Ramazan Süzen/Halk.tv.com.tr
Sultangazi ilçesi sakinleri, taş ocaklarından çevreye yayılan tozdan şikayetçi ve artık hayatlarından bezmiş durumdalar. İlçede yaşayan yurttaşlar, 7/24 aralıksız devam çalışmalardan dolayı gün boyu pencerelerini açamadıklarını, her gün temizlik yapmak zorunda kaldıklarını, kendi ve çocuklarının sağlıklarından tedirgin duyduklarını ifade ediyor.
Park halindeki aracın görüntüsü
Sokakta park ettikleri araçlardan, eşyalarını dışarıya seren esnafa kadar herkesin aynı şikayeti dile getirdiği ilçede, ismini vermek istemeyen bir vatandaş, eşinin sigara içmemesine rağmen koah hastası olduğunu söyledi. Yine mahallede market işleten ve ismini vermek istemeyen bir esnaf, gıda ürünlerinden ambalajlı ürünlere kadar dışarıda olan bütün ürünlerinin toz içinde kaldığını ve bunun ilçede yaşayan vatandaşların sağlıklarını tehdit ettiğini ifade etti.
İlçede spotçuluk yapan Suriye uyruklu bir esnaf ise, dükkan içerisindeki bir dolaba elini sürdüğünde, eli toz içinde kaldı. Görüntü, ilçe esnafının yaşadığı çileyi gözler önüne serdi.
Yine ismini vermek istemeyen bir başka ev hanımı ise, taş ocaklarından yayılan tozlardan dolayı evde halı kullanmadığını söyledi. Vatandaş, evde sürekli halı yıkamak zorunda kaldığı için kollarında yaşanan kireçlenmeden dolayı sağlık sorunları yaşadığını vurguladı.
Seslerinin duyulmasını isteyen yurttaşlar, ara ara eylemler gerçekleştirse de her hangi bir sonuç elde edilemiyor. Son olarak 25 Ağustos 2024 tarihinde 15 Temmuz Demokrasi ve Şehitler Meydanı’nda toplanıp Sultangazi Belediyesi’ne yürümek isteyen vatandaşlara polis müdahale etmiş, bir çok protestocu gözaltına alınmıştı.
“TOZDAN ÖLMEK İSTEMİYORUZ”
31 mart yerel seçimlerinde AKP’den belediye başkanı seçilen Abdurrahman Dursun’un “Birlikte Başardık” ve “Türkiye Yüzyılı” yazılı pankartın üstüne Sultangazi’li yurttaşlar, belediye başkanın yüzünün olduğu kısma tepkilerini göstermek için “Tozdan ölmek istemiyoruz” diye yazdı.
“SABAHTAN AKŞAMA KADAR BU TOZLARLA UĞRAŞMAKTAN BIKTIK”
Cebeci Mahallesi’nde pres operatörlüğü özlerle aktardı:
“Ben kendimi bir tarafa bırakıyorum, evde sıcaktan yanıyoruz ama her camı açtığımızda 10 dakika da bir eşim camları silmek zorunda kalıyor. Eşim her gün her 10 dakikada bir sildiği bezi bana göstererek şikayet ediyor. Çocuklarım nefes sorunları yaşıyor.
Mutfağımız da pislikten tozdan geçilmiyor, pencereleremizi açamıyoruz! Bundan dolayı taş ocaklarından bir çözüm bulmasını istiyoruz. Bizim çektiğimiz çileyi muhtemelen kendileri çekmiyor. Her gün duş almamıza rağmen kısa süre sonra yine toz içinde kalıyoruz. Yıkadığımız elbiselerimizi astığımızda kuruyana kadar tekrar toz içinde kalıyor.
Taş ocaklarında aralıkszı dinamit patalatılıyor. Patlatılan dinamitlerde de deprem olduğunu sanıyoruz, evimiz sallanıyor, hepimiz tedirgin oluyoruz.
Biz tepki göstermek istediğimizde polis müdahale ediyor. Çok zor durumdayız, yetkililerden bir an önce bir çözüm bulunmasını istiyoruz.”
“GÜNDE BEŞ DEFA TEMİZLİK YAPMAK ZORUNDA KALIYORUM”
Alt katta yaşadığı için gelen tozlardan çok daha fazla mağdur olduğunu belirten ev hanımı Nesrin Demirhan ise günde beş defa temizlik yapmak zorunda kaldığını, taş ocaklarının hem sağlık açısından hem de ev hanımlarını temizlik açısından çok fazla zorladığını dile getirdi.
Demirhan, konuşmasının devamına şöyle devam etti:
“Buna bir çare bulunması lazım ama görüyorum ki kimse de bir şey yapmıyor. Belediye başkanımızda bir şey yapmıyor. Yaklaşık 9 senedir buradayım, bir müddet çalışmadı, o zamanlar çok rahattık. Ama yine başladı ve gece gündüz demeden çalışıp sürekli dinamit patlatıyorlar. Bu bizi çok rahatsız ediyor.”
“KÖYLÜLER ZORLA YERLERİNDEN EDİLDİ”
1990’dan beri Sultangazi ilçesinde esnaflık yapan İsmail Akpınar ise, evlerinin camlarını açamadıklarını, çocukları dışarıya salamadıklarını belirterek, “Sultangazi’de yaşayan vatandaşlar olarak hepimiz şikayetçiyiz” diyerek tepkisini dile getirdi.
Akpınar, taş ocaklarının her geçen ay yerleşim yerlerine yaklaşmasından dolayı Cebeci köyünün boşaltıldığını, bazı köy hanelerinin ise taş ocakları işletmecileri tarafından zorla yerlerinden edildiğini öne sürdü.
Akpınar, ilçedeki taş ocağından çıkarılan mıcırın, diğer illerden getirilen mıcıra göre daha az maliyetli olduğu için ocakların kapatılmadığını belirtti. Akpınar, “Halk olarak ne kadar tepki göstersek de bir sonuç alamıyoruz” dedi.