Maden emekçilerinin en büyük derdi hayat güvencelerinin olmaması. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi tarafından hazırlanan verilere göre, AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılından 2024 temmuz ayına kadar geçen süreçte yaşanan maden kazalarında 2 bin 79 maden işçisi iş cinayetlerinde yaşamını kaybetti.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ’nin 2010-2020 arasındaki araştırmalarına göre, Türkiye’de ABD’ye göre 7 kat daha fazla iş kazası yaşandı. 2010-2020 arasında sektörde yaşanan iş kazası 115 bin 950 oldu.
MADEN KAZALARINDA ARTIŞ GÖRÜLÜYOR
“Türkiye madencilik sektörü iş kazalarının analizi ve gelecek perspektifleri” araştırmasında; 2012-2021 yılları arsında çalışılan 1 milyon iş saatinde meydana gelen ortalama kaza sayısı 36.3 iken 2022-2026 yılları arasında yapılan analizlerle sonucun yüzde 20.1 oranında artarak ortalama 41.9 kazaya çıktığına dikkat çekildi.
MADENCİLER HESAP SORULMAMASINDAN ŞİKAYETÇİ
2014’te Ermenek’teki Has Şekerler Madencilik’e ait linyit ocağını su basması sonucu 18 madenci hayatını kaybetti. İş cinayeti sonrası ailelerin iddiasına göre hayatını kaybeden işçilerin ailelerine ödenmesi gerekilen tazminatlar ödenmedi.
43 işçinin hayatını kaybettiği Türk Taşkömürü Kurumu (TTK)’na ait Amasra Maden Müessesesinde, dava süreci devam ediyor. Yargılananların TTK’den aldıkları maaşlarında herhangi bir kesinti yaşanmazken, tutuklu yargılanan 8 sanıktan 4’ü tahliye edildi.
Madencilik sektöründeki yaşanan adaletsizliklerden dert yanan Soma 301 Madenciler Sosyal Yardımlaşma Derneği Başkanı İsmail Çolak,“Emekli bir maden işçisi olarak; tek temennim maden iş kolunda işçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirlerinin uygulanması. İnsanlar rızkı için çalışırken katledilmemesi için gerekli önlemlerin alınmasını istiyorum. Ki sonrasında Madenciler Günü’nü kutlayabilelim. Kendi çıkardıkları maden mevzuatlarını uygulamayan bir iktidar var karşımızda. Bu yüzden işçi katliamları devam ediyor. Sorumluların önlem almaması, sermayenin kâr hırsı nedeniyle madenciler ölmeye devam ediyor. Bu katliamlarda sorumlular ödüllendirildi, biz süreci AYM’ye taşıdık, adalet mücadelemize devam ediyoruz.” diyerek şikayetini dile getiriyor.
“SENDİKA BİLE BİZİ BİR GÜN HATIRLIYOR”
14 Ekim 2022’de Amasra’da meydana gelen maden faciasından kurtulan bir madenci 4 Aralık Madenciler Günü’nün buruk ve hüzün içinde geçtiğinin altını çizerek “Madenciler sadece ölünce ya da madenciler gününde hatırlanıyor, sonra yine eski düzen çalışma devam ediyor. İş güvenliği arka planda, üretim baskısı oluyor. Madenciler her gün hatırlanmalı. Amasra Katliamı çabuk unutuldu. Yine özelleştirme gündemde. Hiçbir şeyden ders alınmıyor. Başımıza büyük musibet gelince gündeme geliyoruz, sonra unutuluyoruz. Bizde 4 Aralık ne yapılır? Kur’an-ı Kerim okunur, anma yapılır o kadar. Zaten başımızda sarı sendika. Herkes görevinin bilincinde olsa bunlar olmaz. Sendikamız olan Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) de bir tek madenciler gününde hatırlıyor artık bizi.” diyor.
2014 yılında 301 maden işçisinin hayatını kaybettiği Manisa’nın Soma ilçesindeki bir madende çalışan maden işçisi 4 Aralık Dünya Madencilik Günü vesilesiyle yaptığı açıklamada “4 Aralık Dünya Madenciler Günü denilince şu anda Türkiye’de hükümetin takındığı enerji politikaları yüzünden 4 Aralık Madenciler Günü bizim yas günümüz olarak görüyoruz.” ifadelerine yer verdi.
İŞÇİLER ÖZELLEŞTİRMEDEN ŞİKAYETÇİ
Ankara’nın Nallıhan ilçesinde özelleştirme ihalesi duyurulan Çayırhan Maden İşletmesi ve Termik Santrali işçilerinden Mustafa Taşdelen “Burada özelleştirmeye karşı mücadele ediyoruz. Çünkü özelleştirmenin, ‘hadi hadi’ çalışma sistemini getireceğini, düşük ücretlere mahkum olacağımızı biliyoruz. Kazalar artacak. Sendikayı kabul edecekler mi bilinmez. Lojmanlardan başka bir yere gittiğimiz zaman da maaşımızın yarısı kiraya gidecek. İşsiz kalıp kalmayacağımız bile belirsiz. 14 yıllık madencilik hayatımda amcam dahil 13-14 maden şehidi verdik burada. Bunlar hep baskıdan, acele çalıştırmadan dolayı. Devletin kurumları satılmamalı. İhalemiz ertelendi, özelleştirme planından vazgeçilmedi. Geri adım attırmak için mücadeleye devam etmeli” diyerek özelleştirme kararına tepki gösterdi.
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, 500 maden işçisinin özelleştirilmeye karşı başlattığı grevin ardından Ankara’nın Nallıhan ilçesindeki Çayırhan Termik Santrali ve Maden Ocağı’na ilişkin ihalede son teklif verme süresinin “kamuoyunda gündeme getirilen hususlar da dikkate alınarak ihaleye konu alanların gözden geçirilmesi ve çalışanların taleplerinin incelenerek değerlendirilmesi” amacıyla 4 Mart 2025 tarihine kadar uzatıldığını açıkladı. Maden işçileri, erteleme kararına “Erteleme, kandırma, satışı iptal et” ve “Erteleme kandırma, sakın inanma” sloganları atarak tepki göstererek mücadelelerinin süreceğini açıkladı.