar açısından umut verici olduğunu ifade ederek AKP iktidarının kadınların haklarının kısıtlanmasına yönelik düzenlemelerine daha çok tepki gösterilmesi gerektiğini belirtti.
Kadın ve çocuk cinayetlerinin Türkiye genelinde oldukça yaygın olduğunu ifade eden Sarıhan, “Önceden kadın hakları savunucuları günde ortalama 4 kadın cinayeti olduğunu söylüyordu. Ama şimdi gelişmelere baktığımızda belki de günde 15 kadın katlediliyor. Yasalarda, cezalar konusunda oldukça ilerleme kaydedilmesine rağmen sonuç ortada” açıklamasında bulundu.
Sarıhan, Narin Güran cinayetinin, Türkiye’de çocukların konumunu da ortaya çıkardığını belirtirken “Narin, işte bu konuda bize yeni bir ışık yaktı. Narin, çocuk katliamlarının çocuk ölümlerinin, çocuk kaçırmalarının, çocuk işçiliğinin, çocuğun yok sayılmasının, çocuğun barınaktan, güvenlikten, yemekten, eğitimden, ilgiden, sevgiden yoksun kalmasının sonucunun bir göstergesi.” ifadelerini kaydetti.
Kadınların aile içindeki hukuki konumları hakkında önemli kazanımların olduğuna işaret eden Sarıhan, gerçekleştirdiği basın açıklamasında, “Ama Narin olayıyla karşımıza çıkan aile, nasıl bir aile? Çocuğu, kadını yok sayan bir aile. Çocuğu öldürmekten çekinmeyen, üstelik de suçu gizlemek isteyen, kendi çocuklarını yiyen bir aile. Böyle bir aileye kutsal nitelemesi yapılamaz.” ifadelerini kaydetti.
Sarıhan, konuşmasında Türkiye’de 10 binlerce güvencesiz çocuktan bahsedildiğini ileterek yakın zamanda 9 çocuğun intihar ettiğini kaydetti ve eğitimin laikliğe aykırı olarak dincileşmesine yönelik tehlikelere de dikkat çekti.
Atatürkçü Düşünce Derneği Çayyolu Şube Başkanı Özer Özcan da konuya ilişkin bir konuşma yaparken “Demokrasinin yerleştirilmesi, kadın ve çocukların, insanların özgürleştirilmesine yönelik mücadelede ölmek de yok dönmek de yok” ifadelerini kaydetti.
